Yüksekova'da iki üniversiteden mezun olan, üçüncüsünde de eğitime devam eden 27 yaşındaki Derya Taşar, hibe desteğiyle başladığı hayvancılıktaki başarısıyla diğer kadınlara örnek oldu.
Kamışlı köyünde yaşayan Derya Taşar, 2017'de Bingöl Üniversitesi Sosyoloji ile Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Sosyal Hizmetler bölümlerini bitirdikten sonra Yüksekova Kadın Derneğinde sosyolog olarak işe başladı.
Dernek üyeleriyle birlikte kadın ve çocuklara yönelik sosyal sorumluluk projelerinde yer alan genç girişimci, hem üretim yapmak hem de kadınları girişimciliğe teşvik etmek amacıyla hayvancılık yapmaya karar verdi.
20 küçükbaş ile hayvancılığa başladı
AA'nın haberine göre; iki yıl önce İl Özel İdaresinin başlattığı "Hayvancılığı Geliştirme Projesi"ne başvurarak 20 küçükbaş hayvan desteği alan Taşar, bu sayede ailesinin de geçim kaynağı olan hayvancılığa başladı.
Uzaktan eğitim de alıyor
Aynı zamanda eğitimini sürdürmek için geçen yıl uzaktan eğitim veren İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümüne yerleşen Taşar, özenle baktığı hayvanların sayısını 45'e çıkardı.
Dağlıca'da kadınlar hayvancılık yapıyor
Azmi ve girişimci yönüyle iş kurmak ya da işini geliştirmek isteyen hemcinslerine de örnek olan Taşar, köydeki 10 kadının aynı projeden yararlanarak hayvancılığa başlamasına öncülük etti.
Dağlıca bölgesindeki Cevizli Yaylası'nda otlatılan hayvanları sağan, yünlerini kırkan Taşar, yayladan döndükten sonra da evde ders çalışarak uzaktan eğitim gördüğü bölümün sınavlarına hazırlanıyor.
"Kadınlar için bir cesaret, umut oldu"
Taşar, dernek ve Demeter Tarımsal Kalkınma Kadın Kooperatifi bünyesinde çalışmalara katıldıktan sonra hayvancılığa yöneldiğini söyledi.
Kooperatif bünyesinde hibe desteğiyle aldığı 20 koyunun sayısını 45'e yükselttiğini anlatan Taşar, şöyle konuştu:
"Yoğun bir hayatım var. Hem kooperatif işleriyle hem de hayvanlarla ilgileniyorum. Buradaki amacım hayvancılığın sadece erkeklerin işi olmadığını göstermekti. Bu destekten sonra köydeki 10 kadın daha hibe desteğinden yararlandı. Bu iş onlar için bir cesaret, umut oldu. Kadınlarla birlikte köye 20 kilometre mesafedeki Cevizli Yaylasına gelerek koyunları sağıyoruz, yünlerini kırkıyoruz. Elimizden geldiğince erkeklere de yardımcı oluyoruz."
Elde ettikleri ürünleri kooperatifle satıyorlar
Elde ettikleri sütten yaptıkları peynir, tereyağı ve yoğurdu kooperatif bünyesinde satışa sunduklarını anlatan Taşar, "Babam projeye başvurduğumu bilmiyordu. Sabah işe gidecekken bana arabasını satıp koyun alacağını söyledi. Ben de projeden söz edip beklemesini istedim. Akşam belli olan sonuçlarda benim de ismim çıkmıştı. Babam o sevinçle geldi, arabasını da satmadı." dedi.
Yengesi de Derya'dan cesaret aldı
Taşar'ın yengesi olan 4 çocuk annesi Nergiz Taşar ise "Ben de Derya'nın destek almasından sonra bu işe girmeye karar verdim. 20 hayvan aldım. Benimle birlikte 10 kişi bu destekten faydalandı. Yaylaya gelip hayvanlarımızı sağıyoruz. Sütten peynir, tereyağı yapıyoruz. Arta kalan sütü de satıyoruz. Hemcinslerimin bu tür işlere yönelmesini isterim. Üretime katkı sağlamış oluyoruz. Bu işi severek yaptığım için bana zor gelmiyor." ifadelerini kullandı.
Kaynak:enson haber
Yorum Yazın