Yeni Akit yazarı Mehtap Yılmaz'ın köşe yazısı
CHP’li Gürsel Tekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyen gazetecileri, “8-9 Haziran’da ilk işimiz bu kirli gazetelerin tamamına el koymak olacaktır’’ diye tehdit etti.
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, milleti “16 Nisan’da %60-65 hayır çıkacak. Ama evet çıksa bile yine Samsun’dan çıkarız ve sizi de yedi sülalenizi de İzmir’den denize dökeriz. Ortalığı yıkarız ama yine de devleti yönetmenize izin vermeyiz” diye tehdit etti.
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal,“Hayır çıkarsa düşmanı denize dökmüş gibi sevineceğiz” dedi.
CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu, “Başkanlık sistemini bu ülkede kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz” diye tehdit etti. (Ardından Beşiktaş’taki kanlı saldırı oldu.)
Tekirdağ’daki konuşmasında “kaba kuvvetten” bahseden Kılıçdaroğlu, “Bu anayasa değişikliği parlamento geleneğine ihanettir. Pazartesi’nden itibaren parlamentoyu izleyin” diye tehditler savurdu.
CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu, “Geçmişte kumpas davalarında masum insanları hapishanelere tıkan hakimlerin tamamı bugün cezaevinde. Bugün bu hukuksuz (FETÖ davalarından söz ediyor) yargılamaları yapan hakimler de yarın cezaevinde olacaktır, bunu unutmasınlar.”
Yani… Özetle CHP kafası bu… Kuyruğu kapı arasına sıkışınca, etekleri tutuşunca tehdide baş vuruyorlar! E Tuncay Özkan geri kalır mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ana muhalefetin başındaki zat, ülkesinin aleyhine işlediği bir suçtan dolayı halen cezaevinde bulunan milletvekili ile ilgili konunun kendisine kadar ulaşmasından endişe ettiği için şimdiden ön almaya, suyu bulandırmaya çalışıyor. Eğer yakında, bu içeride olan zat ile alakalı Kılıçdaroğlu’nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın ha… İçeriden değişik haberler alıyorum. ‘Buradan çıktım, çıktım, çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulunacağım’ diyor içerideki zat» deyince CIAkladı tabii…
Fırsat bu fırsat, açtı ağzını yumdu gözünü ve yine PKK ağzıyla tehditler savurdu tabii… CHP’li Tuncay Özkan, “Her kim ki bu birikime, CHP kurumsal kimliğine ve CHP Genel Başkanı’na el uzatırsa, biz o eli perişan ederiz. Hiçbir karanlık güç, CHP’nin aydınlığı karşısında dayanamayacak.
Şimdi ben, CHP kurumsal kimliğine ve genel başkanımıza dil uzatanlara sesleniyorum. Şaşarız sizin aklı perişanlığınıza. CHP bu karanlığı söker atar. CHP Genel Başkanı›na uzanacak her karanlık eli perişan ederiz. Bizim sakin gücümüz onların akıllarına dahi gelmez.
“Bu sessiz, CHP’nin demir yumruğu kafalarına iner. Cezaevi, polis, asker, baskı ve zulümle bizi korkutamazlar. Biz, yedi düvele karşı direnmesini biliriz. Bir daha asla ve asla bundan sonra ağızlarına CHP Genel Başkanını alırlarsa, tehdit ederlerse onları perişan ederiz” diye tehdit etti.
CHP’li İlhan Cihaner de koroya katılmasa olmazdı… Anında sazanladı hemen! “Toplumu sıcak çatışmaya götürmek için bundan daha çılgın bir hamle olamaz”diye PKK ağzıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kendince tehdit etti.
Biz de çok korktuk tabii… Tir, tir titredik… “Tövbe, tövbeee, KK’ya hesap sormak mı? Haşa…” dedik…
Yahu ezik Tuncay, büzük Tuncay yukarıdan aşağı, soldan sağa tehdit olsanız ne yazar?
Eğer bu casusluk işinde parmağı varsa, KK da kodesi boylar! Bu nasıl bir yargı ayrımcılığı böyle? O halde KK dışarıda ise, Enis niye içeride?
KK’nın ayrıcalığı ne?
Hiiiç kaçarı yok, he-sap ve-re-cek…
Tevekkeli değil, Enis Berberoğlu yakalanınca tutuşması! Yollara düşmesi tevekkeli değil! Bu işte bal gibi de var Kılıçdaroğlu’nun parmağı!
Yorum Yazın