Türkiye, aktif ve çok yönlü dış politikayla dünyanın her yerinde
GÜNDEMSorunların çözümü için her seferinde diyalog seçeneğini işaret eden Türkiye, 175 ülkedeki varlığını 246 temsilcilik ile sürdürüyor. Ankara, uluslararası arenada hareketli bir dış politika izliyor.
Geçmiş dönemlere kıyasla Türkiye, son 20 yılda dış politikada daha "girişimci" bir yaklaşım benimsiyor.
Türk dış politikası, geçen yıl tüm dünyayı etkisi altına alana koronavirüs salgınına rağmen hız kesmedi.
ANKARA'NIN AKTİF DIŞ POLİTİKASI
Dış politikadaki kararlılık, Türkiye'nin askeri ve siyasi desteğini alan Azerbaycan'ın, Ermenistan karşısında Dağlık Karabağ'da zafer elde etmesinde büyük rol oynadı.
İşgal döneminde, savunma hatlarını kalın beton duvarlarla kuran Ermenistan ordusuna en büyük zararı, Azerbaycan'ın envanterindeki Türk yapımı SİHA'lar ile kamikaze İHA'lar verdi.
TÜRKİYE'SİZ ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL
Karabağ'daki Azerbaycan zaferiyle, Türkiye'nin Güney Kafkasya'da etkisini artırdığı, bölgede Türkiye'nin dahil olmadığı bir çözümün mümkün olmadığı görüldü.
ANTALYA KÖRFEZİ'NE HAPSETMEK İSTEDİLER
Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri Avrupa Birliği (AB) ve müttefiklerini alarma geçirirken, Ankara'nın kararlı duruşu sayesinde çalışmalar aralıksız devam etti. Türkiye'yi Antalya Körfezi'ne hapsetme girişimlerine ilişkin planlar adeta yırtılıp atıldı.
LİBYA'YA KARARLI DESTEK
Ankara'nın Libya'daki varlığı, bu ülkenin kaosa sürüklenmesine engel oldu. Libya'nın meşru temsilcisi Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) davetinin ardından Türk Dışişleri Bakanlığı, UMH'nin yanında kararlı duruş sergiledi.
ÇAVUŞOĞLU: TÜRKİYE OLMASAYDI LİBYA KAOSA SÜRÜKLENİRDİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Libya'daki durumu "Türkiye, Hafter ve destekçilerine karşı BM tarafından tanınan UHM'nin talebine olumlu yanıt vermemiş olsaydı Libya kaosa sürüklenirdi." şeklinde özetledi.
175 ÜLKEDE 246 TEMSİLCİLİK
175 ülkede 246 temsilciliği bulunan Türkiye, gerek haksızlıklar karşısında sesini yükseltmesiyle gerekse bölgesel ve küresel oyun kurucu ve oyun bozucu rolüyle dikkat çekiyor.
TÜRKİYE DİYALOGDAN YANA
Diğer taraftan Türkiye, sorunların masada çözülebileceğini her fırsatta dile getiriyor.
Bu kapsamda Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Bahreyn'in 3,5 yıl önce Katar'a uygulamaya başladığı ablukayla başlayan "Körfez krizinin" son bulmasıyla bölgede ortaya çıkan yumuşama süreci Türkiye için büyük önem taşıyor.
KÖRFEZ İLE İLİŞKİLER
Başından bu yana ihtilafın çözülmesi için diyalog konusunda ısrarcı olan Türkiye için bölgede güvenlik ve istikrar önem arz ediyor. Körfez'deki yumuşama sürecinin, Türkiye'nin Suudi Arabistan ve Mısır gibi bölge ülkeleriyle ilişkilerine yansıması bekleniyor.
Türkiye ile BAE ve Mısır arasında son dönemde sıklaşan temaslar, bunun bir örneğini teşkil ediyor.
RUSYA İLE STRATEJİK BAĞLAR VAR
Ankara ve Moskova'nın iş birliği ve diyaloğunun, Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemi, Akkuyu Nükleer Santrali ve TürkAkım Doğalgaz Boru Hattı ile turizm gibi önemli alanlar üzerinden yürütülüyor.
"YENİDEN ASYA" AÇILIMI
Dünyanın ekonomik gücünün merkezi haline gelmeye başlayan Asya bölgesi ve Türkiye arasındaki ilişkilerin 2019'da başlatılan "Yeniden Asya" açılımı çerçevesinde bu yıl ivme kazanacağı öngörülüyor.
"HERKESİN GÖRDÜĞÜ GERÇEK..."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kırgızistan'daki temasları kapsamında Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinde öğrencilere hitap etmiş, "Artık herkesin gördüğü bir gerçek var, Asya Gerçeği. 21. yüzyıl, Asya asrı olacak. Biz de Asya’nın tarihi bir parçası olarak, bu yükselişte yerimizi almak için Yeniden Asya Girişimini başlattık.
ÇAVUŞOĞLU: KONUMUMUZU AVANTAJA ÇEVİRECEĞİZ
Girişimimizin amacı Asya ile yeniden, daha güçlü bağlanmak ve Avrupa-Atlantik ile Avrupa, yani dünyanın birinci ve ikinci ekonomik alanları arasındaki konumumuzu bir avantaja çevirmek." ifadelerini kullanmıştı.
"GERİ DÖNÜŞLERE VE SİYASİ SÜRECE AĞIRLIK VERECEĞİZ"
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekatlarıyla bölgede terörle mücadelede önemli kazanımlar elde eden Türkiye, bu politikayı sürdürerek Suriyeli sığınmacıların ülkelerine güvenli dönüşleri için çalışmaları hızlandırmayı hedefliyor.
Çavuşoğlu'nun "2021'de Türkiye olarak geri dönüşlere ve siyasi sürece ağırlık vereceğiz." sözleri de buna işaret ediyor.
İlginizi Çekebilir
İlginizi Çekebilir