Erdal Şafak'ın köşe yazısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini askıya almasının bir kıymeti harbiyesi olmadığını söyledi, “Bu konu gündemimde yok, ajandama alırsam önem vermiş olurum” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G-20 Zirvesi'ne katılmak üzere Almanya'nın Hamburg şehrine gidişinde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) kararından Almanya'da haddini aşan eylemlere, Rakka'da DEAŞ'ı aratmayan YPG/PYD zulmünden Kılıçdaroğlu'nun provokatif yürüyüşüne kadar önemli değerlendirmelerde bulundu. İşte Erdoğan'ın mesajları:
TERÖRLE ÇUVALA GİREN, ISIRILMAKTAN KURTULAMAZ: Biz yıllardır, terörle mücadelede ilkeli, tutarlı ve kararlı bir duruş sergilenmesi gerektiğini vurguluyoruz. Farklı gerekçelerle teröre şaşı bakmanın, eli kanlı caniler arasında ayrım yapmanın yanlışlığını ifade ediyoruz. Unutulmamalıdır ki; terörle çuvala giren, ısırılmaktan kurtulamaz. Hiç kimsenin kısa vadeli hesaplar adına geleceğimizi karartmaya hakkı yoktur. Ülke olarak, gerek DEAŞ, gerek PKK-PYD, gerekse FETÖ konusunda, muhataplarımızı bilgilendirmeye, uyarmaya devam edeceğiz. Her yıl PKK terör örgütü Avrupa'da on milyonlarca Avro para topluyor. Terörün finansmanının engellenmesi noktasında Avrupalı ülkelere önemli sorumluklar düşüyor. Bütün bu hususları Hamburg'da ele alacağız.
AJANDAMA ALIRSAM ÖNEM VERMİŞ OLURUM: (Merkel'le görüşmenizde AP'nin Türkiye kararı ajandanızda yer alacak mı?) Bunun bir kıymeti harbiyesi yok. Bu karar bizi bağlamaz. Bu konu benim gündemimde yok. Ajandama alırsam önem vermiş olurum.
İLKELERİMİZE RİAYET ETMEYECEKSEK, BATSIN BU SİYASET: Yapacağım görüşmelerde Orta Doğu ve Katar meselesi gündemimizde olacak. Bu krizin "devletlerin egemenliğine saygı çerçevesinde" çözülmesi için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz. Suriye politikamızı, beklentilerimizi de bu zirve vesilesiyle bir kez daha aktaracağız. (Körfez'deki gerilimde Katar'ın hakkı korunması, Suudi Arabistan'la ilişkilerimizin bozulmasına neden olabilir mi?) Biz dostlarımızla münasebetlerin bozulmasını istemeyiz. Ancak zulme de rıza gösteremeyiz. Benim karakterim ve inancım bu. İlkelerimize riayet etmeyeceksek, batsın bu siyaset! Zulme rıza gösterilemez. Katar'a adeta "sen devlet değilsin" denilmek isteniyor. Mesela "Türk üssü kapatılsın" deniyor. Ama ABD'nin Fransa'nın üslerine bir şey dedikleri yok. Katar'a terör devleti demek de büyük iftiradır. Ben Baba Emir'i de hali hazırdaki Emir Temim'i de gayet iyi tanırım, Katar iddiaların tam tersine teröre karşı sürekli mücadele etmiş bir ülkedir.
RAKKA'DA DEAŞ TERÖRÜNÜ ARATMAYAN GÖRÜNTÜLER: Fırat Kalkanı Operasyonu, sınırlarımızı DEAŞ teröründen temizlediği gibi, 100 binin üzerinde Suriyeli kardeşimizin de evine dönmesini sağladı. İhtiyaç ve gerek duyduğumuzda benzer adımları atmayı sürdüreceğiz. Rakka operasyonunda taşeron rolü verilen terör örgütünün yol açtığı sıkıntıları, işkenceleri, insanlık dışı zulümleri hep beraber izliyoruz. DEAŞ terörünü aratmayan sahneler yaşanıyor. Meşru aktörlerle, sahanın gerçek sahipleriyle işbirliğine gidilmediği zaman, ortaya çözüm yerine işte böyle çetrefilli sorunlar çıkıyor. Temennimiz; yanlışta ısrar edilmemesi. Hamburg'da ayrıca Kıbrıs müzakerelerinde gelinen son nokta hakkındaki görüşlerimizi de paylaşacağız.
İNTİHAR ETTİKLERİNİ MERKEL'E DE SÖYLEYECEĞİM: Almanya'da yaşanan bazı olaylar maalesef üzücü. Mesela, Alman Başbakanlığı'nın önünde bir aracın üzerine benim, Putin ve Suud Kralı Salman'ın resimlerinin konulup suikast çağrısı yapılan bir pankart açılması. Bu Alman polislerinin gözü önünde, medyanın huzurunda yapılıyor. Bu tür şeylere müsaade edilmesi büyük felaket. Hem dost olacağız, hem NATO'da müttefik olacağız hem de bu tür şeylere müsaade edilecek, terör örgütlerine göz yumulacak. Almanya'nın adeta teröristlere yataklık eden bir ülke görüntüsü vermesi üzücü. PKK'lılar hala Alman polisinin güvencesinde orada en işlek caddelerde yürüyüşler yapabiliyorlar. Buna karşılık bizim ise orada soydaşlarımızla buluşmamıza engeller çıkarıyorlar. Ben de tüm bunlar karşısında diyorum ki, bu tutum bir siyasi intihardır! Tüm bunları elbette Merkel'le yapacağım görüşmede de dile getireceğim.
PKK'NIN ARKASINDA OLDUĞU SİYASETÇİLERLE YÜRÜYORLAR: CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir adalet anlayışına sahip olduğunu düşünmüyorum. Şu anda yürüyor. Yürürken kamu düzenini de bozuyor. Kimler kimlerle yürüyor? PKK örgütünün arkasında olduğu siyasetçilerle bunlar omuz omuza yürüyorlar. Milletimiz tüm bunları görüyor, gerekli değerlendirmeyi yapar.
Yorum Yazın