Mehmet Akif ve Asım yan yana geldi, sohbet etti... Microphone Sanat tarafından sahneye taşınan Akif ve Asım isimli oyun, milli şairi, idealindeki gençle yan yana getiriyor. Eserin yazarı olan Aziz Erdoğan, “Oyunda Akif’i bir bütün olarak, farklı yönleriyle görüyoruz” diyor.
Oyuncular Mehmet Sabri Arafatoğlu ve Musa Evren.
Akif ve Asım oyunu seyircinin karşısına çıktı. Mikrofon Sanat Yapım’ın sahneye koyduğu oyun, Mehmet Akif’i idealindeki genç olan Asım’la karşı karşıya getiriyor. Oyunu Abide Şahsiyet Mehmet Akif ve Akif’ten Gençliğe kitaplarının yazarı Aziz Erdoğan kaleme aldı.
“Milli Şair” olarak anılan Mehmet Akif Ersoy’u ve onun ideal neslinin kahramanı “Asım”ı ele alan tiyatro oyununun gösterimi geçtiğimiz günlerde yapıldı. Oyunun yazarı Aziz Erdoğan, Akif ve Asım’ın çok iyi iki dost olduğunun altını çizerek oyunun yazılma hikayesini şöyle anlattı: “Bu oyunu yazma fikri oyunun da genel koordinatörü İsmail Aydın ve genel yayın yönetmenimiz Mükremin Durkan ve yönetmenimiz Vahit Atan’dan geldi. Ben de onlara, “Eğer Akif’i anlatacaksak buna Asım’dan başlamalıyız. Asım’ı tanımadan Akif anlatılamaz” dedim. Akif hakkında iki kitabım var: Biri roman diğeri deneme… Daha önce bu konularda kitap yazarak zaten gençlere ulaşmayı başarmıştım. En temelden, Asım’dan başlamamızın çok daha doğru olacağını düşündüm.”
Oyunda Akif ve Asım’ı yan yana getirdiğini, sohbet ettirdiğini söyleyen Erdoğan şunları anlattı: “Biliyorsunuz Akif Asım’ın Nesli’ni anlatırken şöyle der, “Âsım’ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.” Bu nesil gerçekten de böyle bir nesil. Biz bunu Kut’ul Amare’de, Çanakkale’de de, Sakarya’da, 15 Temmuz’da bu nesli dip diri gördük.”
Asım ve Akif tiyatro oyununun tüm oyuncuları ve yönetmenleri.
FARKLI YÖNLERİYLE SAHNEDE
Oyunda Akif’i bir bütün olarak, farklı yönleriyle görüldüğünü de ifade eden Erdoğan, oyunla ilgili oldukça güzel geri dönüşler aldıklarına dikkat çekti. “İnsanlar arayıp soruyorlar, oyunu merak ediyorlar” diyen Erdoğan şunları ifade etti: “İzleyenler Akif’i ilk defa bu kadar ön planda, özne olarak görüyoruz, adam aktif, etken… Gerçekten de öyle mi, diye soruyorlar. Aslında Akif tam da böyle bir adam, ben dilim döndüğünde bunu anlatmaya gayret sarf ettim. Bu oyun, Akif deryasından sadece birkaç damladır. Bu oyun Akif anlamak ve anlatmaktır. Akif’in ifadesiyle vefayı dümdüz edenlere, vefa örneğidir.”
GENÇLER AKİF İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Gençlerin Akif için çok önemli olduğunu hatırlatan Erdoğan, Mehmet Akif’in milli mücadele sırasında Ankara’ya çağrılan ve bu çağrıya bigane kalmayan tek yazar ve şair olduğunun altını çiziyor. Sırat-ı Müstakim dergisinde gençlerin çok geniş bir yer tuttuğunu belirten Erdoğan, “Çünkü Akif, gençliğin millet üzerindeki etkisini bugün de olduğu gibi dün de iyi biliyordu” dedi.
27 Aralık 1936’da Akif vefat ettiğinde cenazesinin o günkü üniversite gençliği, yani Asım’ın nesli tarafından kaldırıldığına dikkat çeken Erdoğan şunları söyledi: “Onlar cenazeyi omuzlarında taşıyarak kâh İstiklal Marşını, kâh Çanakkale Şehitlerine şiirini okuyarak, kâh tekbir getirerek Edirnekapı Kabristanı’na götürdüler. Bir yıl sonra Akif’in mezarını ziyarete giden bu nesil, bir mezar taşının bile çok görüldüğünü fark edip mezarını bulmakta zorluk çekti. Peki, Asımın Nesli boş durur mu? Bu gençler Akif’le ilgili düşüncelerini bir kitapçığa yazdı ve onu satıp geliriyle de Akif’in kabrini yaptırdılar. Akif bu gençliğe güvenmesin de kime güvensin. Sanki Akif bu günleri biliyormuş gibi “Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince / Günler şu heyûlâyı da, er geç silecektir. / Rahmetle anılmak… Ebediyet budur, amma, / Sessiz yaşadım, kim, beni nerden bilecektir?” der.”
500 kişilik kapasiteye sahip tiyatro salonu neredeyse tamamen doluydu.
Yüz yıl öncesine ayna tuttuk
Oyunun yönetmeni Vahit Atan “Akif ve Asım tiyatrosu bize Milli Şairimiz Mehmet Akifin sadece İstiklal Marşı ile anılmasının yeterli olmadığını anlatıyor” diyerek şunları ifade etti: “Akif’in Çanakkale’de, Milli Mücadele’de ne denli işin içinde olduğunu bize gösteriyor. Akif yaşadıklarını yazan ve memleket sevdasını iliklerine kadar yaşayan bir mücadele adamıdır. Biz bu oyunumuzda Akif’in bu yönüne eğildik. Oyuncu arkadaşlarımız Mehmet Sabri Arafetoğlu, Musa Evren ve Coşkun Turan’la Akif’i gençlere aktarmanın heyecanını, hazzını yaşıyoruz. Tabiri caizse yüz yıl öncesine ayna tuttuk. Akif’in renkli ve derinlikli kişiliģini ve gençlere verdiģi önemi anlatmaya çalıştık. “ Mikrofon Sanat Genel Yönetmeni Mükremin Durkan ise “Biz anlatmaktan çok Akif’i tanıtıyor ve dönemin ruhunu izleyicilere yaşatıyoruz” dedi.
Yılmadan yorulmadan ilerledi
Mehmet Akif için “ömrü boyunca hiç oturmadı, milleti ve memleketi için çalıştı. Hak bildiği yolda ardına bakmadan, yılmadan yorulmadan ilerledi” ifadelerini kullanan Erdoğan oyunda da Akif’in eserlerindeki ideal gencini anlatmaya çalıştıklarını söyledi: “Çünkü Asım’ın nesli dakiktir, sanatkârdır, kitap severdir, özgündür, özgürdür, vatanseverdir, çalışkandır. Ben gençlerin dünden daha diri olduğunu düşünüyorum. Gençler, dünden daha fazla gayret içinde, daha çalışkanlar. Gençler umut kaynağım, yaşama sevincim…”
Yorum Yazın