Rasim Bolbol'un köşe yazısı
Temel Karamollaoğlu, rahmetli Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın kurduğu yeni partiyle ilgili, niçin “Eğer Erbakan Hoca sağ olsaydı, herhalde bunları falakaya yatırırdı” dedi, hâlâ anlayabilmiş değiliz.
Aslında bu lafın (şakayla karışık da söylenmiş olsa), bir bilinçaltını dışa vurduğunu düşünmüyor değiliz. Öyle ya, sanki Karamollaoğlu, zımnen “Erbakan’ın tek siyasi mirasçısı biziz. Onun zihniyetini ancak ve ancak biz temsil edebiliriz”demeye getiriyor.
Peki hakikaten böyle mi? Karamollaoğlu’nun genel başkanlığını yaptığı Saadet Partisi, gerçekten Erbakan Hoca’nın izinde mi?
Doğrusunu söylemek gerekirse, bunu iddia etmek bir hayli zor.
Zor, zira bugünkü Saadet Partisi, Erbakan’ı alaşağı eden 28 Şubatçı alçaklara “Erbakan Ödülü” verecek kadar aslından kopmuştur.
Zor, çünkü bugünkü Saadet Partisi, 15 Temmuz gecesi “Türkiye’nin salası okunuyor” diyen zıpçıktıları taltif ederek “Erbakan’ın davasının salasının okunması” anlamına gelebilecek girişimlere imza atmıştır.
Evet, bugünkü Saadet Partisi yönetimi, Hoca’nın “göz teması” bile kurmayacağı ne idüğü belirsiz tiplerle “dirsek teması”na geçilmesinde bir sakınca görmemiştir.
Ezcümle, asıl, şimdilerde “Eğer Erbakan sağ olsaydı, herhalde bunları falakaya yatırırdı” diyenler, Erbakan’ın yolundan sapmışlardır.
Hem de öyle sapmışlardır ki, tıpkı “Başörtüsü füruattır” herzesini yumurtlayan FETÖ elebaşı gibi, “Başörtüsü İslam’ın kendisi değildir” diyebilmişlerdir.
¥
Hatırlayın ya hu, bunlar, sırf birilerine şirin görünmek için, terörle bir alakasının olmadığını iddia ettikleri Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması hususundaadeta seferberlik ilan etmemişler miydi?
Herkese mavi boncuk dağıtıp “yalakalık” yapalım derken “falakalık” duruma düşmemişler miydi?
Anımsayın, bugün Erbakan’ın vârisi olduğunu ileri sürenler, Türkiye’nin terör örgütü PYD ile temasa geçip diyalog kurmasının şart olduğunu söyleyebilecek kadar ileri gitmemişler miydi?
Diyeceğimiz o ki, SP’nin bugünkü yönetimi, “Kürdistan” kelimesine “Temel’de bir itirazlarının olmadığını” dillendirerek, Erbakan’ın o meşhur “Hadi oradan! Hadi oradan” çıkışını fazlasıyla hak etmiştir.
Şimdi siz söyleyin Allah aşkına: Eğer Erbakan sağ olsaydı, bunları ne yapardı? Falakaya mı yatırırdı, salamuraya mı, yoksa çamaşır suyuna mı?
Yorum Yazın