Star yazarı Hüseyin Gülerce, bugünkü yazısında Abdullah Gül'ün iki ay önce yaptığı bir konuşmayı hatırlattı.
Star yazarı Hüseyin Gülerce, bugün itiraf niteliğinde bir yazı kaleme aldı. Gül'ün 3 Kasım 2017 günü Bahçeşehir Üniversitesi’nde Kılıçdaroğlu'nu geride bırakan konuşmasını Gülerce, "Gül hamlesi: Süvari değiştirilmek isteniyor" başlığıyla köşesine taşıdı.
Gül'ün o konuşmadaki "Hepimiz evimizin içini düzene koymamız gerekir. Bunu koymadığımız süre içerisinde, gün gelir ya insanlar ayaklanır veya dış müdahale kaçınılmaz hale gelir." açıklamasına yer veren Gülerce, yazısında itiraf niteliğinde şu ifadeleri kullandı:
"DERİN ÇATLAĞI SÖYLEYEN BİZ OLMAYALIM DİYE YUTKUNDUK"
(...) "İki ay önce Gül’ün, demokrasi dışı müdahalelere meşruiyet kılıfı getiren cuntacıları hatırlatan bu tehdidini, maalesef ya görmezden geldik, geçiştirdik, ya da Erdoğan ile Gül arasındaki derin çatlağı söyleyen biz olmayalım diye yutkunduk..." (...)
Gül"ün asıl çıkışının KHK düzenlemesine itirazı değil, Bahçeşehir'deki bu konuşma olduğunu savunan yazar, Gül ve ekibinin üç ortak özelliğini sıraladı:
"ERDOĞAN'DAN KURTULMAK İSTİYORLAR"
(...) Bir; hepsi Erdoğan’a karşı öfkeli... Hepsi AK Parti iktidarının ilk günlerinden itibaren Erdoğan’la birlikte çalıştılar. Erdoğan’ın onlara altın tepside sunduğu makamları da bir kadirşinaslık olarak değil, hakları olarak görüyorlar. Hepsinin yolları Erdoğan ile ayrıldı. Bu ayrılmanın bütün kabahatlisi olarak Erdoğan’ı biliyorlar. Ekiptekiler, Erdoğan’ı vefasızlıkla suçluyor. Ancak –burada teker teker sıralamak istemiyorum- hemen hepsinin Erdoğan’a açıktan ya da örtülü vefasızlıkları var. Hem de ne vefasızlıklar. Erdoğan’ı affedemiyorlar ve köprüleri atmanın gerilimi ile yaşıyorlar.
İki; Gül ve ekibindekilerin hepsi, Türkiye’nin kendilerine ihtiyacı olduğuna, bu zor dönemde kendilerine görev düştüğüne inanıyorlar. Kendilerini kenara itilmiş, pasifize edilmiş, işe yaramaz hale gelmiş görüyorlar. Öyle ki, kendilerinden istifade edilmemesinin, Türkiye’ye yapılmış haksızlık olduğuna inanıyorlar. Büyük beklenti içerisindeler. Görev bekliyorlar ama Erdoğan oralı bile olmuyor. Onun için artık harekete geçme zamanının geldiğine karar veriyorlar.
Üç; Gül’ün Türkiye’nin yönetimine gelmesi halinde problemlerin çözüleceğine AK Parti tabanını ikna etmeye çalışıyorlar. “Mesele AK Parti meselesi değil, Erdoğan’dan kurtulma meselesidir” diyorlar.
Kısacası, “Türkiye, atı değil, süvariyi değiştirerek yoluna devam etmelidir” diyorlar. (...)"
Yorum Yazın