Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına yönelik şiddeti durdurmak bahanesiyle Türk aile yapısının canına okuyan İstanbul Sözleşmesi’ne dair eleştirileri göz önünde bulundurarak bu konuda çalışma yaptırdığını söyledi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde bir grup milletvekiliyle kahvaltılı toplantıda buluştu. Partiye yönelik eleştiri ve görüşleri dinleyen Erdoğan, milletvekillerinin İstanbul Sözleşmesi’ne dair tepkilerini de cevapladı.
3 saat süren toplantıda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” de gündeme geldi.
Evlilik kültürümüzü olumsuz etkiledi
Bazı milletvekilleri son yıllarda evlilik yaşının yükseldiğini, bu durumun doğum oranının düşmesine neden olduğu, nüfusun yaşlandığını belirterek özellikle üniversite öğrencilerine evliliği teşvik edici düzenleme yapılması önerisinde bulundu.
Bunun üzerine Erdoğan, bu konuların eski TBMM Başkanları'ndan oluşan Yüksek İstişare Kurulu toplantısında da gündeme geldiğine dikkat çekti.
Bu çerçevede, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili eleştiriler bulunduğunu anımsatan Erdoğan, “İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden gözden geçirmemiz gerek. Onunla ilgili bir çalışma yaptırıyoruz” bilgisini paylaştı.
İstanbul Sözleşmesi nedir?
“Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”, 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da yapılan Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu toplantısında imzalandı. Söz konusu anlaşma İstanbul’da yapıldığı için, kısaca “İstanbul Sözleşmesi” olarak anılıyor.
Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu sözleşme 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdi. Sözleşmeye imza atan ülkeler, kadınlara yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılığı önleyecek gerekli yasal ve diğer önlemleri alma yükümlülüğü sözü verdi.
Ne var ki, Anayasa dahil iç mevzuata cinsiyet eşitliği ilkesini dahil etme ve uygulanmasını sağlama zorunluluğu getiren sözleşme, "cinsel yönelim" de dahil hiçbir şekilde ayrımcılık yapılamayacağını hükme bağlamış oldu. Böylece ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği (TCE)’ safsatası, Türkiye’de de uygulanmaya başlayan bir faaliyet oldu.
İstanbul Sözleşmesi ve beraberinde getirdiği TCE, son yüzyılda sarsılan toplumun ahlaki değerlerini tamamen Batı zihniyetine uygun hale getirerek aile yapımızı bozdu, büyük yaralar açtı. Avrupa ve Müslüman Türk insanı arasındaki sosyolojik farkları gözetmeden, geçmişimizden aldığımız terbiye ve ahlaki eğilimler göz önünde bulundurulmadan yapılan bu anlaşma, incelen aile bağlarını tamamen kopma noktasına getirdi. Bu doğrultuda gençler artık evlenmeye korkar oldu.
Gazeteniz Yeni Akit, İstanbul Sözleşmesi ve TCE tehlikesini defalarca gündeme getirdi. Akit’in gündemde tuttuğu bu konu hakkında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çalıştırma yaptırması sevindirici bir gelişme olarak yorumlandı.
Yorum Yazın