© Ak Gazete 2015

Türk gemisine alçak baskın! Planları bu muydu? Cihat Yaycı'dan kritik ifadeler

Alman fırkateynin Doğu Akdeniz'de Türk gemisini durdurarak hukuk dışı bir arama yapması hakkında "Türkiye'nin egemenlik haklarına doğrudan bir taarruzdur" diyen Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, AB Zirvesi öncesi Türkiye'ye karşı kullanılmak üzere koz elde etmeye kalktıklarını fakat başarılı olamadıklarını düşündüğünü söyledi.

Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Yunan komutan idaresinde bir Alman fırkateynin Akdeniz'de Türk gemisine yaptığı skandal baskınla ilgili açıklamada bulundu.

"En az 4 saat öncesinden izin alınması gerekiyordu"

haber7'nin haberine göre; bu provokasyonu değerlendiren Cihat Yaycı, "Uluslararası hukuk ve uluslararası deniz hukukuna göre; bu kabul edilemez bir davranış. Çünkü, bayrak devletin rızasının alınması lazım. Bayrak devletin rızası, eğer Türk bayraklı gemi olmasa dahi, neticede donatanı Türk ya da personeli Türk ya da malı Türk ise yine de bayrak devletin, Türkiye'nin mutlaka rızasının alınması gerekir. Kitle imha silahlarının taşınması, uyuşturucu madde taşınması ya da insan kaçakçılığı yapılması veya izinsiz telsiz yayını yapması durumunda dahi, SUA sözleşmesinin 2005 yılında yapılan değişikliklerine göre, 4 saat öncesinden bayrak devletine müracaat edilmesi, bayrak devletinin müsaadesinin beklenmesi ve ona göre hareket edilmesi gerekir. Şu anda tamamen bayrak devletin rızası olmaksızın gemiye helikopterle zoraki iniş yapılmış" ifadelerini kullandı.

"Gemi bir nevi o devletin toprağı demektir, mutlaka hesap sorulmalı"

Bu provokasyonun Türkiye'nin egemenlik haklarına doğrudan bir taarruz olduğunu bildiren Cihat Yaycı, "Benim şu anki açık kaynaklardan edindiğim bilgilere göre, bu Türkiye'nin egemenlik haklarına doğrudan bir taarruzdur. Neticede, bayrak devletleri o ülkelerin gemilerinin üzerinde de yetkisi olan devlet demektir. Egemenlik yetkisi olan devlet demektir. Bayrak devletin gemi üzerinde yönetsel ve yargısal yetkisi vardır. Gemi bir nevi o devletin toprağı demektir. Dolayısıyla bu alenen bir deniz haydutluğudur. Yapılan şey tamamen bir deniz haydutluğudur. Bunun iyi niyetle ya da şu veya bu şekilde bir mazeretle kabul edilmesi mümkün değildir. Mutlaka bunu yapanlardan, sorumlulardan hesap sorulmalıdır. Bu dünya tarihinde, modern tarihte görülmemiş bir haydutluk anlayışıdır. Hem de burnumuzun dibinde yapılmıştır" dedi.

"AB zirvesi öncesi koz elde etmeye kalktılar ama başaramadılar"

Fırkateynin Alman, komutanının ise Yunan olmasına işaret eden ve Avrupa Birliği (AB) Zirvesi öncesi Türkiye'ye karşı koz elde edilmeye çalışılmasına dikkat çeken Cihat Yaycı, "Şöyle bir şey var. Yakında Avrupa Birliği zirvesi var. Ve Irina harekatının komutanı Yunanlı bir subay. Bu baskın Avrupa Birliği'nin Irina harekatı kapsamında yapılıyor. Bu operasyonun yapıldığı gemiye çıkma faaliyetini yapan Alman gemisi... Şimdi, bu AB'nin harekatı. Avrupa Birliği Zirvesi öncesinde burada sanıyorum herhalde umutları şuydu; 'Biz bir şekilde burada silah vs. buluruz. Bu kanunsuz davranışımız meşru hale dönüşür. En azından Biz bunu yaptık silahlar vs. bulduk, bunlarda şuraya buraya taşınıyordu'' gibi Türkiye'ye karşı bir yaptırım kozu elde etmek için yapılmış beyhude bir çaba. Beyhude, hukuksuz, kabul edilemez, saldırgan ve haydutça bir çaba. Türkiye'nin mutlaka bunu çok kuvvetlice gündeme getirecektir" ifadelerini kullandı.

