© Ak Gazete 2015

Yolsuz Kılıçdaroğlu .

Sabah gazetesi yazarlarından Hilal Kaplan, bugün köşesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'ye kurulan kumpasların hemen öncesinde ya da sonrasında FETÖ'cülerle yaptığı görüşmelere dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. .

 

Sabah gazetesi köşe yazarı Hilal Kaplan, bugün köşesinde yazdığı yazıda Kemal Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'cülerle olan kritik temaslarını ele aldı.

 

İşte Kaplan'ın o yazısı

7 Şubat 2012 MİT krizinden bir hafta önce, Kılıçdaroğlu, "Yargıda cemaat kadrolaşması var diyemem" şeklinde bir çıkış yapmıştı. Bu çıkışın ertesi günü, CHP'deki makamında ABD'de yaşayan Feto'nun önde gelen temsilcilerini ağırladı. FETÖ'cü heyetin başında Türk- Amerikan Birliği'nin Başkanı Faruk Taban vardı. Diğerleri de ABD'deki FETÖ'cü okullarda müdürlük yapan veya FETÖ'ye lobicilik yapan vakıf başkanlarıydı. İşte 30 Ocak'ta gerçekleşen bu görüşmeden tam bir hafta sonra MİT Müsteşarı Hakan Fidan, FETÖ'cü savcı Sarıkaya tarafından ifadeye çağrılmıştı.


17-25 Aralık operasyonundan bir hafta öncesinde de bu sefer Kılıçdaroğlu ABD'deydi. Bu ziyaretinde, resmi programında yer almayan bir görüşme yaptı. Türk-Amerikan Birliği'nin Başkanı Faruk Taban ve Rumi Forum'un Başkanı Emre Çelik'le bir araya geldi. Basına yansıdığına göre 7 Şubat öncesinde olduğu gibi, FETÖ'cüler Kılıçdaroğlu'na gelmekte olan operasyonun bilgisini verdi ve desteğinden emin olmak istedi. Kılıçdaroğlu ise arkalarında olduğunu 17 Aralık sonrasındaki performansıyla kanıtladı.


İlginçtir, 19 Aralık günü Kılıçdaroğlu, ABD'nin o dönemki elçisi Ricciardone'ye de öğle yemeğinde misafir olmuştu. Basına, "tarafların yolsuzlukla mücadelenin sürdürülebilir olması gerektiği konusunda hemfikir oldukları" açıklandı. Yemek sonunda, CHP ile Washington yönetimi arasında Kılıçdaroğlu'nun ABD'ye gitmesi ile başlayan iletişim sürecinin devamı konusunda uzlaşmaya varıldı. Kılıçdaroğlu, "Arkadaşlarımız, ABD'ye giderek teması sürdürecekler" mesajı verdi.


O yüzden bugün, ABD'nin Zarraf iddianamesinde 'yolsuzluk' kelimesi bile geçmezken, ABD'nin tek derdi Türkiye'yi İran ile ticaretini ABD şirketlerini aracı kılmadan, doları bypass ederek serbestçe yaptığı için cezalandırmakken, Kılıçdaroğlu'nun sanki görülmekte olan bir yolsuzluk davasıymış gibi konuşmasına şaşırmayın.


Ortada bir yolsuzluk varsa, o da Atatürk'ün partisini ABD uşağı haline getiren, çevresi ByLock'çu danışmanlarla kaynayan, her ağzını açtığında FETÖ'nün suflörlüğünde konuşan Kılıçdaroğlu'nun yolunu kaybetmişliğidir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER