Oyuncu Berna Laçin’in Twitter hesabı üzerinden yazdığı Medineli tecavüz tweeti ile ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açıklama yapıldı. Başsavcılık, Laçin hakkında ‘Halkın Dini Değerlerini Aşağılama’ suçu kapsamında verilen beraat kararının bozulması için istinaf yoluna başvurulup kararın kaldırılması talebinde bulunulduğunu belirtti.
Oyuncu Berna Laçin geçtiğimiz aylarda Twitter hesabı üzerinden Medineli tecavüz tweeti paylaşmış, tweet büyük tepki almıştı. Bunun üzerine Laçin hakkında dava açılmış, fakat Laçin'in tweetinin ifade özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığı ileri sürülerek beraatına karar verilmişti.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Medya İletişim Bürosu'nca konuyla ilgili basın açıklaması yapıldı. Açıklamada şunlar söylendi:
HALKIN DİNİ DEĞERLERİNİ AŞAĞILAYICI
"Berna Laçin'in "@bernalacin35" adlı Twitter hesabından 03.07.2018 günü saat 13.00 civarında "İdam çözüm olsaydı Medine toprakları tecavüzde rekor kırmazdı! Konuşturmayın şimdi beni! Bırakın artık bilim insanları, nörologlar, psikiyatrlar, psikologlar, toplum bilimciler, hukukçular el birliği verip çare üretsin. Devlet, tribün sesleriyle toplum inşa etmez!" şeklinde halkın dini değerlerini aşağılayıcı mahiyette bir yazı yayınladığının ve bu yazıya karşılık muhtelif sosyal medya sitelerinde yoğun tepkiler oluştuğunun tespiti üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi uyarınca işin gerçeğini araştırmak üzere adı geçen hakkında Halkın Dini Değerlerini Aşağılama suçundan soruşturma başlatıldığı,
Soruşturmanın tamamlanmasını müteakip şüphelinin üzerine atılı suçtan cezalandırılması istemiyle 18.07.2018 tarihinde kamu davası açıldığı, İstanbul Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde görülen 2018/460 esas sayılı kamu davasının 19.02.2019 tarihli son duruşmasında özetle "sanığın eyleminin ifade özgürlüğü sınırları kapsamında gerçekleştiği ve ayrıca kamu barışını bozma amacıyla yapıldığı yönünde delil bulunmadığı" gerekçe gösterilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2-a maddesi uyarınca beraat kararı verildiği,
MÜSLÜMANLAR İÇİN KUTSAL DEĞERİ BULUNAN…
Mahkemece verilen kararın Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesi üzerine yapılan değerlendirme sonucu "Soruşturmaya konu yazıda örnek gösterilen Medine şehrinin İslam Peygamberinin kabrinin bulunduğu, hac ve umre ibadetleri kapsamında ziyaret edilen ve tüm dünya Müslümanlarınca kutsal kabul edilen bir şehir olduğu, açık internet kaynaklarından yapılan araştırmaya göre tecavüz suçlarının bu şehirde dünyadaki diğer şehir veya ülkelere nazaran 'tecavüz rekoru kıran şehir' şeklinde lanse edilmesini gerektirecek ölçüde çok yoğun yaşandığına dair hiçbir resmi ya da gayri resmi istatistiksel veri bulunmadığı, dolayısıyla Müslümanlar için kutsal değeri bulunan bu şehrin tecavüz rekoruna sahip olduğuna dair şüpheli tarafından dile getirilen iddianın nesnel bir veriye dayanmadığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin muhtelif kararlarında da vurgulandığı üzere şiddet çağrısı barındırmasa bile dini değerlere yönelik 'ucuz' saldırıların ifade özgürlüğü kapsamında korunamayacağı ve düşünce açıklanırken dini değerlere yönelik saygısız tutumlardan kaçınılması gerektiği, sanığın kamuoyuna yansıyan idam tartışmalarına hiçbir katkısı olmayan, nesnel bir veriye dayanmayan ve dosyada mevcut verilere göre büyük tepki alan ifadelerinin de halkın dini değerlerini aşağılayıcı ve kamu barışını bozmaya elverişli nitelik taşıdığı, bu suretle de atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil bulunmasına rağmen verilen beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğu" kanaatine varılarak yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurulup kararın kaldırılması talebinde bulunulduğu,
Hususları, kamuoyuna ve tüm basın/yayın kuruluşlarına saygıyla duyurulur."
Yorum Yazın