Gazeteci Yazar Engin Ardıç, geçtiğimiz günlerdeki bir yazısından dolayı kendisini linç edenlere yönelik bir yazı kaleme aldı.
'Düşmanlarım kudurdu' başlığı ile yayınlanan yazısında Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç "Taktik bellidir: Orasından burasından çekiştire çekiştire, yazmadığım şeyleri yazmış, söylemediğim şeyleri söylemiş gibi gösterip birilerini aleyhimde gaza getirmek, özellikle adliyeyi... Nasıl olsa herkes her gün her gazeteyi ve her yazarı okumuyor ya, çarpıt çarpıtabildiğin kadar. Çamuru at, hiç olmazsa izi kalır. Ve de hep aynı kalemden çıkmış görünen, sahte imzalı ve sahte adresli birtakım "tüvitler" atarak sosyal medya adı verilen ortamı bulandırmak. Buna balıklama atlayacak üç-beş Babıali alçağı da kimi kıskançlıktan, kimi düşmanlıktan, kimi ahmaklıktan hazır bekliyor zaten... Hadi bir "linç kampanyası"... Terör estirmece..." tepkisinde bulundu.
İşte Engin Ardıç'ın yazısından o bölümler
Taktik bellidir: Orasından burasından çekiştire çekiştire, yazmadığım şeyleri yazmış, söylemediğim şeyleri söylemiş gibi gösterip birilerini aleyhimde gaza getirmek, özellikle adliyeyi... Nasıl olsa herkes her gün her gazeteyi ve her yazarı okumuyor ya, çarpıt çarpıtabildiğin kadar. Çamuru at, hiç olmazsa izi kalır.
Ve de hep aynı kalemden çıkmış görünen, sahte imzalı ve sahte adresli birtakım "tüvitler" atarak sosyal medya adı verilen ortamı bulandırmak.
Buna balıklama atlayacak üç-beş Babıali alçağı da kimi kıskançlıktan, kimi düşmanlıktan, kimi ahmaklıktan hazır bekliyor zaten...
Hadi bir "linç kampanyası"... Terör estirmece...
Bunu hep yapıyorlar. Şarkıcılara, oyunculara, futbolculara yaparlardı, bize de yapıyorlar.
Amaç bellidir: Başımı derde sokmak, mümkünse ayağımı kaydırmak.
Yöntem de bellidir: Beni heykellere saldıran birtakım manyaklarla, kafasında fesle dolaşan birtakım egzantriklerle aynı kefeye sokmak.
Kaç kere söyledik ama bir kere daha söyleyelim:
Ben Atatürk'e hakaret edecek bir sapık değilim. Aklımı peynir ekmekle yemedim.
Atatürk'le bir sorunum, bir alıp veremediğim yoktur.
Ara sıra eleştirdiğim, cumhuriyetin ilk dönemlerinin birtakım yanlış uygulamaları ve daha sonraları da Atatürkçülük adına yapılan birtakım saçmalıklardır.
Azıcık kafası çalışan, okuduğunu anlama yeteneği olan herkes bunu bilir.
Bunlardan yola çıkıp bana "Atatürk düşmanı" diyen ya ahmak ya alçaktır.
Birtakım faşo bozuntuları, lafa anamı ve ölmüş babamı bile karıştıracak kadar ileri gittiler. Bazı basın çakalları da fırsat bu fırsattır deyip "imalı dokundurmalarda" bulundular.
Yorum Yazın