Türkiye'den ezber bozacak adım! Denklem dışı bırakacak

Doğu Akdeniz’de attığı adımları Libya ile imzaladığı deniz sınırı yetki anlaşması ile taçlandıran Türkiye, sondaj gemisi Yavuz’u KKTC’ye ait ‘G’ ruhsat sahasına gönderdi. Yavuz sondaj gemisi, KKTC’nin 2011 yılında Türkiye Petrolleri’ne verdiği ruhsatlar çerçevesinde, üçüncü sondaj faaliyetini gerçekleştirmek üzere, Ada’nın güneyindeki ‘G’ ruhsat sahasına ulaştı.

Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, konuyla ilgili olarak yaptığı yorumda İsrail ile Türkiye aralarındaki karşılıklı kıyılara istinaden, Libya ile yapılan anlaşmada esas alınan ilkeler doğrultusunda deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşması imzalaması durumunda sözde 8. parselin büyük kısmının İsrail’in olacağını, bu deniz alanının hukuki temele dayalı bir şekilde Türkiye ile İsrail arasında bölüşülebileceğini söyledi. 

Ümit verici bulgular

Yavuz’un intikal ettiği ‘G’ bölgesi, İsrail’in Tamar ve Leviathan gibi önemli doğal gaz sahalarının bulunduğu bölgeye komşu olmasının yanı sıra GKRY’nin hak iddia ettiği alanlardan biri.

Kumbaroğlu, Yavuz’un hareket ettiği bölgenin hem jeopolitik hem ekonomik hem de deniz yetki alanları açısından oldukça özel bir yer olduğuna işaret etti.

Barbaros sismik araştırma gemisinin de geçtiğimiz yıl söz konusu bölgede geniş çaplı arama yaptığını hatırlatan Kumbaroğlu, “Şimdi Yavuz gemisinin bu bölgeye gitmesi sismik araştırmada ümit verici bulgular elde edildiğine işaret ediyor” dedi.

‘Lefkoşa-1 çok önemli’

Gürkan Kumbaroğlu, Yavuz sondaj gemisinin ulaştığı Lefkoşa-1 noktasının G bölgesinde olmakla birlikte GKRY’nin 8 numaralı parseline denk gelmesi ayrı bir önem taşıdığını anlatarak, Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’nın, “Libya ile yaptığımız bu deniz anlaşmasının aynısını en kısa sürede İsrail ile de yapmalıyız” açıklamasını hatırlattı. Kumbaroğlu şunları söyledi:

“Amiral Yaycı’nın önerdiği gibi İsrail ile Türkiye aralarındaki karşılıklı kıyılara istinaden, Libya ile yapılan anlaşmada esas alınan ilkeler doğrultusunda deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması imzalaması durumunda sözde 8. parselin büyük kısmı İsrail’in olacak, bu deniz alanı hukuki temele dayalı bir şekilde Türkiye ile İsrail arasında bölüşülecek. Bu nedenle Yavuz’un şu an çalıştığı alan sadece bir doğal gaz arama işleminin çok daha ötesinde açılımları da gündeme taşıyor.”