NEXT Sosyal fikrinin nasıl ortaya çıktığını anlatan Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar 'Dijital tahakkümün yıkılmasını istiyoruz.' ifadelerini kullandı. Öte yandan NEXT sosyal kullanıcı sayısı canlı yayında 675 bin oldu.
CNN Türk'te Fulya Öztürk'ün moderatörlüğünde Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir ve Hürriyet Gazetesi Yazarı Abdulkadir Selvi sordu. BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar yanıtladı.
Bayraktar'ın açıklamaları özetle şöyle:
Bayraktar, kısa bir sürede ulaştığı kullanıcısı sayısı ile dikkat çeken NEXT Sosyal için "Yıllardır düşündüğümüz bir projeydi. Teknofest girişimcilerinin kurduğu teknoloji şirketinde teknik alt yapısını kurduk. Açık kaynaklı bir yolla gittiler. Sosyal medyanın nasıl yönetildiği konusunda da şeffaf bir platform" ifadelerini kullandı.
NEXT sosyal açık kaynaklı bir platform. İlk defa bugün topluma duyurduk. Çift kaynak temelli bir platform. Açık kaynaklı sosyal medya geliştirmek isteyen herkes kullanabilecek. Proje bu maksatla açık kaynaklı geliştirildi.
"İNGİLİZCE OLMASININ NEDENİ KÜRESEL ANLAMDA YAYILMASI İÇİN"
Bugün sosyal medya toplumu birbirine düşürmek için kullanılan bir mecra. Zaman zaman devlet başkanlarının sosyal medyadan atıldığını gördük. Bir taziye yayınladığım için hesabımın kapatıldığına şahit oldum. NEXT'teki ortak akıl bu ismi koydu. İngilizce olmasının nedeni küresel anlamda yayılması için. Dijital tahakkümün yıkılmasını istiyoruz. İsteyen alsın dilerse üniversiteler kullansın. İsim önerilerine de açığız. Halihazırda küresel anlamdaki tarafı için NEXT dedik ama Türkiye tarafı için ismi değiştirebiliriz.
NEXT Sosyal'in genç yazılımcısı Mert Delibalta ile birlikte programa katılan Bayraktar, Delibalta'nın Teknofest ile büyüyen genç bir yazılımcı olduğunu aktardı. Delibalta, "Bugün bir saldırı yaşadık. 20 dakika kadar kapalı kaldık. Dışarıdan saldırı yaşadık" dedi.
"TÜM DÜNYADA DÜZENİN ALTÜST OLDUĞU VE KORKUNÇ BİR KARANLIĞA DOĞRU GİTTİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
Programda sorulara da yanıt veren Bayraktar, Milliyet Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir'in 'Ne için böyle bir şeye ihtiyaç duydunuz?' sorusuna şu yanıtı verdi:
İnsanoğlu için tüm yazılı kuralların, anlayışın, barış ve huzur için her türlü kuralın yıkıldığını görüyoruz. Dünyada soykırım yapan ülkeleri eleştirmeye kalktığınız zaman (Gazze'ye en büyük yardımı yaptık) sosyal medyada görünmediğinizi görüyorsunuz. İnsanoğlu 200 bin yıldır bu dünyadaysa ilk insan dahi daha medeniydi. Tüm dünyada düzenin altüst olduğu ve korkunç bir karanlığa doğru gittiğini görüyoruz. Sosyal medya da bunların bu manipülasyonun bir parçası. Burası dijital bir hegemonya. Bunu pandemide de gördük. Dünyanın en yetenekli mühendislerinin bir tarafta ilaç geliştirmektense Instagram filtreleri geliştirdiğini de gördük. Bir yandan solunum cihazı yetersizliğinden ölen insanları da gördük.
"DIŞARIDAN SALDIRI BEKLEDİK, İÇERİDEN SALDIRANLAR OLDU"
X mecrasının geçmişine bakacak olursanız, toplumları birbirine kırdırmak, yan yana duran iki adamı birbirinden nefret edecek hale getirmek için kuruldu ve bunu da başardı. O maksatla kullanıldı. Kimse böyle bir dünyada emniyet içinde yaşayamaz. Tüm dünya tehdit altında. Bu mecrayı eleştirdiğimiz için bizim mecramız kapanıyor. Biz dünyayı yeniden inşa edersek buradan çıkabiliriz.
Siz dünyayı inşaa etmedikçe eleştirseniz de bir şey ifade etmiyor. Hakikati hakırmaya kalktığınızda hakikat kendine bir yer bulamıyor. Ben inanıyorum ki medeniyetimizin adalet iyilik ve merhametinden ilham alarak memleketimizin çocukları yapacak. Elbette birileri engel olmaya çalışacak. biz 10 gün oldu NEXT'i topluma duyuralı. Dışardan saldırı bekledik ama içerden saldıranlar da oldu. SİHA üretildiğinde rahatsızlığın neydi? Bir siyasi saik yine aynı sözleri tekrar ediyor.
NEXT SOSYAL'İN GÜVENLİĞİ
T3 Vakfı Kurucusu Mütevelli Heyeti Üyesi Aykut Fırat: Bu tür sistemlerin en büyük problemi kapalı bir kutu olması. Yankı odaları oluşturup insanları uç fikirlere yönlendirebiliyorsunuz. Komik olan bizi MASTADON'a şikayet ettiler. Kaynaklarımızı yayınlamadığımız için. Bugün de yayınladık.
NEXT'İN FARKI NE OLACAK?
Yani bu tarz manipülasyonlara ve dezenformasyona karşı özel tasarımlar çalışıyor arkadaşlarımız. Elbette yani bir mecranın özgür olabilmesi için. Şimdi belli kuralları çalıştı arkadaşlarımız. Dendi ki bu çok çok böyle yasaklayıcı bir şey olmamalı. Çok fazla detaylı olmamalı. Biraz da cemiyetle beraber yaşamalı. Yani toplumla beraber yaşamalı. Dolayısıyla yani birine iftira atıyorsanız işte hukukun hukuksal yolla paylaşımı kaldırtabilirsiniz. Ama işte kritik altyapıyla alakalı, afetle alakalı insanları böyle ölüme sevk edecek, insanların ölmesine vesile olacak, can kaybına neden olacak bir şey yapılıyorsa mecranın en azından belli bir süre durdurması gerekir.
Bununla alakalı özellikle büyüdükçe yapay zeka tedbirlerinin de getirilmesi gerektiğini düşünüyor arkadaşlarımız. Düşünüyoruz. Çünkü yapay zeka insanın söylediğini yani şimdi on binlerce yüz binlerce paylaşım yapıldığını düşünün. Hepsini tek tek okumak da mümkün değil. Yayılımını ancak makinenin kendisi hızlıca analiz edebilir. Şu anda da dili anlama konusunda çok büyük yol aldı. Yapay zeka o belki tümüyle paylaşımı kaldırmak değil de dezenformasyon bir kontrolden geçirebilir. Mesela özellikle Mert'in geliştirdiği bu deneysel chatbotu küfürettirmeye çok zorladılar. Bir örnek vereyim. Ve hatta normal küfür değil de böyle astrokrişli küfrettirmeye. O tuzağa düşmedi.
Mert'in geliştirdiği bir anlamda üstüne inşa ettiği diyelim sıfırdan da geliştirmedi. Bir şey var olan şeyleri birleştirdi. Üzerine inşa etti bildiğim kadarıyla. Tabii farklı farklı versiyonlarını da yapacak. Düşünün ki o hızlı içerik kontrolü yapar. Yani özellikle bu acil durumlarda ve insan hayatını etkileyebilecek durumlarda belki yayılımını yavaşlatır. kullanıcıya da yani tümüyle bir anlamda özgürlüğü de kısıtlamayacak şekilde. Kamuoyunda çok tanınan isimler değil de mesela sade bir vatandaş olduğunuzu düşünün ama işte mesela Evladınızla alakalı bir şey yayıldı. Birisi iftira attı. Şu an sosyal medyada bir karşılık bulamıyorsunuz bununla alakalı. Hep şikayet ettiğinizde çünkü zaten tanınan da değilsiniz ama orada kalıyor ve size çok dokunuyor. Ağır bir itham belki sizinle alakalı ne bileyim namusunuzla alakalı olabilir. Böyle şeylerde bizim toplumumuz hassas. Bunlara da bence dikkat etmesi gerekir.
"PARAYLA KİRALANMIŞ TROLLER BUNLAR"
Parayla kiralanmış troller bunlar. Ya gerçek insan da değil. Onlar sürekli bir şey yayıyorlar. Ya propaganda yapıyorlar ya dezenformasyon yani gerçek kullanıcısı o mecrada zaten çok az aktif kullanıcısı ve insanlar normal insan olarak girmeye de korkuyor. Sadece bakıyorlar. Herhangi bir şey yazmıyorlar. Yani düşünün ki en tehlikeli yerde bile insanlar gezebiliyor ama sosyal medyada hiçbir şey söylemiyorlar. Konuşmuyorlar. Niye? Çünkü ya linç edilecekler ya küfür yiyecekler. Kimileri para verdiği halde yiyecek. Dolayısıyla aslına bakarsanız bu da hiçbir anlamıyla bizim kültürümüze uygun değil.
'UZAYA YATIRIM YAPIYORUZ'
Mevcut sosyal medya tekellerine başkaldırıdır. İçinden itiraz ettiğinizde işe yaramıyor, yeniden dünyayı inşa etmeden şansınız yok. Elinde sopa olan soykırımı da yapacak, kuralı da koyacak, ne kadar haklı olursanız olun sesinizi insanlara ulaştıramayacaksınız, insanlığın ihtiyacı olduğuna inanıyoruz, 37 ülke ile çalışıyoruz. SİHA’larla ilgili de bir çok eleştiri geldi, motoru yerli değil, kamerası dışarıdan, takoz koyanlar, siyasi saiklerle saldıranlar, sistematik bir şekilde devam edenler, sonra alkışlayanlar. Bugüne kadar bir kuruş hibe destek almadı. Bu gelirlerle uzay üzerine, Türkiye teknoloji Takımının tek fonlayıcısı, TEKNOFEST’in fonlayıcısı, kazandırdığı gelirlerle yapıyoruz, uzaya yatırım yapıyoruz, kendi jet motorumuzu yapıyoruz, Kızılemla, Bayraktar T, Bayraktar TB3. Bu da böyle bir hikaye. Bunlar milli güvenlikle ilgiliydi, bu da toplumun bekasıyla ilgili. Sosyal medya toplumu birbirine kırdırdı. En kötü küfürleri anneme yazıyorlar, şikayet ediyorum, bu bizim kurallarımıza uygun diyor. Tehdit var, en kötü küfür var. Başkasına yapıldığında kaldırıyorlar, ben hakkımı nerede savunacağım. Toplum ne yapacak? Herkes birbirini kessin, doğrusun, bunun için kurulmuş. Geçmişlerine bakın, istihbarat servislerinin psikolojik harekât için kurduğu bir mecra. Bu milli güvenlik problemi ve emperyalizmin kullanışlı bir aracı. Bu mecralara para veriyorsun, bir de üstüne küfür yiyorsun.
ELON MUSK SATIN ALMAK İSTERSE SATAR MISINIZ?
Almak istemez, burası para kazandıran bir yer değil. Kardeş coğrafyaların e ticaret yapabildiğiniz, iletişim kurabildiğiniz, kendi kendini döndürecek bir mecra haline gelsin. Türkiye’yi, dost ve kardeş coğrafyaları kaldırsın, milyarlarca dolar dışarıya gideceğine içlerinde kalsın. Bunu elbette isteriz. Bu zaman alacaktır, para kazansın diye değil özgürlüğümüz elimizden alındığı için yaptık.
"SABAHLARA KADAR UYUMADIK"
Parayı en kıymetsiz şey olarak görüyorum. İnsanlar buna zamanlarını, emeklerini verdiler. Sabahlara kadar uyumadık. Evladımız gibi, rahmetli babamı da Sariyer Garipçe’nin kadınları bakmış, babaannemim iki çocuğu ölmüş, babam doğduğunda bu da ölür mü diye 40 gün bakmışlar. Babam yaşamış, hayatını memleketine adayan bir mühendis olarak adamış, 50 yaşından sonra dağa bayıra gitmiş, Gabar’a, Şırnak’a gitmiş. Ben de aynı şekilde Boston’dan Şırnak’a döndüm, Şırnak’ın en tehlikeli tugayına gittim, her gün şehit oluyor, bu örnekleri gördükten sonra normal hayatımıza devam edemeyiz, kanlı üniformasını ailesine veriyorsunuz. Bütün bu teknolojiyi geliştirirseniz zengin de olursunuz ama burada yara varken bu zenginlik ne ifade ederken. Bunlar bu ruhla yapıldı, şimdi de dijitalde yaptık. Dünyada bize İHA vermediler, ne zaman SİHA’mız oldu, terörün belini kırdık. Şimdi oralar huzurun, barışın olduğu hale dönüştü. Aynı ihtiyaç burada var, dünyayı yeniden inşaa etmezsek dünyayı korkunç bir karanlık esir alacak. Bu milletimiz için de böyle. Yarın orda soykırım oluyor, yarın bizim evlatlarımıza da olabilir.
HERKESE KAPIMIZ AÇIK
Tümüyle herkese açık. Hatta şunu da gördük arkadaşlarımız muhalif kesimden insanların linçlenmeye çalışıldığını hatta küfür edilmeye çalışıldığını gördüler. O küfürlerin hepsini kaldırdılar. Linçlenmeye de kültür olarak tümüyle karşı olmalıyız diye değerlendiriyorum. Linçlenme kültürüne. Ama mesela kutsalınıza hakaret edildi. Çok ağır bir hakaret edildi. Yani bunu toplumumuz kaldırmaz bizim.
Çok önemli yani siyasi olarak özgür, herkese açık. Bakın şimdi tabii böyle yayıyorlar. Bak muhalif sayfalar linçlenmiş ve oradaki küfürler kaldırıldı diyor. Böyle böyle yayıyorlar. Bir yandan da şunu görüyoruz. Aynı siyahlarda olduğu gibi sistematik bir saldırı görüyoruz. Siyasi saiklerle işte bir partinin temsilcisinin belediye meclis üyesinin gidip koşa koşa işte bak burası sizin bilgilerinizi kullanıyor. Şimdi bunda problem yok bir anlamda biz açıktan söylüyoruz zaten ama onun derdi ne? Buranın önünde takoz döşemek. Zihniyeti ne? Yani asıl rahatsız eden bu. Yoksa mastodonun kullanıldığını ilk günden açık kaynaklama bunun üzerine inşa edildi. Hatta bu prensibin benimsendiği ilk günden ilan edilmiş. Ama onun derdi ne? Burayı bir şekilde akamete uğratmak. Oraya gelip paylaşım yapma şeyi var mı? Yok. Yıkmak sadece Gel kendini inşa et. Sen yap. Yapıyor musun? Yok. Ama öbür tarafta yabancının platformunu kullanıyorsun. Bayıla bayıla kullanıyorsun. Bütün datan da gidiyor. Onun bir yerliliği var mı? İddiası var mı? Senin fikri dünyanı ifade ediyor mu? Senin bebeğini öldürmeye kalktıklarında sesini çıkartabilecek misin?
Dünya böyle bir tehdit altında. Sen hangi hesapla yapıyorsun bunu? İşte burayı kuranlar senin partine mensup değil. Niye saldırıyorsun? Bu çoluk çocukların bir partisi mi var? Burada bu işi yapanların var mı? Böyle yaparsan zaten senin tarafına hiç geçmeyecekler. Bunu da bil. Böyle yaptığın sürece senin tarafın bir hikayen var geçmişten gelen. Asla senin mecrana akmayacaklar. Hep takoz olmuşsun. Çünkü sistematik bir şekilde saldırmışsın. Biz böyle bir ayrımı hiçbir müessese kurduğumuz hiçbir müessesede yapmadık. Ne Baykar'da yaptık, ne T3 Vakfında yaptık, ne can sağlığında ne kümede ne de burada yapıyoruz ama senin bütün hikayen yıkmak üzerine. Geçmişin de bunun üzerine. Niye böyle? Bir sorgula. Sorgula. Sistematik olarak değiştim diyorsun. Ben değiştiğini görmüyorum. Aynı şekilde saldırıyorsun. 20 senedir de saldırıyordun. Niye saldırıyorsun? Nedir senin derdin? Bu ülkeyle alakalı projen ne? Dünya yıkılıyor, dünya yanıyor, bebekler ölüyor. Senin projen ne? Bunu söyle. Yaptığın ne? Bir iş yapmaya kalktığında ülkenin gençlerine gidip iftira atmak, gidip manipülasyon yapmak. Oturduğun yerden bir şey inşa etmeden, hiçbir şey yapmadan, hiçbir emek sarf etmeden oturduğun yerden karalamak, kara çalmak. Ne derdin var? Böyle böyle yönetimi ele geçireceksin. Geçiremezsin ki. Böyle yönetemezsin. Bu kuşağı da kazanamazsın. Bir şey inşa etmen lazım. Bir fikirle gelmen lazım. Bir projeyle gelmen lazım. Yani bırak zaten beni ikna etmeyi onlara asla ikna edemezsin.
ÖZGÜR ÖZEL'İ DAVET ETTİK
Biz Özgür Özgel'e platformumuza davet eden bir mektup yolladık. Bütün bütün siyasi partilerine ülkemizin çağrı yolladık. Sadece siyasi partilerine değil tüm siyasi tüm STK'larına tüm oluşum tüm müesseselere, tüm cemiyetlere davet yolladık. Tabii daha yeni bir platform bu. İşte aşırı yüklendiği zaman da zaman zaman problemler oluyor. Herkese açık. Ha ilk size davet yolladı mı bilmiyorum. Biz dedik ki bak bu Türkiye'nin platformu herkese açık. Baykarı ziyaret etmek istese elbette kapımız sonuna kadar açık. Elbette yani. E niye olmasın?
Baykar'da böyle bir ayrım asla yapmadı ki. Ha Baykar'ın içine her türlü her mezhepten her siyasi görüşten, her hayat görüşünden insan girebilir ama yalan giremez. Yalan giremez yani. Tutup karalayacaksan yalan söyleyeceksen uçak uçuramazsın. Fizik kanununa uymuyorsa uçak uçmaz. Bu işleri de yapamazsın. O da tavsiyemdir. Yani bu işlerin hiçbirini yalanla inşa edemezsin. İftirayla inşa edemezsin. Karalamayla inşa edemezsin. Kimse peşinden gelmez. O güveni veremezsin. Tutup gecesini gündüzüne katmış insanların emeğine böyle kara çalarak var olamazsın. Yalan, köksüz, çürümüş bir ağaç gibidir. Hiç ne meyve verir, ne filiz.
YERLİ INSTAGRAM GELECEK Mİ?
Arkadaşlarımız ciddi çalışmalar yaptı, tasarımlar yaptı. Insragram modeline benzer ama özgün bir tasarım var. Hali hazırda eksik gideriyorlar. O özelliklerde yakında gelir.
KIZILELMA SENEYE ENVANTERDE OLACAK
Vizyonumuz tam bağımsız savunma sanayii. Önemli olan makinalardan çok, donanımlı nesil. Türkiye'de motor teknolojisi artık var. Motorun katma değeri çok düşük, biz esas yazılıma önem veriyoruz. Mesela ASELSAN'ın yaptığı radarın katma değeri çok daha yüksek. Kızılelma hem milli hem de en ileri teknoloji. Seri üretime geçildi. Şu an 6. Kızılelma bantta. Seneye envanterde olacak.
'SENEYE ENVANTERDE OLACAK'
Selçuk Bayraktar'ın KIZILELMA'nın üretim sürecine ilişkin yaptığı açıklamaları şu şekilde:
"Vizyonumuz tam bağımsız savunma sanayii. Önemli olan makinalardan çok, donanımlı nesil. Türkiye'de motor teknolojisi artık var. Motorun katma değeri çok düşük, biz esas yazılıma önem veriyoruz.
Mesela ASELSAN'ın yaptığı radarın katma değeri çok daha yüksek. Kızılelma hem milli hem de en ileri teknoloji. Bu yıl itibarıyla seri üretime geçildi. Şu anda 6'ncı KIZILELMA üretim bandında. Seneye envanterde olacak.
Tabi bir yandan üretiyoruz bir yandan geliştiriyoruz. Bütün sistemlerini biz yaptık. O kadar kompleks bir makine ki. Uçuş bilgisayarından, güç sistemlerinden her tarafı çok daha karmaşık bir uçak. Bayraktar AKINCI SİHA'dan neredeyse 10 kat daha karmaşık bir uçak. "
BİR ADET F-16 MALİYETİNE, 20 ADET KIZILELMA ÜRETİLİYOR
Bayraktar, ABD'nin çok sayıda ülke tarafından satın alınan ve on yıllardır en güvenilir savaş uçaklarından olan F-16 savaş uçaklarının bir adetinin maliyetine 20 adet KIZILELMA üretildiğini söyledi.
Öte yandan ABD'nin dev savunma sanayi şirketi Lockheed Martin tarafından üretilen F-16 savaş uçaklarının üretim maliyetinin 60-70 milyon dolar aralığında olduğu tahmin ediliyor.
REKOR ARTIŞ
Kullanıcı sayısı CNN Türk canlı yayınında rekor artışla 675 bin oldu.
NEXT SOSYAL'İN GÜVENLİĞİ
T3 Vakfı Kurucusu Mütevelli Heyeti Üyesi Aykut Fırat: Bu tür sistemlerin en büyük problemi kapalı bir kutu olması. Yankı odaları oluşturup insanları uç fikirlere yönlendirebiliyorsunuz. Komik olan bizi MASTADON'a şikayet ettiler. Kaynaklarımızı yayınlamadığımız için. Bugün de yayınladık.
Kaynak:trhber
Yorum Yazın