© Ak Gazete 2015

Teslim olan teröristler PKK destekçilerini ifşa etti: Her operasyonu haber verdiler

Gara’da 13 vatandaşımızın vahşice infaz edilmesinin acısı sürerken teslim olan teröristler PKK’nın dış desteğini tek tek anlattı.

1978 yılında Diyarbakır Lice’nin Fis köyünde bir grup cani tarafından kurulan terör örgütü PKK, 42 yıllık tarihinin en zorlu dönemini yaşıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2016 yılında konsept değiştirerek “savunma” pozisyonundan “taarruza” geçmesi, terörün sosyo/ekonomik ayaklarının kurutulması örgütü çöküşün eşiğine getirdi. Türkiye’den örgüte katılım neredeyse sıfırlanırken, kopuşlar da büyük hız kazandı. Çocuğu dağda olan annelerin Diyarbakır’da HDP il binası önünde başlattığı oturma eyleminin de etkisiyle, 2020 yılında tam 243 kişi güvenlik güçlerine teslim oldu. 2021’in ilk 2 ayında ise bu sayı 27’yi buldu. Güvenlik güçlerine teslim olarak yeni bir hayata merhaba diyen eski örgüt üyeleri, önemli bilgileri de beraberinde getirdi.

Dış desteği anlattılar

Kimi anlattıklarıyla HDP’nin PKK’ya terörist kazandırmadaki rolünü ortaya koydu, kimi de örgüt içinde patlak veren iç çekişmelere ışık tuttu. Başta ABD olmak üzere yabancı ülkelerin örgüte desteği ve örgüt içinde salgına dönüşen tecavüz ve infazlar, teslim olan teröristlerin verdiği önemli bilgiler arasında yer aldı. Terör örgütünün İslam’a bakış açısı, DEAŞ/PKK ve PKK/FETÖ ilişkileri, Libya’daki Hafter güçlerinin teröristlerle sır görüşmesi, yine örgütle bağını koparanların ifşaatlarıyla ortaya çıktı. Gara’da 13 vatandaşımızın vahşice infaz edilmesinin acısı sürerken teslim olan teröristler PKK’nın dış desteğini tek tek anlattı. Birinci bölümde terör örgütünün başta ABD, Fransa ve Rusya olmak üzere birçok ülkeyle girift ilişkilerini ortaya koyacağız.

Fransa İHA’ları PKK’nın gözü

İlk iki ifademiz 2020 yılında teslim olan Ş.M. ve A.A.’ya ait. Terör örgütüne HDP aracılığıyla katılan Ş.M., PKK’nın ABD ve Rusya ile güçlü bir “istihbarat” bağı olduğunu söyledi: “İki ülke (Rusya ve ABD) Türk Silahlı Kuvvetleri operasyon düzenlemeden 30 dakika önce vurulacak noktaları örgüte bildiriyor.” A.A.’nın iddiaları ise daha vahim. Örgütün Suriye’de ABD, Rusya ve Fransa ile irtibatı olduğunu anlatan A.A., şu bilgileri paylaşıyor: “Zeytin Dalı Harekatı’na karşı çıkmadığı için örgütle Rusya’nın arası biraz açıldı. ABD askerleri, terör örgütünün sözde özel kuvvetler mensuplarına çeşitli alanlarda eğitim verdi. Örgüte iş makinaları, kamyonetler ve zırhlı araçlar vererek lojistik destek sağladı. Fransa ise drone-İHA vb. hava araçları ile havadan aldığı görüntü ve koordinatları örgüte aktarıyor.

Bahoz’u 8 ABD askeri korudu

Teslim olmadan önce Suriye’de faaliyet yürüten PKK’lı D.M. şok bilgiler verdi. ABD, PKK elebaşlarını bizzat kendi askerleri ile korudu. Bahoz Erdal’ın korumalarından 8’i Amerikan askeriymiş. Yine ABD himayesindeki Sofi Nurettin de güvenliği için bir dönem ABD askerleriyle aynı kampta kalmış.