Doğu Akdeniz'de Türk gemisine hukuk dışı arama yapıldı

Alman fırkateyni, Yunan komutanın idaresinde Türkiye'den Libya'ya gıda ve boya gibi muhtelif maddeler taşıyan gemiyi Doğu Akdeniz'de durdurarak uluslararası hukuka aykırı şekilde aradı.

Dün gece tartışmalı İrini harekatı kapsamında Türkiye'ye Doğu Akdeniz'de büyük saygısızlık yapıldı...

Yunanistan Deniz Kuvvetlerinden bir komutanın sevk ve idaresinde yapılan İrini Harekatı'nda görevli Alman fırtakeyni tarafından Mora Yarımadası'nın güneybatısında uluslararası hukuka aykırı şekilde durduruldu.

ARAMA İÇİN TÜRKİYE'DEN İZİN ALINMADI

Deniz hukukuna göre, gemilerde arama yapabilmek üzere gemiye personelin çıkması için bayrak devletinin rızasının alınması gerekiyor. Türkiye'den böyle bir izin almadan Hamburg Fırkateyni'nin personeli gemiye helikopterden iniş yaptı.

 

ANBEAN KAYDEDİLDİ

Personelin helikopterden inişi ve Hamburg Fırkateyni'nin "ROSELINA-A" gemisi çevresindeki hareketleri de gemi personeli tarafından cep telefonuyla anbean kaydedildi.

Geminin süratini düşüren ve yolundan engelleyen askerler, Türkiye'den izin almadan yapılanın hukuki olmadığı yönündeki ikazlara uymayarak tüm konteynerleri de açarak aradı. Sabahın ilk ışıklarına kadar süren aramanın ardından gemide insani yardım malzemesi, yiyecek, boya gibi maddeler dışında bir şey olmadığını anlayan askerler, daha sonra gemiden ayrıldı.

ULUSLARARASI HUKUK NEZDİNDE GİRİŞİMDE BULUNULACAK

Gemi, Misrata Limanı'na doğru seyrine devam ederken Türkiye'nin konuyla ilgili uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunacağı öğrenildi.
Güvenlik kaynakları da konuya ilişkin yaptıkları değerlendirmede, İrini Harekatı unsurlarının bayrak devletinin rızası olmadan gemiye çıkmasını "hukuka aykırı bir davranış" olarak nitelendirdi.

Yaşanan skandal nedeniyle geminin saatlerce Akdeniz'de ağır deniz şartlarına maruz bırakıldığını belirten kaynaklar, olay nedeniyle "açık denizlerin serbestisi" ilkesinin de açık olarak ihlal edildiğini vurguladı.

İRİNİ HAREKATI NEDİR

İrini Harekatı, Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya'ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için Avrupa Birliği (AB) tarafından Akdeniz'de başlatılan tartışmalı bir operasyon olma özelliği taşıyor.

2292 No'lu BM Güvenlik Konseyi kararında meşru hükümet olarak yer alan Milli Mutabakat Hükümeti ile istişare ve izin zorunlu kılınmış olmasına rağmen başlatılan İrini Harekatı, taraflı ve yasa dışı bir operasyon olarak tepki çekiyor.

Bazı Avrupa ülkeleri, AB fonlarından yararlanabilmek için operasyona ses çıkarmazken daha cesur davranan bazı ülkeler ise tepkilerini koyarak operasyondan çekiliyor.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER