© Ak Gazete 2015

Yaralanan askerden ambulansa binerken duygulandıran istek

Erzincan İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı sağlık personelleri Barış Pınarı Harekatı'nda yaralanan bir askeri hastaneye götürürken tanık oldukları bir anı anlattı.

Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlatılan Barış Pınarı Harekatı'nda görevlendirilen Erzincan İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı sağlık personelleri harekat bölgesinde tanık oldukları duygusal anları anlattılar. Personeller yaralı askerin "lütfen parkamı yere serin ambulansın içerisi kan olmasın" dediği aktardı.

Çatışma bölgesinde duygusal anlar

Suriye'de yürütülen Barış Pınarı Harekatı operasyonuna destek amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan hastanelerde görevlendirilmek üzere gönderilen Erzincan İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı dört ekipten iki ekip görevlerini tamamlayarak Erzincan'a döndü. 1-7 Aralık Acil Sağlık Haftası etkinliklerinin kapanış programı kapsamında Barış Pınarı Harekatı'nda görev alan sağlık çalışanlarına Vali Arslantaş tarafından başarı belgesi takdim edildi. Belgelerin takdiminden önce sağlık çalışanları Mustafa Erdem Ege ve Zeliha İnci Kaya harekat bölgesinde tanık oldukları duygusal anları paylaştılar.

"Bunu duyunca donduk kaldık"

Askeri konvoya saldırı anında yaşadıklarını anlatan Sağlık Personeli Mustafa Erdem Ege, "Operasyonların tam sıfır noktasında her gün üzerimizden mermiler geçti. Hastaneye hasta götürdük hastanenin bahçesine havan mermileri düştü. Gelmemize yakın askeri konvoya saldırıda bulundurlar. Saldırıda bir komutanın kolu kopmuştu. Orada çok üzülmüştük. Yaralı asker arkadaşlarımız vardı. Yaralı askerleri aldık. Askerimizin dediği tek kelime "lütfen parkamı yere serin ambulansın içerisi kan olmasın" Biz bunu duyunca donduk kaldık. Bunları yaşadık ama çok şükür Allah devletimize zeval vermesin. Ordumuz daima muzaffer olsun" dedi.

"İnsanların tek derdi var; yaşamak"

Tel Abyad'da patlama sonrasında unutamadığı bir olayı anlatan sağlık personeli Zeliha İnci Kaya, "Biz Suruç'ta görev yaptık. Tel Abyad'da bir patlama olmuştu oraya gittik. 8 yaşında bir çocuk getirdiler. Anne ve babasını kaybetmiş çocuk tek başınaydı. Şunu öğrendim ki gitmeden önce sığınmacı olan vatandaşlarımızın durumunu daha iyi anlıyorduk. Gerçekten gidip geldikten sonra daha da iyi anladım. İnsanların tek bir derdi var. Sadece yaşamak. Başka hiç bir şey istemiyorlar. Sadece yaşamak istiyorlar. Yani 18 yaşındaki bir çocuğun hayata tutunmaya çalışması beni etkiledi. Sadece bunları söyleyebileceğim" diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER