Mehtap Yılmaz'ın köşe yazısı
Bir sen eksiktin Kırımlı Davutoğlu!
Güvendiğimiz dağlara karlar yağdıran Davutoğlu!
Kendini dev aynasında gören Davutoğlu!
Reis’in gölgesinde gördüğü itibarın kerametini kendinden menkul vehmeden Davutoğlu!
Milletin gözünün içine baka baka, milletin liderine yanlış yapan Davutoğlu!
Her fırsatta Nazi Merkel’le pişpirik oynayan Davutoğlu!
AB’ye yaranmak uğruna Reis’i taca atan Davutoğlu!
Bari susaydın da millet seni pişman olmuş zannedeydi. Çatlak sesler çıkarmayaydın da millet seni içindeki ego canavarını terbiye etti sanaydı… Biraz ortalıkta görünmeyeydin de milletin öfkesi yatışaydı.
Ama sen, gelip gidip harladın…
Millet görmedi mi? Başbakan olmadın mı? Daha neyin peşindesin anlamadım ki?
Mesela…
7 Haziran seçimlerinde AK Parti, AB’den gelen alçak basıncın etkisiyle türbülansa girince, günahı-vebali Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dik duruşuna yükledin mi? Yükledin…
Koalisyon görüşmeleri sürecinde, muhalefet partileriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı el birliğiyle etkinsizleştirmek için kırk takla attın mı? Attın…
1 Kasım seçimlerinde Reis’in sahaya inmesine karşı mıydın? Karşıydın…
Reis’in rüzgârıyla kazandığın 1 Kasım seçimlerinin kerametini kendinden menkul vehmettin mi? Vehmettin…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 16 Nisan Referandum sürecindeki Konya mitinginde, tek bir “evet” demediğini, Reis’e destek olmadığını millet görmedi, fark etmedi mi sandın?
Tıpkı Abdullah Gül gibi… Sen de seni Başbakan yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir “evet”le olsun destek olmadın!
Haaaa… Yani adın gibi biliyorsun ki bu yüzden çevrim dışı kaldın! E o halde ne diye bu bıçak sırtı süreçte Başkomutan Erdoğan’a, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a, K.K. Komutanı Yaşar Güler’e, MİT Müşteşarı Hakan Fidan’a rağmen Akıllı Bıdık’lık tasladın? Yoksa, hâlâ tüm bu yaşananlara rağmen kendini üst akıl falan mı sandın?
Bu ne vahşi ego Allah aşkına? Bu nasıl bir kibir?
Bu arada yeri gelmişken… Bunlara rağmen AK Parti’den destek istemek de neyin nesi? Referandum çalışmalarında bir kez olsun “evet” diyemeyen sen değil miydin? Bu ne pişkinlik böyle?
Sen, Devlet Bahçeli hakkında ağzını açacak en son adamsın!
Niye mi?
Yedi düvele karşı direndiğimiz şu bıçak sırtı süreçte, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a düşmanlık yapmadı! Akbabaların topraklarımıza göz diktiği bu belalı süreçte, bu milletin lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında durdu!
Eski dostlar tuzak kurarken o destek oldu!
Brutusler sırtından hançerlemek için fırsat kollarken, müdafaa etti!
Böyle zamanlar, “çelme” takma değil, omuz omuza mücadele etmek vaktidir zira!
Vahşi egon, aklının, izanının önüne geçmiş! Bu yüzden etrafındaki suni kalabalık bile senin düştüğün bu durumu seyretmekle yetindi. Bahçeli senin kulağını çekerken, sözleriyle sağlı sollu sillelerken öylece kaderine terk etti…
Allah sana fırsat vermişti oysa… Seni makamla sınadı… Egonla sınadı… Çevrenle sınadı… Lakin sen vefa konusunda sınıfta kaldın! Egona yüz sıfır mağlup oldun! Yani müflis bir siyasi figürsün…
Senin referandumda vermediğin “evet” desteğini de istemeyiz zaten, üstü kalsın!
Devlet Bahçeli! Sen, içimizdekilere karşı Reis’i müdafaa ettiğin için cansın! Düşmanlara karşı devletimizi, milletimizi yalnız bırakmadığın için, minnettarız!
Hay o; had bildiren diline sağlık!
Yorum Yazın