İmbat MUĞLU

İmbat MUĞLU

Mail: [email protected]

ABD ve ORTADOĞU

Asya, Avrupa ve Afrika arasında bir kavşak olan ve stratejik açıdan önemli bir noktada yer alan Ortadoğu aynı zamanda üç semavi dinin merkezi konumundadır. Üç kıtanın kesişme noktasında bulunan Ortadoğu onca güzelliklerin, kültürün ve ticaretin merkezi olduğu kadar her türlü savaşın, anlaşmazlıkların, soykırımın ve çatışmalarında merkezi durumundadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde huzur ve refah diyarı olan Ortadoğu ne yazık ki Osmanlı sonrası savaşların hiç bitmediği bir coğrafya oldu. Varlığını kargaşa ve çatışmalara borçlu olan ABD 20. yüzyılın başlarından itibaren Ortadoğu ile yakından ilgilenmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü bölgede büyük ve köklü bir değişime yol açtı. Diğer bir tarif ile, bir çağın sonu ve yeni bir çağın başlangıcıydı… ABD dünya savaşları ile kazandığı güç ile Batı dünyasının lideri olduğunu ilan etmiş olsa da esas hedefi Ortadoğu coğrafyasına hüküm sürmekti… Çünkü Ortadoğu gerek stratejik konumu gerekse de zengin yeraltı kaynakları nedeniyle her zaman için dünyadaki güç odakların hedefinde olmuştur.  Özellikle Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle dünyadaki tek süper güç haline gelen ABD yanı başımızdaki coğrafyanın da en önemli aktörü olmuştur. Bölge ülkelerinin birlik temelinde bir araya gelmemesi ABD’nin etki alanını genişletmiş ve ABD öyle bir seviyeye gelmiş ki bölge siyasetinin temel belirleyicisi konumundadır. Hal vaziyet böyle olunca ABD istediği ülkeye çeşitli bahane yada varsayımlarla savaş ilan etmekte yada ülkelerde iç savaş zeminini hazırlamaktadır. Aynı ABD bu mazlum coğrafyada isyanlar çıkarıp rejimleri devirdiği gibi yeni iktidarlarında kurulmasının zeminini hazırlamıştır. Kısacası, bölgede kartları isteği karıp istediği gibi dağıtmaktadır. Siyonist ve emperyalist güçler maalesef son yüzyılda bu topraklarda insanlığa görmediği bir felaket yaşatarak insanlığı yıkımın eşiğine getirdi. Anne karnında bebekler öldürülmekte, diri diri insanlar yakılmakta, açlık ve susuzluk insanlık denenmekte, semavi dinlerin diyarı ateş ve kanla kavrulmaktadır. Zalimce saldırganlığın kasıp kavurduğu Ortadoğu özellikle İsrail’in kurulması ile insanlığın en acı dramına tanık olmuştu. ABD’nin ve bir kısım Avrupa ülkesinin açıktan yada gizliden İsrail’e destek vermesi coğrafyanın tarihi mürekkep ile değil kanla yazılmaktadır.  Yalanlarıyla örselenmiş emperyalist güç; bu coğrafyayı yıkarak yerine kendi güdümlerine göre yeni bir hayat inşa etmenin tüm yollarını denemiş ve ona göre planlar, projeler, programlar yapmıştır. Kapitalist dünyanın lideri ABD, nükleer bombalarıyla insanlığı yok edecek bir gücü ellerinde bulundurarak bir yanda yeni nesil sömürgeciliği inşa etmekte diğer bir yanda ise İsrail’e yaramaz çocuk sıfatını vererek Filistin’de soykırım, Lübnan, Suriye, İran ve  Yemen’in kritik noktalarına bombalar yağdırmaktadır. ABD ürettiği her türlü ateşli silahı ve mühimmatın testini simülasyon ortamında değil birebir canlı hedef olan Ortadoğu halkları üzerinde yapmaktadır. Öldürmek üzere kurulu bir yönetim anlayışı ile hareket eden  ABD’nin şımarık çocuğu İsrail son günlerde Suriye’nin başkenti Şam’ı sebepsiz bir şekilde vurmaktadır. Golan Tepelerini ve Dürzileri bahane ederek Suriye’yi nasıl bölebiliriz çalışmalarını yapmaktadır. Türkiye’nin büyük bir kararlılık ve özveri ile başlatmış olduğu ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ çalışması tüm Siyonistleri ve Türkiye Cumhuriyet düşmanlarını rahatsız etmiş olmalı ki bu süreci baltalamak için içerdeki ve dışardaki hainler PKK terör örgütünün Suriye kolu YPG/PYD terör örgütünü meşrulaştırmak sonrasında ise bir Kürtistan kurdurma vaatlerini vermekteler. Ortadoğu’yu kana bulama hevesinde ülkelerin akıllarına başına devşirmeleri gerekmektedir.  Onun için bir an önce BARIŞ yolunun açılması şarttır. YOKSA; kan, gözyaşı ve zülüm bitmez bu coğrafyada…

Dr. İmbat MUĞLU

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar