Mısır'da ülkenin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve iktidarının askeri darbe ile görevden uzaklaştırlmasının üzerinden dört yıl geçti.
Mısır'da seçimlerle işbaşına gelen ilk meşru cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi, 3 Temmuz 2013 günü Mısır Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Abdulfettah El Sisi tarafından yapılan darbeyle görevden alındı ve tutuklandı. Mursi hakkında beş dava açıldı. Bir davadan 20 yıl, birinden müebbet hapis, birinden ise idam cezası aldı.
Kasım 2012'de Mursi'nin bazı düzenlemeleri içeren anayasal bildiriyi yayımlamasıyla ülke çapında bazı protestolar başlamıştı. Ardından, Wall Street Journal'ın haberine göre Mursi'yi görevden almanın yollarını tartışmak üzere muhalif siyasetçilerden Muhammed El Baradey, Amr Musa ve Hamdin Sabbahi, yüksek rütbeli ordu mensuplarıyla gizli bir şekilde bir araya geldi. Ordunun sivil grupların da desteğiyle 3 Temmuz darbesini gerçekleştirdiği ifade ediliyor.
Darbeden sonra başta İhvan olmak üzere darbeye karşı çıkan çok sayıda grup yüzbinleri toplayarak protesto gösterileri düzenledi. Cuntanın gösterilere müdahalesi sert oldu. Rabia'tül Adeviye ve Nahda meydanlarında göstericilere ateş açıldı. Darbeden sonraki iki aylık süreçte binlerce kişi katledildi, 10 binden fazla kişi yaralandı.
İhvan'ın önde gelen tüm isimleri tutuklandı ve geçtiğimiz aylarda İhvan Teşkilatı yasadışı ilan edildi, tüm malvarlığına el konuldu.
Geçiş sürecinde Adli Mansur'u cumhurbaşkanı olarak atayan cunta lideri Sisi, 3 Haziran 2014'te yapılan seçimlerde aday olarak cumhurbaşkanlığına seçildi.
DARBECİ SİSİ YÖNETİMİNDEN YARGILAMALAR VE İDAMLAR
Darbeden sonra binlerce İhvan taraftarı gözaltına alındı. Yargılamalar günümüze kadar devam ediyor. Bugüne kadar en az 1000 kişiye idam cezası verildi. İdam cezası alanlar arasında İhvan Mürşidi Muhammed Bedii, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve İhvan'ın partisi Hürriyet ve Adalet Partisi'nin genel sekreteri Muhammed Beltaci de var.
Görevden alınan Muhammed Mursi de Hamas lehine casusluk yapmak, İran'a ülkenin gizli belgelerini vermek ve İttihadiye Sarayı önünde göstericileri öldürmekle suçlanıyor. Mursi hakkında açılan çok sayıda davanın görülmesine devam ediliyor.
OPERASYONLAR VE GİZLİ İŞKENCE MERKEZLERİ
Bu tarihten sonra gösteriler sürekli devam etti. Özellikle son dönemlerde çeşitli üniversitelerde cunta yönetimi protesto edildi. Ezher başta olmak üzere birçok üniversitede gösteriler sert bir şekilde bastırıldı, yüzlerce öğrenci gözaltına alındı. Gözaltında tutulan kadınların istismara maruz kaldığına dair defalarca haberler yayınlandı.
Geçtiğimiz günlerde ise cuntanın gizli işkence merkezleri ortaya çıktı. Mısır'ın İsmailiye şehrinde orduya ait El-Cela karargahında El-Azuli adlı gizli hapishanede, geçtiğimiz günlerde cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Abdulfettah Es Sisi tarafından yapılan darbeden sonra yüzlerce insanın akıl almaz işkencelere maruz kaldığı ortaya çıktı. Azuli Hapishanesi, Mayıs ayı sonlarında Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) tarafından hazırlanan bir raporda da yer almış ve çok sayıda insanın burada tutularak işkenceye tabi tutulduğu belirtilmişti. Guardian Gazetesi'nde yayımlanan haberde ise adı geçen cezaevinde yatan 400 kişinin tespit edildiği ve bunların bir kısmı ile görüşüldüğü ifade ediliyor.
DARBENİN KRONOLOJİSİ
Mısır'daki darbe ve ardından yaşanan olaylar şu şekilde seyretti:
30 Haziran 2013
Tahrir Meydanı'ndaki gösteriler hızla ülkenin diğer kentlerine yayıldı. İskenderiye, El-Mahalla ve Süveyş Kanalı'ndaki kentlerde Cumhurbaşkanı Mursi'nin istifası için protestolar düzenlendi. Muhalifler tarafından kurulan Temerrüd (İsyan) Hareketi, Mursi'nin istifası için 22 milyon imza topladığını iddia etti.
1 Temmuz 2013
Tahrir Meydanı ve başkent dışındaki kentlerde Mursi karşıtı gösteriler devam etti. Ordu, ulusal uzlaşmanın sağlanamaması halinde 48 saat sonra kendi çözümünü üreteceğini açıkladı. Çevre Bakanı Halid Fehmi, İletişim Bakanı Atıf Hilmi, Turizm Bakanı Hişam Zazu ile Hukuk İşleri ve Meclis Bakanı Hatim Bacatu istifa etti. Nur Partisi, prensipte meşruiyeti savunduğunu ancak iç savaşın önlenmesi için Cumhurbaşkanı'nın erken seçim tarihi vermesi ve teknokrat hükümeti kurmasını istedi.
2 Temmuz 2013
Cumhurbaşkanı Mursi, milli mutabakat hükümeti kurulmasını önerirken, "Meşruiyeti korumak için gerekirse canımı veririm" dedi. Mısır Ortodoks Kilisesi'nin başı Papa II. Tawadros ise "Çalınan devrimi temerrüd (isyan) düşüncesi ve fedakar gençler yüksek medeni bir üslupla geri alıyor" mesajını yayınladı. Mursi yanlıları ve karşıtları arasında Kahire Üniversitesi önünde çıkan çatışmalarda 16 kişi hayatını kaybetti.
3 Temmuz 2013
Cumhurbaşkanı Mursi, "milli mutabakat hükümeti" önerisini yineledi. Ancak tanklar, Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Devlet Televizyonu, Tahrir ve Nahda meydanları etrafından konuşlandı; darbe başladı. General Sisi, Mursi'nin görevden alındığını, seçimlere kadar Anayasa Mahkemesi Başkanı Adli Mansur'un geçici cumhurbaşkanlığına getirildiğini açıklayarak bir yol haritası açıkladı. Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) yöneticileri gözaltına alınmaya başladı. El-Ezher Şeyhi Ahmed Tayyib, darbeyi "kötünün iyisi" olarak nitelendirdi.
4 Temmuz 2013
ABD, Avrupa Birliği başta olmak üzere pek çok ülke, Mısır'daki gelişmelerden duyduğu kaygıyı açıklamak yetinirken olayı darbe olarak adlandırmamaya özen gösterdi. ABD Başkanı Barack Obama, "derin endişe"sini ifade ederken, İngiliz yönetimi "Olan oldu, ileriye bakmak durumundayız" açıklamasını yaptı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş hükümetin gerekçesi ne olursa olsun meşru olmayan yöntemlerle dahası askeri bir darbe ile devrilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Adli Mansur, geçici cumhurbaşkanlığı görevine başlarken Suudi Arabistan Mansur'a kutlama mesajı gönderirken, Mursi ve İhvan liderleri hakkında, ''yabancı güçlerle işbirliği yapıp, istihbarat toplama ve firar etme'' suçlamasıyla dava açıldı. Tutuklamalar artarak devam etti.
5 Temmuz 2013
Cumhurbaşkanı Mursi'nin destekçileri, ordunun yönetime el koyma kararını protesto için Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda yüzbinlerin katıldığı zaman zaman milyona ulaşan gösterilere başladı.
BİR TEK TÜRKİYE... VE AFRİKA BİRLİĞİ!
Türkiye dışında batı demokrasilerinden gelmeyen tepkiyi Afrika Birliği göstererek, yaşananları "darbe" olarak adlandırdı ve Mısır'ın üyeliğini askıya aldı.
Darbenin ardından Mısır'ın Sina bölgesinde silahlı çatışmalar başladı. Olaylarda 1 asker, 4 polis öldü. Mısır ordusu bölgede operasyon başlattı, Gazze'den geçişleri durdurup Refah Sınır Kapısı'nı kapattı. Sina'daki çatışmaları ateşleyen aşiretler, Mursi'nin görevine dönmesi istedi.
Türkiye'de birçok ilde cuma namazı sonrası Muhammed Mursi'ye destek gösterileri düzenlenirken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ben şu anda Batı'ya şaşıyorum. Hala buna darbe diyememiştir" tepkisini gösterdi.
7 Temmuz 2013
Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Muhammed el-Baradai'nin geçici cumhurbaşkanı yardımcılığına getirildi.
8 Temmuz 2013
Kahire'deki Cumhuriyet Muhafızları Karargahı önünde Muhammed Mursi'ye destek veren halkın üzerine sabah namazı sırasında ateş açıldı. 84 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce sivil yaralandı. İskenderiye kentinde Mursi destekçileri ile karşıtları arasında çıkan çatışmada ise 9 kişi yaralandı.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, katliamı "temel insanlık değerleri adına şiddetle kınadığını" belirtirken, Batı ülkeleri olayın soruşturulmasını istedi. BM Genel Sekreteri Ban-ki Mun, şiddet kullanılmasını kınadı.
Geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur, 33 maddelik geçici anayasa yayınladı. Anayasa Hazırlık Komisyonu da taslak anayasa için 9 ay süre tanırken, İhvan anayasayı kabul etmediğini açıkladı.
Bu arada Sina'daki çatışmalar arttı. Son günlerde Sina'da 7 güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiği açıklandı.
Mursi döneminde Suriye rejimi ile kesilen diplomatik ilişkiler askeri yönetim tarafından yeniden başlatıldı, Suriye'nin Kahire Büyükelçiliği tekrar açıldı.
9 Temmuz 2013
Sabah namazındaki katliamın ardından özellikle Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda toplananların sayısı giderek arttı, Tahrir Meydanı'nda orduyu desteklemek için gösteri yapanlar meydanı boşalttı.
Eski Maliye Bakanı Hazım el-Biblavi, geçici başbakanlığa atandı.
10 Temmuz 2013
Uluslararası Af Örgütü, Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından meydana gelen olaylarda yaşamlarını yitirenlerin bir bölümünün, güvenlik güçlerinin "orantısız güç" kullanımı sonuncunda öldüğünü ve göstericilere karşı "kasıtlı ölümcül güç" kullanıldığını bildirdi.
11 Temmuz 2013
BM Genel Sekreteri Ban ve Obama yönetimi, Müslüman Kardeşler Teşkilatı liderlerinin tutuklanmasından duyduğu endişeyi bildirdi. Amerikan yönetimi Mısır ordusunun azami itidal göstermesini istedi.
12 Temmuz 2013
Mursi'ye destek veren halk yüzbinlerin katılımıyla gösterilere devam ederken Almanya, Mursi'nin serbest bırakılmasını istedi. Türkiye'nin birçok ilinin yanı sıra Pakistan'da da Mursi'ye destek gösterileri düzenlendi.
14 Temmuz 2013
Avrupa Birliği Mısır'da en kısa sürede meşru yönetimi geçilmesi çağrısında bulundu. Almanya da Mursi'nin serbest bırakılması talebini yineledi.
15 Temmuz
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Bizim için Mısır'ın Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'dir" dedi.
16 Temmuz
Ramses, Giza ve Nahda meydanlarında, Baltacılar adlı grup demokrasi yanlısı göstericilere saldırdı, çok sayıda kişi yaralandı. Protestoculara polis de müdahale ederken olayları takip eden AA Foto Muhabiri Muhammed el-Şami, ayağına isabet eden göz yaşartıcı bomba parçalarıyla yaralandı.
17 Temmuz 2013
Kahire'de temaslarda bulunan AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Ashton, Mursi'nin serbest bırakılması talebini yineledi.
Darbe karşı gösteriler, başta başkent Kahire olmak üzere ülkenin 22 kentinde devam ederken, Başbakan Biblavi ve geçiş hükümeti göreve resmen başladı.
18 Temmuz 2013
Kahire'de Rabiatul Adeviyye meydanında darbe karşıtı göstericilere "Baltacı" diye tabir edilen suç grupları saldırdı.
21 Temmuz 2013
Müslüman Kardeşler Teşkilatı, ABD'nin Kahire Büyükelçisi'ne ülkeyi terk etme çağrısında bulundu.
22 Temmuz 2013
Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Mursi'nin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
26 Temmuz 2013
Cuma namazının ardından Rabiatul Adeviyye meydanında yüzbinlerce demokrasi yanlısı Mısır'lının gösteri yaptı.
Mısır Başsavcılığı, Mursi'nin 2011 yılında Hamas'la işbirliği yaparak Mısır askerlerinin öldürülmesi suçlamasıyla tutuklanmasını talep etti.
27 Temmuz 2013
Güvenlik güçlerinin Rabiatul Adeviyye meydanındaki halka ateş açması sonucu 200 kişi hayatını kaybetti, 4 bin 500'den fazla kişi yaralandı. Katliama birçok ülkeden kınama geldi. Türk Dışişleri Bakanlığı ayrıca, "Sivil gösterilere karşı takınılacak yanlış tavırlar, demokrasiye geçiş sürecine fayda sağlamayacak, tüm Mısır halkı için öngörülemez sonuçlar doğuracaktır" açıklamasını yaptı.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, ABD'nin, Mısır'da siyasi tutuklamalara son verilmesi ve kanunlara uygun şekilde siyasi liderlerin serbest bırakılması çağrısını tekrarladı.
29 Temmuz 2013
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Mısır'da her yeni ölümün uzun dönemde uzlaşı çabalarını daha da zorlaştıracağı uyarısında bulunurken, AB Temsilcisi Ashton, Mısır'a ikinci ziyaretini yaptı. Mursi ile görüşen Ashton kendisine, gösterilerin sonlandırılması halinde kendisi serbest bırakılabileceği teklifini iletti. Ancak Mursi teklifi reddederek işbaşına demokratik bir süreçte seçimle geldiğini vurguladı.
RABİA MEYDANINDA 200 KİŞİ KATLEDİLDİ
27 Temmuz 2013
27 Temmuz sabahı güvenlik güçlerinin Rabiatül Adeviyye Camii ve civar caddelerde göstericilerin üzerine gerçek mermilerle ateş açması sonucu en az 200 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.
31 Temmuz 2013
Yüzbinlerce kişi, başta başkent Kahire olmak üzere 27 kentte düzenlenen gösterilerde darbeyi protesto ederek Mursi'ye destek verdi.
ABD Başkanı Obama, Mısır ordusunun seçimler konusunda adım atmasını telkin etmek için iki senatörden Mısır'a gitmesini istedi.
14 Ağustos 2013
Mısır ordusu, 14 Ağustos sabahı demokrasi yanlısı göstericilere ikinci kez gerçek mermiler ile saldırı gerçekleştirdi. Başkent Kahire'de Mısır hükümetini deviren Mısır ordusu tarafından gerçekleştirilen katliamda, Mısır Sağlık Bakanlığı'na göre en az 149 kişi, Müslüman Kardeşler hareketine göreyse en az 2 bin kişi öldü. Bağımsız kuruluşlar tarafından ise herhangi bir açıklama yapılmadı.
Al Cezire muhabiri Abdullah Şami gözaltına alındı.
18 - 19 Ağustos 2013
18 Ağustos günü tutuklanan kişilerin cezaevine nakli sırasında gerçekleşen olayda 36 kişi öldü. Devlet kanadından "kaçmaya çalıştıkları ve bir polisi rehin aldıkları" açıklaması gelirken Müslüman kardeşler bunu bir "katliam" olarak değerlendirdi.
19 Ağustos günü Mısır'ın Sina bölgesinde iki polis aracına saldırı düzenlendi. Olayda 24 polis öldü.
6 Eylül 2013
Mısır hükümeti Müslüman Kardeşler (İhvan) teşkilatının kapatılmasına karar verdi.
23 Aralık 2013
Mısır'da Mübarek'in devrildiği 25 Ocak Devrimi'nin öncülerinden 6 Nisan Hareketi'nin üç kurucusuna 3 yıl hapis cezası verildi. Aralarında Al Jazeera muhabiri Abdullah Şami'nin de bulunduğu 300'den fazla tutuklu açlık grevine başladı.
25 Aralık 2013
Darbe hükümeti, Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nı, "terör örgütü" ilan etti.
19 Ocak 2014
Müslüman Kardeşler'in boykot ettiği anayasa referandumunun resmi sonuçları açıklandı. Katılım yüzde 38'de kaldı, sandığa gidenlerin yüzde 98'i evet dedi.
20 Mart 2014
Mısır'da darbe karşıtı hareket, Ağustos 2013'de Rabia Meydanı'ndaki gösterilerin dağıtılması olaylarında 1282 kişinin öldüğünü, 5 bin kişinin yaralandığını ve 350 kişinin kaybolduğunu belgelediklerini açıkladı.
26 Mart 2014
Mısır Savunma Bakanı Abdülfettah Sisi, cumhurbaşkanlığı adaylığı için görevinden istifa etti.
3 Haziran 2014
Mısır'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları açıklandı. Abdülfettah El Sisi oyların yüzde 96'sını alarak ülkenin yeni cumhurbaşkanı oldu.
21 Nisan 2015
Mursi, İttihadiye olayları davasında 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
17 Mayıs 2015
Mursi Hapishaneler Baskını ve Hamas'a istihbarat sağlamak davalarında iki idam cezası aldı.
16 Haziran 2015
Mahkeme, Mursi hakkındaki bir idamı kesinleştirirken birini müebbet hapis cezasına çevirdi. Mursi hakkındaki Yargıya hakaret ve Katar'a istihbarat sağlama davaları ise sürüyor.
21 Haziran 2015
Mursi idam kıyafeti ile duruşmaya getirildi.
18 Haziran 2016
Mursi, Katar adına casusluk iddiasıyla açılan davada müebbet hapis cezası aldı
Yorum Yazın