'Kudüs ihaneti' S.Arabistan ve ABD anlaşmaya yakın

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararına en sert çıkışı yapması beklenen Suudi Arabistanyönetiminin cılız tepkisinin perde arkası aralanmaya devam ediyor. Foreign Policy dergisinde Robert Satloff imzasıyla yayınlanan makale, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Kudüs ihanetini bir kez daha gözler önüne serdi. ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak açıkladığı dönemde Veliaht Prens’in 2030 Vizyonu’nu dinlemek için bir Amerikan düşünce kuruluşu heyetiyle Riyad’da olduğunu belirten Satloff, Veliaht Prens Selman’ın, Kudüs kararını tek kelimelik ifadelerle eleştirdiğine ve İsrail’le ilerleyen dönemlerde iyi ilişkiler kurulabileceğine yönelik açıklamalarına dikkat çekiyor.

NÜKLEER İŞBİRLİĞİ YOLDA

ABD’nin Kudüs kararına tepki gösteremeyen Suudi Arabistan, nükleer alanda ABD ile işbirliğine hazırlanıyor. Beyaz Saray yetkilileri, Başkan Trump’ın, Suudi Arabistan ile milyarlarca dolarlık nükleer reaktör inşa anlaşması imzalamaya hazırlandığına dair Kongre üyelerine bilgi verdi. 

TEK HAYALİ ABD VE İSRAİL'LE İŞBİRLİĞİ

Yönettiği düşünce kuruluşuyla birlikte pek çok Suudi bakan ile görüşmeler gerçekleştirildiğini belirten Satloff, hiçbir üst düzey yetkiliden Trump’ın Kudüs kararına ilişkin sert bir açıklama gelmemesine şaşırdıklarını kaydediyor. Satloff, “Ancak biz Riyad’dan Selman’ın konuyla ilgili net görünüşünü öğrenerek ayrılmak istedik ve ona konuyu sorduk” ifadelerini kullanıyor. Muhammed bin Selman’ın hayal kırıklığını tek kelime ile ifade ettiğini belirten Satloff, Veliaht Prens’in doğrudan Riyad ve Washington arasında gelecekte olabilecek işbirlikleri hakkında konuşmayı tercih ettiğini söylüyor. Satloff, Muhammed bin Selman’ın İsrail-Filistin barış sürecinde de Riyad ve Washington’ın ortak çalışabileceğini söylediğini ifade ediyor.

İSRAİL’E KARŞI POZİTİF

Yeni Şafak'ın haberine göre Satloff, Veliaht Prens’in, Suud-ABD ve Suud-İsrail ilişkilerinde, eski yönetimlerden daha olumlu bir tablo çizdiğine de dikkat çekiyor. Satloff, Selman’ın ABD-Suudi Arabistan’ın güvenlik alanındaki işbirliğinin ABD-İsrail ilişkilerinden bile daha eski olduğunu gururla ifade ettiğini belirtiyor. Veliaht Prens’in İsrail’e yönelik pozitif tavrı da oldukça dikkat çekici. Satloff, Selman’ın konuşmalarında, İsrail’in yayılmacı politikalarına ve Kudüs’te Müslümanlara uyguladığı baskıcı rejime hiç değinmediğini, bunun yerine, İsrail ve Filistin arasında barış sağlandığında Suudi Arabistan ve İsrail arasındaki geliştirilecek ilişkilerden bahsettiğine özellikle dikkat çekiyor.