ABD Dışişleri Bakanlığ'nın yayınladığı Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nda, Türkiye'de alevilik ve din dersi uygulamasını eleştirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Demokrasi, İnsan Hakları ve Emek Bürosu, 2016 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nu yayınladı. Tüm dünya genelinde yapılan bir çalışma ile din ve inanç özgürlüğünü değerlendirildiği raporda, Türkiye'ye "Alevilik" ," zorunlu din dersi " ve " 15 Temmuz'dan sonra özellikle hristiyanların gözaltına alınması" iddiasıyla eleştiride bulundu.
'DARBE GİRİŞİMİNDEN SONRA HIRİSTİYANLAR GÖZALTINA ALINDI'
ABD Dışişleri'nin raporunda, Türkiye'nin 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle bağlantı olduğunu belirlediği, uluslararası STK'lara bağlı çalıştığı iddiasıyla ajanlık faaliyetlerinde bulunduğu tespit edilen kişilerin tutuklanması, hristiyan gruplarla bağlantılı kişilerin de gözaltına alınması başlığı ile yayınlandı.
Raporda gözaltına alınanların mazlummuş gibi gösterilerek, sadece hristiyann cemaat, cemiyletlerin temsilcisiymiş gibi lanse edilirken, Türkiye'nin statüko ve baskıcı bir yönetim ile hristiyanlara zulmettiği anlatılmaya çalışılıyor.
'LOZAN BARIŞ ANLAŞMASI'NIN KORUMAYA ALDIĞI HAKAR KISITLANIYOR'
Türkiye ile ilgili ilginç "tespitlerin" yer aldığı raporda Lozan maddesi de es geçilmemiş. daha önce Lozan konusunda hiç bir değerlendirmesi bulunmayan ABD, yayınladığı bu raporda Şii/Sünni konusunu kaşıyarak yeni bir tartışma zemini oluşturmaya çalışıyor.
1923 Lozan Barış Anlaşması'yla korunma altına alınmış olan azınlıkların haklarının kısıtladığı savunulan raporda, Sünni olmayan Müslümanların, gayrimüslimlere verilen yasal haklara ve dini özgürlüklere sahip olmadığı ifade edildi.
MEZHEP AYRIMCILIĞI İDDİASI
Bununla ilgili raporda, "Hükümet, Alevi Müslümanlığa İslam'a aykırı bir mezhep muamelesi yapmaya devam ediyor. Alevi ibadethaneleri tanınmıyor, Alevilik propagandası yapan yayınlar engelleniyor" ifadeleri yer aldı. Özellikle 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası çeşitli medya organlarında Alevi ve Yahudi karşıtı yayınların arttığı vurgulandı. 2016 yılı boyunca Protestan, Katolik ve Alevi ibadethanelerinin bazı aşırıcı grupların saldırısına uğradığı aktarılan raporda, dini özgürlük karşıtı ve belli grupları hedef alan ifadelere karşı uyarıda bulunuldu.
Bu arada Din özgürlüğü raporunda, Avrupa genelindeki İslamofobi kaynaklı Müslümanlara, camiilere yapılan ırkçı saldırılara yer verilmezken, ABD've dünya genelinde yaşanan müslüman cinayetlerine sesiz kalındı.
"ALEVİLER DIŞLANIYOR"
Müslüman cinayetlerini raporuna taşıyamayan ABD,Türkiye raporunda öğrencilere okutulan zorunlu din dersini de eleştirdi. Okullarda zorunlu din dersinin, sadece nüfus cüzdanında 'Hıristiyan' ya da 'Musevi' yazan kişilere muaf olabildiği, ateistlere, agnostiklere, Alevilere ya da Müslüman olmayan diğer gruplara, Ezidilere, Bahailere ya da din hanesini kimlikte boş bırakan kişilere bu hakkın tanınmadığı gerekçesiyle eleştiride bulunuldu.
Ermeni Patrikhanesi'nin 'ekümenik sıfatının tanınmadığı' belirtilen raporda ayrıca, darbe teşebbüsünden sonra 20 televizyon ve radyo istasyonunun terör propagandası yapmak ya da 'Cumhurbaşkanına hakaret etmek' iddiasıyla kapatıldığı, Fazıl Say ve Canan Arın gibi isimlerin dine hakaret suçlarıyla yargılandığı, Malatya'da kiliseye düzenlenen saldırıda üç kişinin öldüğü gibi detaylar da aktarıldı.
TILLERSON: HÜKÜMETLER, DİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ TERÖRÜ VE ŞİDDETİ BESLER
ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamasında, "Dini özgürlükleri destekliyoruz, çünkü bu özgürlüğü etkin şekilde koruyan ülkeler daha istikrarlı, ekonomik olarak canlı ve barış içindedir. Hükümetlerin bu hakkı korumada başarısız olması ise, istikrarsızlığı, terörü ve şiddeti besler" yorumunda bulundu. Tillerson ayrıca, raporun "tüm dünyada, kendi iradeleri doğrultusunda ve huzur içinde yaşamak isteyen insanları sesi" olduğunu söyledi.
Yorum Yazın