Alman yasağına en anlamlı tepki .

G-20 zirvesi için Almanya'ya gitmeye hazırlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gurbetçilerle bir araya gelmesini engellemek için çeşitli bahaneler öne süren Alman makamlara etkileyici bir cevap Frankfurt'ta yaşayan Teyfik Özcan'dan geldi. Almanya doğumlu olan ve 25 sene boyunca siyasette de yer alan Özcan, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda "Sayın Erdoğan, sizi 7 Temmuz'daki doğum günü partime davet etmek istiyorum. 10 bin arkadaşım ve ben sizi burada görmekten ve bize bir konuşma yapmanızdan çok mutlu oluruz. Bu özel bir davet olduğu için resmi izin almamıza da gerek yok. Aslında Sosyal Demokrat Parti'nin Başkanı Bay Schulz'u da davet edecektim ama kendisi Türk düşmanlarını övmekle çok meşgul. Daveti kabul ederseniz çok mutlu olurum, en demokratik selamlarımla" ifadelerini kullandı.

KARA PROPAGANDA
Mesajı, kısa süre içinde binlerce kez paylaşılan Teyfik Özcan, SABAH'a verdiği mülakaatta da "Eskiden Türkiye'den gelen siyasetçiler Almanya'da haber bile olmazlardı. Gelip, giderlerdi. Ancak Erdoğan bunu kırdığı için Alman basınının da hedefinde. Almanya'da yayımlanan Türkiye karşıtı haberler bende ters tepki yapıyor. İronik bir dil kullanarak buradaki yersiz yasakları eleştirmek istedim" dedi. Alman televizyonlarınının 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminde de benzer bir dil kullandığını söyleyen Özcan, "Türkiye'deki gerçekleri anlattığım Alman arkadaşlarım da bana teşekkür ediyorlar. Alman halkını asla kınamıyorum. Çünkü medya onları Türkiye hakkında yanlış bilgilendiriyor" dedi.

BÜYÜKELÇİLİK: ERDOĞAN'IN İZİN ALMASI GEREKMİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkede konuşma yapmayı planladığı etkinliğe yasak getirilirken, Berlin'deki Türk Büyükelçiliği'nden konuya ilişkin açıklama yapıldı. Dün yapılan açıklamada, Erdoğan'ın, Türk konsolosluklarında yapacağı olası bir konuşma için Federal Hükümet'ten izin alması gerekmediği ifade edildi. Açıklama Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği Basın Müşaviri Refik Soğukoğlu tarafından yapıldı. Soğukoğlu, Rheinischen Post gazetesine yaptığı açıklamada, "Bu kararın tamamen Erdoğan'a ait olduğunu" ifade etti. Deutsche Welle (DW) Türkçe haber sitesinin aktardığına göre sözcü, "konsolosluk rezidanslarının yasal olarak yabancı devlet alanı statüsünde görülmediğini ancak devletler hukukunun özel koruması altında" olduğunu söyleyerek olası etkinliklere yönelik ev sahibi ülkeden izin alınmasının gerekli olmadığı belirtti..