© Ak Gazete 2015

Yaktılar, yıktılar, öldürdüler beraat ettiler

3-5 ağacın yerinin değiştirilmesini bahane ederek, Türkiye’yi yangın yerine çeviren, ülke genelinde kaos ortamı oluşturarak, meşru hükümeti devirmeyi hedefleyen Gezici provokatörlerin tamamı için beraat kararı verildi. Kamu mallarını yağmalayan, bir polisi şehit eden, binlerce polisi yaralayan, camileri meyhaneye çeviren ve ülkeyi milyarlarca dolar zarara uğratan Soros’çu çocukların suçsuz bulunması ma’şeri vicdanı yaraladı.

Başka yere dikilmek üzere kesilen üç ağacı bahane ederek Türkiye’yi yangın yerine çeviren Gezici çapulcular için ilgili mahkemeden skandal bir karar çıktı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Osman Kavala dahil bütün sanıklar beraat etti. Seçilmiş meşru iktidara karşı ilk darbe teşebbüsü olan Gezi Parkı vandallığını meşrulaştırma hamlesi olan skandal karar tepkiyle karşılandı.

Skandal bir karar

Avukat Necip Kumandan, “Gezi olayları sadece üç-beş ağacın sökülmesi meselesi değildir. Olayı  bütünlüğüyle incelediğimizde Türkiye Cumhuriyeti devletine bir isyan suçu işlendiğini görüyoruz. Kamu mallarına ve özel mallara zarar verilmiş, ekonomik ilerleyişimize darbe vurulmuş, halk kin ve nefrete teşvik edilmiş, huzur ve sükûnet bozulmuştur” dedi. Kararı skandal olarak yorumlayan Kumandan, “Bu suçu işleyenlerin beraat ve tahliye edilmesi Türk adaletini ciddi manada zedeler. Üst mahkeme somut dosyaları tekrar inceleyip Gezi olaylarının gerçek suçlularını cezalandırmalıdır” şeklinde konuştu.

Toplumsal vicdan yaralandı

Hukukçu Ferhat Çakır, kararın toplumsal tabanda bir karşılığının olmadığını kaydederek, “Toplumun gözü önünde meydana gelen bir olayda böyle bir kararın verilmesi maşeri vicdanı yaralamıştır” dedi. Gezi Parkı olaylarının altından çok farklı şeyler çıktığını belirten Çakır, “Bu işin arkasından çok ilginç şeyler çıktı. Bunların başında Osman Kavala geliyor. Can Dündar, Mehmet Ali Alabora bu işin altından çıkıyor. ‘Mesele ağaç değil, sen hâlâ anlamadın mı’ sloganını unutmamak lazım. Toplumsal baskıyla Türkiye’nin bayındırlık faaliyetlerini durdurmak istediler. Böyle bir olay olduğuna bütün toplum kani” ifadelerini kullandı.

Türkiye’yi yakıp yıkmışlardı

Mayıs 2013’te ülke, Gezi olayları bahanesiyle saldırı altına sokuldu. 19 gün boyunca süren Gezi eylemlerinde; İstanbul Dolmabahçe’de bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’ni basılmak istenmiş, Valide Sultan Camii 3 gün boyunca işgal edilmiş, 589 araç yakılmış, 409 bina tahrip edilmiş, 337 iş yeri zarar görmüştü. Türkiye geneline yayılan eylemlerde ortaya çıkan zarar 157 milyar doları buldu. İstanbul Boğazını üçüncü kez birleştiren Yavuz Sultan Selim Köprüsü başta olmak üzere mega projelerin maliyeti, Gezi olaylarının ekonomiye faturasının yarısı kadar bile değil. Gezi Parkı sonrasında ortaya çıkan 157 milyar dolarlık maliyet ile 10 adet Kanal İstanbul, 13 tane üçüncü köprü ve 15 adet de üçüncü havalimanı yapmak mümkün.

Prestij projelere takoz

Espiyonaj elemanı gibi davranan Gezi Parkı vandalları, Türkiye’nin bütün prestij projelerinin durdurulmasını talep etmişti. Sömürgeci efendilerinden talimat alan çapulcular, İstanbul Havalimanı ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün inşaatının durdurulmasını istemişti. Kanal İstanbul projesinin rafa kaldırılmasını isteyen vandallar, Türkiye’yi ayağa kaldıracak birçok prestij projeye takoz olmuşlardı.

Kızıl Soros’a 15 Temmuz gözaltısı

Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yapılan yargılamada, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 9 sanığın beraatine karar verildi. Kavala hakkında, 15 Temmuz darbesine ilişkin bir başka soruşturma sebebiyle gözaltı kararı verildi.

Ayşe Mücella Yapıcı, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden’in tüm suçlardan beraati kararlaştırıldı.

Mahkeme, Can Dündar ve Mehmet Ali Alabora’nın da aralarında bulunduğu firari 7 sanık hakkındaki yakalama kararını kaldırdı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER