Zillet ittifakının Haçlı’dan farkı ne?
SİYASETHer söylem ve eyleminde milletin değerlerine aleni düşmanlık sergileyen sözde ‘millet’ ittifakının, Haçlı dünyasının beklentileri ile paralel hareket etmesi gözlerden kaçmıyor. Batı dünyasından gelen, “Demirtaş serbest bırakılsın’, “Kavala’ya özgürlük”, “Akdeniz, Libya, Suriye ve Karabağ’da işiniz ne” gibi küstah ifadelerin, CHP-İP-HDP ve SP tarafından da dillendirilmesi, “Adlarında millet, genlerinde ihanet var. Bunların Haçlı’dan farkı ne?” yorumlarına yol açıyor.
CHP, İYİ Parti, HDP ve Saadet Partisi’nin ortaklığında kurulan sözde millet ittifakı, milletin değerleriyle taban taban zıt bir siyaset anlayışı güdüyor. 6-7 Ekim olaylarını baş sorumlusu Selahattin Demirtaş ve Gezi Parkı eylemlerinin finansörü Osman Kavala’nın serbest bırakılması için kamuoyu baskısı oluşturmaya çalışan zillet ittifakı üyeleri, terörün kurbanı olan masum vatandaşlarımızın kemiklerini sızlatıyor. Dış ve iç politikada Türkiye düşmanlarıyla müşterek bir politika güden malum partiler, milli iradeyle anayasa hazırlamazken, FETÖ ve PKK ile aynı masaya oturarak anayasa çalışması hazırlıyor. Diyarbakır Annelerinin dramına kör kalanlar, Cumartesi Annelerini ise adeta göklere çıkarıyor. 15 Temmuz darbe girişimini basitleştirmek için ‘kontrollü’ ifadesini kullanan zillet, o gece canı pahasına mücadele eden milletimize ihanet ediyor.
“Milletin değerleriyle çatışıyorlar”
AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, “Millet ittifakının milletten anladığı, Amerikan emperyalizmi, Rus, Çin ve Batı tahakkümüdür. Demirtaş’a mazlum diyenler, Yasin Börü’ye, Eren Bülbül’e ve daha nicelerine masum diyemiyor. Bunlar millet derken milleti asla kastetmiyor. Bu toprakları nasıl tahakküm altına alırız diye çabalıyorlar” dedi. Sözde milleti ittifakının zoraki bir birleşme olduğunu kaydeden Çamlı, “CHP’nin durumu zaten malum. CHP milletin değerleriyle zaten çatışıktır. CHP Kılıçdaroğlu’yla birlikte hepten yerlere düşmüştür. Diğeri ise CHP’nin verdiği kiralık vekillerle kurulmuştur. HDP ise terör örgütünün siyasi uzantısıdır. Bunu açıkça görmek lazım. Geri kalan her şeyi bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor. Bu ülkeyi, bu toprakları nasıl tahakküm altına alırız diye çabalıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Milletten uzak bir oluşum var”
Siyaset Bilimci ve Araştırmacı Yazar Ercan Çifci de, “Millet İttifakı diye bahsedilen ama icraatları itibarı ile millete uzak, millete yabancı bir oluşum var. Bu millet İHA’larla teröre karşı destanlar yazar ama bunlar onu görmez. Bu ittifak, Yasin Börü’yü Eren Bülbül’ü şehid verir onları görmez gider katilleri görür, tebrik eder. Sağlıkla ilgili bir mevzu olur, belediyesinden partisine hepsi birden uygulamaları sabote ederler, yeter ki hasta çoğalsın, ölümler artsın” dedi. İttifakın kimden talimat aldığının merak konusu olduğunu kaydeden Çifci, şöyle devam etti: “Türk, Kürt, Arap elbirliği ile Anadolu olarak dirilmeye başlamış bu yapıyı yıkmaya kim görevlendirdi? Millet İttifakının vazifesi Milleti yıkmak mıdır? Milletin olan ne varsa yabancıların yağmasına açmak mıdır? Bu ülkenin evlatlarını terör örgütlerinin kanlı eylemlerinde seyretmek midir? Yoksa Diyarbakır Annelerinin gözlerinden süzülen safi yaşlardan utanıp onlara can olmak mıdır? Millet İttifakı, millete rağmen ayakta tutulmaya çalışılıyor. Her taraflarından dökülüyorlar ve arkalarında ki saik görünmeye başladı.”
İlginizi Çekebilir