Türkiye 14 Mayıs'ta sandığa gitti. Seçim öncesi süreç sadece ülkemizde değil tüm dünya basınında yakından takip edildi. Batı medya seçim sürecinde üst üste analizler yayınladı. Seçimlerin ikinci tura kalmasının ardından 'Türkiye' birçok ülkenin hala gündeminde. Haftalık Amerikan dergisi Newsweek editörü ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Asaad Sam Hanna, Türkiye'nin seçim sürecini "Erdoğan'a Diktatör Demeyi Bırakın, Diktatörler İkinci Tura Gitmez" yazısında ele aldı.
Haftalık Amerikan dergisi Newsweek editörü ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Asaad Sam Hanna, Türkiye'nin seçim sürecini "Erdoğan'a Diktatör Demeyi Bırakın, Diktatörler İkinci Tura Gitmez" başlığı altında kaleme aldı.
Demokratik yollarla seçilmiş bir liderin azalan desteği anketlere yansımıştır diyen Sam Hanna yazısında, "Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı seçimleri, ne görevdeki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne de rakibi Kemal Kılıçdaroğlu'nun oyların yüzde 50'sinden fazla alamamasının ardından ikinci tura kaldı. İkinci tur, yüzde 80'lik enflasyon ve Erdoğan'ın hazırlıksız yakalandığı korkunç bir deprem krizi sonrasında Erdoğan'ın desteğinin aşınmasını gösteriyor." ifadelerine yer verdi.
Sam Hanna; "Bu durum Batı medyasının Erdoğan'ı otoriter bir lider olarak nitelendirmesine engel olmadı. Farklı bir ittifak Erdoğan'ın otoriter yönetimini sonlandırabilir mi? ve Erdoğan Türkiye'yi nasıl yeniden otoriter yaptı? gibi başlıklar atıldı." dedi.
'BATI MEDYASI TÜRKİYE'DEKİ SEÇİMLERE İNANMIYOR'
"Batı medyası Türkiye'deki seçimlere inanmıyor. Otoriter rejim tarafından hile yapıldı diyorlar. Aslında sesleri eski Başkan Donald Trump'a benziyor. Sonuçları beğenmediniz mi? Rakibinizi seçimlere hile karıştırmakla suçlayın ve ona diktatör deyin. Gerçek ise biraz farklı. Hunter Biden'ın dizüstü bilgisayarının bastırılmasını seçim hilesi olarak görmüyorsanız, Erdoğan'ı da bununla suçlayamazsınız. Türkiye bir Orta Doğu demokrasisi. Erdoğan, demokratik yollarla seçilmiş bir cumhurbaşkanı.Seçim yapan komşuları ise oyların yüzde 80 ya da 90'ını alarak "kazanma" eğiliminde. Bu seçimlere hile karıştırılıyor deniyor. İkinci tura kalan bir seçimin hileli olmadığı açık."
"Serbest seçimler her demokrasinin olmazsa olmazıdır. Ancak bu seçimlerin sonuçlarını kabul etmek, demokratik süreci korumanın en hayati parçasıdır. Sonuçtan hoşlansak da hoşlanmasak da, kazananı desteklesek de desteklemesek de kazanan yine de kazanandır; sonucu kınamak ve dış müdahaleyi suçlamak sadece sisteme şüphe tohumları ekecek ve siyasi ayrışmayı arttıracaktır."
'MUHALEFET KAZANAMAZSA, SEÇİM HİLELİ DEMEYE DEVAM EDECEK'
Türkiye'deki seçimlerin ikinci turunun iki hafta içinde yapılacağını vurgulayan yazar, "Erdoğan'ın kazanmak için yüzde 1 daha fazla oya ihtiyacı var ancak muhalefetin kazanmak için yüzde 5'in üzerinde oy alması gerekiyor. Muhalefet, farklı ideolojilere rağmen Kılıçdaroğlu'nu desteklemek için birleşirse bunu başarabilir. Ancak bunu yapmazlarsa, Türk halkının iradesine rağmen seçimlerini "hileli" olarak adlandırmaya devam edeceği açıktır."
Newsweek editörü Asaad Sam Hanna, "Bu iddialar sahte. Hayatının büyük bir bölümünü Orta Doğu'da geçirmiş ve gerçek bir hileli seçimin ne anlama geldiğini bilen birinden dinleyin. Ben de uzun yıllar Türkiye'de yaşadım. Türk halkının adayları için nasıl sıkı bir kampanya yürüttüğünü gördüm. Türk halkı günlerini ve gecelerini seçim gününe hazırlanarak geçiriyor, meydanlarda ve ana caddelerde toplanıp sonuçları merakla bekliyordu. Bir diktatörlükte seçim sonuçlarını heyecanla bekleyen insanlar bulamazsınız." ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ CANLI VE İYİ DURUMDA'
"Batı medyasının Türkiye'deki seçimleri "hileli" olarak nitelendirmesi ve Erdoğan'ı diktatör olarak nitelendirmesi, gelecekte seçim sürecine zarar vermekten başka bir işe yaramayacak. ABD medyası kendi sorunlarını ihraç etmek istiyor gibi görünüyor; bu da muhtemelen Türkiye'de demokrasinin canlı ve iyi durumda olduğunun en iyi işareti."
Kaynak:trhber
Yorum Yazın