Ahmet Hakan'ın köşe yazısı
Kemal Bey.
Öncelikle şu iki hususu ifade etmeme izin verin lütfen:
*
- BİR: Tabii ki bu ülkenin ana muhalefeti olarak... Bu ülkenin iktidarına bin şey söyleyeceksiniz.
*
- İKİ: Tabii ki bu ülkenin ana muhalefeti olarak... Sorumluluğun binde binini bu ülkenin iktidarında göreceksiniz.
*
Fakat Kemal Bey...
İdlib söz konusuysa...
Bu iki prensibi de bir kereliğine olsun çiğnemenizin bir sakıncası olmaz herhalde...
*
Çünkü İdlib işinin bir sorumlusu var!
Adına Esad diyorlar o sorumlunun.
*
Kemal Bey, iktidara binlerce şey söylerken...
Sınırımıza yüz binlerce Suriyelinin yığılmasının temel sorumlusu olan şu Esad’a da bir tek şey olsun söyleseniz nasıl olur?
*
Mesela bir kerecik olsun şöyle deseniz:
*
“Yahu Esad! Hangi devlet başkanı, kendi ülkesinin bir şehrini hastane, okul demeden bombalar? Yahu sen kendi vatandaşlarının üzerine kadın, çocuk demeden bomba yağdırıyorsun. Sen nasıl devlet başkanısın? Böyle bir şey olabilir mi?”
*
Mesela bir kereye mahsus olarak şöyle deseniz:
*
“Yahu Esad! Senin kendi şehrini bombalaman sonucu sınırımıza yüz binlerce mülteci yığıldı. Alsak bir dert, almasak başka dert... Sen ne sorumsuz adamsın? Kendi vatandaşlarının bizim sınırımıza yığılmasına neden oluyorsun ve hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyorsun. Bu ne aymazlıktır, bu ne utanmazlıktır yahu”.
Mesela bir kerecik, gerçekten bir kerecik şöyle deseniz:
*
“Yahu Esad! Ülkene sahip çıkamıyorsun... Vatandaşlarına sahip çıkamıyorsun... Tam tersi vatandaşlarının bizim sınırlarımıza yığılmasına yol açıyorsun... Senin sebep olduğun bu insanlık dramını kontrol altına almak işi de mecburen bizim Mehmetçiğimize düşüyor. Ve sen bu sefer de onların üzerine kalleşçe, haince bombalar yağdırıyorsun. Sen ne aşağılık bir adamsın. Bunun hesabı sorulacak senden”.
Lütfen bir kerecik deyin şunları Kemal Bey.
Bir kereden bir şey olmaz.
Yorum Yazın