İçişleri Bakanı Süleyman Soylu A Haber canlı yayınında 104 amiralin imzaladığı darbe imali bildiri hakkında açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu CHP seçmenine de seslendi. Bakan Soylu ayrıca darbelerin siyasi operasyon merkezlerinin olduğunu söyledi.
Canlı yayında CHP seçmenine seslenen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "CHP'li seçmenlere de aynı şeyi söylemek isterim: Darbenin kaybedeni, Türkiye, millet, siyaset, siyasi partiler ve demokrasidir. Eğer darbe bu kadar kaybettiriyorsa, bunu sadece Türkiye'nin ekonomisine, umuduna, geleceğine dair bir kayıp ortaya koymuyor. Türkiye'nin siyasetini de aşağıya çekiyor. Bunlara destek vermek, siyasete yapılabilecek en büyük kötülüktür." dedi.
Bakan Soylu'nun açıklamaları şöyle:
Böyle bir tabloyu yorumlamak bizim için bir sorumluluk gerektiriyor ve vatandaşımıza gerçekleri aktarmamız gerekiyor.
Kendi amirallik sıfatlarını kullanarak gece yarısı yapılan bildiri "darbeyi işaret eden" bir bildiridir. Bildiride vesayetin izleri bulunuyor.
Seçilmiş hükümete sınırlar çizen bu bildiride "ben belirleyiciyim" deniliyor.
Bu bildiri bir fitne bildirisidir, bu bir istismar bildirisidir. Seçilmiş hükümete karşı anlayış ortaya koyan bir bildiridir.
Google'dan Samet Kuşcu diye girin. 58'de bunlar darbe planlıyorlar. Samet Kuşçu gidip bunu ihbar ediyor. Bunlar bir kalkışma içerisindeler diyor. Bunlar yakalanıyorlar ve beraat ediyorlar. Bu kişiler 1960 darbesinde yer aldı.
Darbelerin muhakkak siyasi operasyon merkezleri vardır. Bütün darbelerin hepsinde birbirine benzeyen noktalar vardır.
Biz Doğu Akdeniz'in ne demek olduğunu biliyoruz. Orada aldığımız insiyatif Türkiye Cumhuriyeti için bir rüyaydı. Gece yarısı dönüp bize ültimatom veremezsiniz, verdirtmeyiz.
Zihinlerinden en ufak böyle bir şey varsa darmadağın ederiz. Biz vatanseveriz, aynı zamanda kafamızı kuma gömmeyiz
Bu millet dayak yiye yiye demokrasiyle buluştu. Dünyada demokrasiyi hak eden bir ülke vatrsa o da Türkiye'dir.
Oy pusula yüzünden pazarlık yapan namussuzdur. O gece sabaha kadar uyumadık irtibatları ortaya çıkardık. Türk siyaseti o saf olduğu dönemden çıktı
"Bildiride vesayetin izleri bulunuyor"
Böyle bir tabloyu yorumlamak bizim için bir sorumluluk gerektiriyor ve vatandaşımıza gerçekleri aktarmamız gerekiyor. Kendi amirallik sıfatlarını kullanarak gece yarısı yapılan bildiri "darbeyi işaret eden" bir bildiridir. Bildiride vesayetin izleri bulunuyor.
"Ben belirleyiciyim" deniliyor
Seçilmiş hükümete sınırlar çizen bu bildiride "Ben belirleyiciyim" deniliyor. Bu bildiri bir fitne bildirisidir, bu bir istismar bildirisidir. Seçilmiş hükümete karşı anlayış ortaya koyan bir bildiridir.
Google'dan Samet Kuşcu diye girin. 58'de bunlar darbe planlıyorlar. Samet Kuşçu gidip bunu ihbar ediyor. Bunlar bir kalkışma içerisindeler diyor. Bunlar yakalanıyorlar ve beraat ediyorlar. Bu kişiler 1960 darbesinde yer aldı.
Darbelerin muhakkak birlikte iş tuttuğu siyasi operasyon merkezleri vardır.
"Bütün darbelerin birbirine benzeyen ilişkileri vardır"
Darbelerin muhakkak birlikte iş tuttuğu siyasi operasyon merkezleri vardır. Bütün darbelerin birbirine benzeyen ilişkileri vardır. Bundan 3 gün önce Ticaret Bakanımız bir açıklama yaptı ve "Bütün dönemlerin en büyük ihracatını gerçekleştirdik" dedi. Bir taraftan salgınla karşı karşıyayız. Vatandaşımızın karşılaştığı sıkıntılar. Üretim, tedarik... Tüm bu zincirleri koparmamak için herkes elinden gelen fedakarlığı yapıyor. Bu çerçeve içinde Türkiye 18,5 milyar dolarlık bir Mart ayı ihracatı gerçekleştirdi.
Bu 104 kişi, temel özelliği kurmay subay. Bunlar denizci. Biz Doğu Akdeniz'in ne demek olduğunu biliyoruz. Aldığımız inisiyatif, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için bir rüyaydı. Libya da attığımız adım da öyle.
"Bir gece yarısı bildirisiyle bize ültimatom veremezsiniz"
Şimdi biz Azez, Cerablus'tayız... Burada ne yapıyoruz? Huzuru ve güveni sağlıyoruz. Burayı DEAŞ'tan ve PKK/PYD dahil olmak üzere tüm terör örgütlerinden temizlemek için varız. Peki bu kurmay subaylar; Türkiye'nin bu seviyeye geleceğini tahmin edebilir miydi?
Bir gece yarısı bildirisiyle bize ültimatom veremezsiniz. Bu mesele sadece bizimle alakalı değil. Ne üniversite öğrencimize, ne ihracatçımıza ne milletimize ne de sporcumuza bunu yapamayız.
Bir gece yarısı bildirisiyle bize ültimatom veremezsiniz. Bu mesele sadece bizimle alakalı değil. Ne üniversite öğrencimize, ne ihracatçımıza ne milletimize ne de sporcumuza bunu yapamayız. Biz vatanseveriz, aynı zamanda kafamızı kuma gömmeyiz. Bu millet zamanında Başbakanı'nı, Bakanlarını şehit verdi.
"Türkiye bu maceralara bırakılacak kadar ehemmiyetsiz bir ülke değildir"
Bu bildiriyi kim yayınlıyor? Generaller yayınlıyor. Bütün bunlar bizim ufakta olsa büyük de olsa, darbeyle ilgili herhangi bir imaya karşı koymalıyız. Darbeyle ilgili imanın zihinlerden geçmemesi gerekiyor. Türkiye bu maceralara bırakılacak kadar ehemmiyetsiz bir ülke değildir. Türkiye güçlü bir ülkedir, coğrafyasına umut olan bir ülkedir.
CHP seçmenine seslendi
Özellikle şunu ifade etmek istiyorum, CHP'li seçmenlere de aynı şeyi söylemek isterim: Darbenin kaybedeni, Türkiye, millet, siyaset, siyasi partiler ve demokrasidir. Eğer darbe bu kadar kaybettiriyorsa, bunu sadece Türkiye'nin ekonomisine, umuduna, geleceğine dair bir kayıp ortaya koymuyor. Türkiye'nin siyasetini de aşağıya çekiyor. Bunlara destek vermek, siyasete yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bir siyasi hesabınız varsa çıkarsınız meydana hesabınızı görürsünüz. Eksik, gizli iş yapmıyoruz. Hepsini vatandaşımızla paylaşıyoruz.Kelle koltuk bir mücadele ortaya koyuyoruz. Niye? Bizim çektiğimizi başka nesillere çekmesin diye.
CHP'li vekiller buna nasıl imza atar? Bizi eleştirebilir, icraatlerimizi beğenmeyebilirsiniz ama her yerinde darbe iması kokan bir bildirinin altına nasıl imza atarsınız?
Kaynak:yeni akit
Yorum Yazın