Asıl bomba ifadeler ise terör örgütünün Suriye’deki sözde karargahlarında faaliyet gösteren D.M. isimli terör örgütü üyesine ait. D.M.’nin anlatımına göre ABD, PKK’ya sadece destek vermekle kalmıyor, Türkiye hedef almasın diye terör örgütü elebaşlarını bizzat kendi askerleri ile korudu: “2016 yılı sonlarında ‘Bahoz Erdal’ kod adlı Fehman Hüseyin, 8 Amerikalı asker koruması ve yerel güçlerden oluşan 15 koruması ile birlikte Mıştenur Tepesi bölgesine geldi. Askerlerin üzerinde Amerikan üniformaları ve bayrakları vardı.”

ABD tarafından korunan PKK elebaşı sadece Fehman Hüseyin değil. Örgütün Suriye’deki ilk 5 ismi arasında yer alan “Sofi Nurettin” kod adlı Nurettin Halef Al Muhammed de ABD himayesinde. K.A.’nın anlattıklarına göre, Sofi Nurettin bombalanamayacağını düşündüğü için bir dönem ABD askerleri ile aynı kampta kalmış.

Mısırlı yetkili kampa geldi

Bugün Türkiye’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki operasyonlarına direnç gösteren ABD ve Avrupa’nın terör örgütüne verdiği destekle ilgili şahitlikler bunlarla da sınırlı değil.

İşte birkaç örnek daha:

M.D.: YPG’nin sözde iç ve dış istihbaratı, Amerikalılarla birlikte faaliyet yürütmektedir. ABD’liler Rumeylan tarafında YAT güçlerine eğitim veriyor. YAT, YPG’nin sözde özel kuvvetidir.

K.A.: Ocak 2017’de Fransa ve Hollanda’dan gelen siyasi yetkililer, örgütün dış ilişkiler sorumlusu “Karvan” kod adlı şahısla Kamışlı’da görüştü. 2019 başlarında da Mısır askeri yetkilisinin, üst düzey yönetimde bulunan “Şahin Cilo” (Mazlum Kobani olarak da bilinen Ferhat Abdi Şahin) ve “Karvan” kod adlı şahısla görüştüklerini gördüm.

A.C.: Bulunduğum bölgenin cephaneliği vardı. Benim görev yaptığım dönemde 15 kez mühimmat indirmek için görevlendirildim. Mühimmatlar ABD korumasında geliyordu. “Türkiye, ABD askerlerinin korumasındaki sevkiyata saldıramaz” deniliyordu.

Suudilerden para yardımı

Örgütün ABD, Fransız, İngiliz ve İtalyan askerleriyle sıkı fıkı olduğunu tasdikleyen İ.B. ek olarak Suudi Arabistan’dan söz ediyor. İ.B. “Suudi Arabistan bayraklı araç konvoyları geldi. Rakka hamlesinden sonra Suudi Arabistan’ın YPG’ye mali yardımda bulunduğunu gördüm. Ayrıca ABD’nin DEAŞ terör örgütü ile mücadelede görev alan Suriye özel temsilcisi Brett McGurk isimli şahıs sık sık YPG terör örgütü mensupları ile görüşmeye geldi” bilgisini veriyor.

Hafter PKK’dan destek istemiş

PKK’nın tek ortağı ABD ve Avrupalılar değil. Anlatımlara göre Türkiye ile hesabı olan herkesin ilk müracaat yerlerinden birisi terör örgütü PKK. Mesela Türkiye’nin Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti ile birlikte hezimete uğrattığı Hafter de Suriye’ye temsilci göndermiş. 2020’nin son aylarında teslim olan İ.C., Hafter’in terör örgütünden destek istediğini anlattı. İ.C. terörist başı Fehman Hüseyin’in bu bilgiyi 2020 yılında Şeddade bölgesinde katıldığı bir toplantıda doğruladığını, “Hafter grubu YPG’den destek istedi” dediğini aktardı. İ.C. Ermenistan’a destek için Karabağ’a takviye güç gönderildiğinin de tüm örgüt üyeleri tarafından bilindiğini söyledi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER