Libya'da darbeci Hafter'e karşı elde edilen zaferler halk arasında büyük bir sevinçle karşılanırken, sahadaki bu başarıların Türkiye'nin desteği ile sağlandığını dile getiren yerel halk, "Türkiye'deki gibi seçime dayalı demokratik bir yönetim arzuluyoruz." çağrısında bulundu.
Libya ordusunun son dönemde ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e bağlı milislere karşı elde ettiği askeri başarılar, Libya sokağında sevinç ve ümitle karşılandı. Emekli Öğretmen Yusuf el-Kebir (63), son dönemde Libya'da sahada elde edilen kazanımların Türkiye'nin yardımlarıyla sağlandığını belirterek "Türkiye'deki gibi seçime dayalı demokratik bir yönetim arzuluyoruz" dedi.
İki kritik nokta: Misrata ve Sirte
Son dönemde Libya ordusu, başkent Trablus'un il idari sınırlarının tamamını, stratejik Terhune vilayetini, ülkenin batısındaki temel yerleşim ve ulaşım arterlerini Hafter milislerinden arındırdı.
Libya hükümeti, Sirte vilayeti ve Cufra Askeri Hava Üssü ile bu alanın çevresindeki bölgeleri Hafter milislerinden kurtarmak için 6 Haziran Cumartesi günü ordunun "Zafer Yolları" isimli yeni bir harekat başlattığını duyurdu.
Libya ordusunun, ilk aşamadaki öncelikli hedefi olarak açıkladığı doğudaki Sirte vilayeti, Trablus'a 450, Misrata'ya ise 250 kilometre mesafede yer alıyor. Bu nedenle Misrata, Sirte operasyon için de kritik önem arz ediyor.
"Türkiye'deki gibi yönetim istiyoruz"
AA ekibi, Hafter milislerinin başkente yönelik 14 ay önce başlattığı saldırıya karşı direnişte önemli bir rol üstlenen Misrata'da sokağın nabzını tuttu.
Emekli Öğretmen Yusuf el-Kebir (63), son dönemde Libya'da sahada elde edilen kazanımların Türkiye'nin yardımlarıyla sağlandığını ve bu yardımın iki ülke arasındaki din kardeşliğinden kaynaklandığını söyledi.
Hafter'in bugüne kadar hep güç zoruyla iktidarı ele geçirmeye çalıştığına işaret eden Kebir, "Libya halkının demokrasiye, iktidarın barışçıl yollardan el değiştirmesine ve seçimlere hasret olduğunu, silah ve zor kullanarak iktidara gelenlerin karşısında yer aldığını" vurguladı.
Kebir, "Türkiye'deki gibi seçime dayalı demokratik bir yönetim arzuluyoruz. Ülkeyi kimin yöneteceğine silahların değil sandığın karar vereceği bir düzenin özlemini duyuyoruz" dedi.
"Ülkenin doğusu batısı hep kardeşiz"
Hafter cephesinin son dönemde yaptığı siyasi çözüm çağrılarına ilişkin ise Kebir, "Bizler bugüne kadar kaç kere çözüm yolu müzakere olsun diye ısrar ettik. Bizler 'ülkenin doğusu batısı hep kardeşiz, tek kandanız, neden bu yıkım' dedik ama duyulmadı. Şimdi (Hafter) üst üste yenildikten sonra Abdulfettah Sisi, 'siyasi çözüm' diyor, artık bu fayda etmez. Libya'yı uçtan uca kurtarmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Libya'nın artık geleceğine odaklanması, anayasal kurumlarını güçlendirmesi ve uluslararası alanda kendisine bir yer edinmesi gerektiğini söyleyen Kebir, "Fransa, Mısır, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi bizimle savaşan ülkeler değil bize dostluk eden ülkelerle iş birliği yapmak istiyoruz. Şimdi bizim önceliğimiz ülkemizi yeniden inşa etmek. Eğer bunu şirketler gelip yapacaksa Türk şirketlerinden başkasını istemiyoruz" diye konuştu.
Türk halkına çağrı
Kebir, Türk halkı ve iş dünyasına seslenerek, "Türk halkı ve ticaret erbabı şunu bilsin ki Libya'ya artık istikrar geliyor. Buraya gelsinler yatırım yapsınlar kardeşçe yaşayalım, bizler Müslüman halklarız. Sevgi ve barış içinde yaşayalım" şeklinde konuştu.
Libya'ya desteğinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür eden Kebir, Ankara'nın son dönemde Libya'da çok büyük kredisinin biriktiğini ve Türkiye'nin daha da iyi yerlere ulaşmasını arzu ettiklerini dile getirdi.
"Ordunun başarısı sonrası gelen ateşkes çağrısının anlamı yok"
Libyalı memur Hasan Mahmud (48), Libya ordusunun son dönemde kaydettiği başarıların halkta büyük sevince nedne olduğunu söyledi.
Hafter cephesinden yükselen siyasi çözüm ve ateşkes çağrılarına ilişkin ise Mahmud, şöyle konuştu: "Libya halkının artık bu girişimi hoş karşılaması mümkün değil. Çünkü bu, Libya ordusunun elde ettiği başarıların ardından geldi. Bu ateşkes çağrısı, daha önce yapılsaydı durum başkaydı. Ancak ordunun elde ettiği böyle bir başarı sonrası gelen ateşkes çağrısının anlamı yok."
Halkı gelecekte daha güzel günlerin beklediğine dair ümitli olduğunu ifade eden Mahmud, bu başarılarından ve devrimi korumalarından dolayı Libya halkını tebrik ederken, Türk halkına da bu zor zamanda yanlarında yer aldıkları için teşekkürlerini iletti.
Yorum Yazın