Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için harekete geçtiler... Olağan şüpheli Minsk üçlüsü!
DÜNYASuriye, Libya ve Doğu Akdeniz’de emperyalist güçlere karşı yumruğunu masaya vuran Türkiye’nin son dönemdeki başarılı hamleleri üzerine Minsk Grubu, "Ermeni" ve "Suriye" kartını oynamaya başladı
Azerbaycan-Ermenistan sınır hattında tansiyon giderek yükselirken, iki ülke arasında başlayan çatışmaların yankısı devam ediyor. Saldırının zamanlamasına dikkat çeken uzmanlar, Ermenistan’ın bu tür saldırıyı tek başına planlamadığına ve arkasında Ermenistan'a destek veren Minsk Grubu eş başkanlarından Rusya, Fransa ve ABD’nin olabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca hedefin sadece Azerbaycan olmadığı; Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin son dönemdeki başarılı hamleleri karşında umduğunu bulamayan söz konusu güçlerin Kafkasya’da yeni bir çatışma cephesi açarak kirli hesaplar yaptığına işaret ediliyor. Bu çerçevede Ermenistan üzerinden bölgeyi yeni bir kriz alanına dönüştürme planları yapanların, hem Türkiye’nin odağını Kafkasya'ya çekmeye çalıştığı hem de Azerbaycan’ı da sıcak bir çatışmaya sokarak Dağlık Karabağ meselesinde haklıyken haksız konuma düşürmeye çalıştıkları ifade ediliyor.
Üç ülke, Erivan'ın yanında
Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgal etmesinin ardından bu meseleyi çözmek için 1992 yılında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) tarafından Minsk Grubu kurulmuştu. Bu mekanizmanın eş başkanlık görevini de Ermeni diasporasının bulunduğu devletler yapıyor. Bu kapsamda meselenin çözümüne katkı sağlaması beklenen söz konusu üç eş başkan ülkenin (ABD, Rusya, Fransa) tek yanlı Ermenistan tutumu ile meselenin tarafı hâline geldiği belirtiliyor.
Önceden planlandı
Ermenistan’ın saldırının arka planında ne olduğunu ve saldırının niçin şimdi yapıldığını gazetemize değerlendiren Azerbaycanlı uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Toğrul İsmayıl “Saldırının önceden planlandığını düşünüyorum. Ermenistan, tek başına bu kararı alacak durumda değil. Özellikle onu destekleyen Rusya gibi ülkeler ile hareket ediyor” dedi. Saldırının Türkiye ile de doğrudan bağlantılı olduğunu düşündüğünü ifade eden İsmayıl “Bölgedeki son gelişmeler, Türkiye’nin artan gücü, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin giderek daha da gelişmesi. Ermenistan ve onun destekçilerini rahatsız ediyor. Türkiye de bunun farkında o yüzden çok sert açıklamalar yaptı ve Azerbaycan’ın arkasında olduğunu vurguladı” diye konuştu.
El Bab mesajı, Sirte’ye mi?
Öte yandan, Azerbaycan- Ermenistan arasındaki çatışmalar devam ederken, Suriye'nin kuzeyinde, Fırat Kalkanı Harekâtı ile terörden arındırılan El Bab’a önceki gece Rus savaş uçakları saldırdı. Hava saldırısının zamanlaması dikkat manidar bulundu. Zira, Libya’da istediğini elde edemeyen Moskova’nın, Türkiye destekli Trablus güçlerinin Sirte’ye yönelik planladığı operasyonun başlamasına sayılı günler kala "Suriye" ve "Ermenistan kartını" devreye sokmuş olabileceği değerlendiriliyor.
Komutanlar da katıldı
Azerbaycan Savunma Bakan Yardımcısı ve Hava Kuvvetleri Komutanı Ramiz Tahirov ile beraberindeki heyet, Millî Savunma Bakanlı Hulûsi Akar ile görüştü. Bakanlık’taki görüşmeye Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in yanı sıra Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal da katıldı.
Hulusi Akar'dan net mesaj: Açtıkları kumpasın altında kalacaklar
Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar, Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırılarını kınadı. Azerbaycan Savunma Bakan Yardımcısı ve Hava Kuvvetleri Komutanı Ramiz Tahirov ile beraberindeki heyeti bakanlıkta kabul eden Hulûsi Akar “Azerbaycan’ın Tovuz bölgesine gerçekleştirilen alçak saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Azerbaycan Türkünün acısı bizim acımızdır. Orada yaşadığınız her türlü sıkıntının burada çok derin şekilde hissedildiğini de hepinizin bilmesini istiyorum” diye konuştu. Akar, şunları söyledi: Azerbaycanlı gardaşlarımıza taziyelerimizi sunuyoruz. Kanlarının yerde bırakılmayacağına emin olduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Yukarı Karabağ'ın hiçbir hukuki gerekçe ve meşruiyete dayanmadan işgalini kabul etmemizin mümkün olmadığını her platformda söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Bu konuda Azerbaycanlı gardaşlarımızın, yiğit insanların yapacağı tüm mücadelede onlarla beraber olduğumuzu Sayın Cumhurbaşkanı’mız başta olmak üzere Türkiye’de asker sivil herkes ifade etmekte olup bütün halkımız bu duygu ve düşünceyi paylaşmaktadır. Buna bütün kalbimizle inanıyoruz ki, biz 'İki devlet bir milletiz'. Dilimiz, dinimiz, tarihimiz, anlayışımız birdir, beraberdir. Kederde ve kıvançta bir ve beraberiz. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ifade ettiği gibi bu gerçekten Ermenilerin boyunu aşan bir teşebbüstür. Açtıkları kumpasın altında kalacak, bu kumpasta boğulacak ve yaptıkları işin hesabını mutlaka ödeyeceklerdir.
İlginizi Çekebilir