Türkiye’nin 11 Mayıs 2011’de imzaladığı, başta CHP, HDP, İP ve avaneleri ile Mor Çete’nin başını çektiği feminist oluşumların “yaşatır” diyerek savunduğu, gerçekte ise bizi biz yapan değerlerin kökünü kazımayı amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nin kanlı faturası çok ağır oldu.
Sözleşme sonrası kadın cinayetleri arttı, evlilikler azaldı, doğum sayısı düştü, milyonlarca baba evinden uzaklaştırıldı. 2011 yılında sözleşmeyi imzalayan ilk ülke olan Türkiye’de, 10 yılda 3 bin 287 kadın şiddet sonucu öldürülürken, 1 milyon 200 bini aşkın çift boşandı.
Aileyi enkaza çevirdi
2011’de imzaya açılan İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülke olan Türkiye’de son 10 yılda kadın cinayetleri arttı, boşanma oranları fırladı, evlilikler azaldı, doğum sayısı düştü, annelik yaşı uzadı. Sözleşme dolayısıyla kadının tek bir beyanıyla milyonlarca erkek evinden uzaklaştırılırken, LGBTİ’li eşcinsel sapkınlar, legalleşme çabalarını hızlandırdı.
Türkiye’de son 10 yılda 3 bin 287 kadın şiddet sonucu öldürülürken, TÜİK istatistiklerine göre İstanbul Sözleşmesi’nden sonra ülkemizde 1 milyon 201 bin 5 çift boşandı. İstanbul Sözleşmesi’nin iç hukuka uyarlanması sonucu çıkarılan 6284 sayılı kanun kapsamında kadının tek bir beyanıyla son 5 yılda 2 milyon 68 bin 51 baba evinden uzaklaştırıldı.
Cinayet, boşanma patladı
2011’de 121 kadın cinayeti vakası rapor edilirken, sözleşmenin imzalanması ve 6284 sayılı yasanın çıkarılması sonrasında 2012’de 210, 2013’te 237, 2014’te 294, 2015’te 303, 2016’da 328, 2017’de 409, 2018’de 440, 2019’da 474, 2020’de ise 471 kadının cinayet sonucu öldürüldüğü rapor edildi. Ailelerin problem yumağına döndüğü sözleşme sürecinin boşanma istatistikleri şöyle: 2012: 123 bin 325, 2013: 125 bin 305, 2014: 131 bin 913, 2015: 131 bin 830, 2016: 126 bin 164, 2017: 128 bin 411, 2018: 142 bin 448, 2019: 156 bin 587, 2020:135 bin 22. Şiddet olsun veya olmasın kadının beyanı ile hakkında 1 aydan 6 aya kadar uzaklaştırma tedbiri uygulanan evli erkeklerin sayısı şöyle: 2015: 269 bin 159, 2016: 318 bin 363, 2017: 410 bin 934, 2018: 516 bin 132, 2019: 553 bin 463.
Gayrı meşru ilişkilerin teşvik edildiği, gençlerin evlilikten uzaklaştığı sözleşme döneminde; 2011 yılında 592 bin 775 çift evlenirken, 2020’de evlenenlerin sayısı % 10,1 azalarak 487 bin 270’e geriledi.
Evlilik, doğum azaldı
Bin nüfus başına düşen evlenme oranı 2011’de 7,97 iken, 2020’de 5,84’e kadar düştü. Boşanma hızı 2011’de binde 1,62 iken, 2019 senesinde yıkılan yuvaların oranı 1,88’e kadar ulaştı. 2020 yılında ise Koronavirüs yüzünden boşanmaların azalması nedeniyle 2011 oranları yakalanarak 1,62 olarak gerçekleşti.
Yine ailelerin yıkıma sürüklenmesi, Türkiye’nin nüfusunu da tehlikeye soktu. Sözleşmenin imzalandığı 2011’de Türkiye’de doğum yapan anne sayısı 1 milyon 252 bin 812 iken, 2019’da anne sayısı 1 milyon 183 bin 652’ye geriledi. 2011 yılında doğum yapan annelerin ortalama yaşı 27,3 iken, 2019 yılında 28,9’a kadar tırmandı. Bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısı 2011’de 2 iken, 2019 yılında doğurganlık hızı 1,88’e düştü. 2011 senesinde bin nüfus başına 16,7 doğum düşerken, 2019’da 14,3 doğum düştü.
Kaynak:yeni akit
Yorum Yazın