Münferit olayları bahane ederek toplumu kutuplaştıran, bir meczubun şortlu bir kadına saldırması olayını günlerce ağızlarından düşürmeyerek kirli bir algı operasyonu yürüten sözde kadın derneklerinin, Suriyeli 9 aylık hamile Emani Al Rahmun’un tecavüze uğradıktan sonra 10 aylık oğlu Halaf Al Rahmun ile birlikte katledilmesi karşısında üç maymunu oynaması tepki çekti.
KADININ DEĞİL YAŞAM TARZLARININ SAVUNUCULARI
Sosyolog Hülya Uyar, kadın haklarını savunduklarını iddia eden derneklerin samimi olmadığını vurgulayarak, “Bu onların her zamanki ikiyüzlülükleri. Onlar normalde kadın hakları savunucuları değiller. Vahşi bir olay karşısında susuyorlar. Onlar bir yaşam tarzının savunucuları, kendi yaşam tarzının dışındakileri görmezden geliyorlar. Dolayısıyla bu da onun tezahürü. İnsanlık dışı bir olay meydana geliyor fakat kadın hakları dernekleri bu olaya insani bir tepki bile vermiyor. Bunlar kadınların değil belli bir kesimin haklarını savunuyorlar. İslami bir yaşam tarzı sürenleri, Müslümanları ağızlarının ucuyla belki zorlamayla birkaç cümle söylüyorlar” şeklinde konuştu.
CILIZ BİRKAÇ SES ÇIKARDILAR
Sözde kadın derneklerinin 28 Şubat dönemindeki zulümlere de sessiz kaldıklarını hatırlatan Uyar, “28 Şubat sürecinde olsun, başörtülülerin haklarını savunmak noktasında olsun biz kadın derneklerinin desteğini yanımızda bulamadık. Oysa onlar kadın haklarını savunduklarını iddia ediyorlardı. Bizim maruz kaldığımız zulme de sessiz kaldılar” dedi. Bir meczubun şortlu bir kadına saldırması olayı üzerinden büyük bir infial oluşturulduğuna dikkat çeken Uyar, “Bu son olayda da açığa çıktı ki, bir şort için sokağa dökülenler, orada burda basın açıklamaları yapanlar, ortalığı ayağa kaldıranlar bir kınama lafı zorla birkaç tanesinde çıktı. Bu olay üzerinden de onların samimi olmadıkları net şekilde meydana dökülmüş oldu” ifadelerini kullandı.
SAMİMİ OLMADIKLARI ANLAŞILDI
Yeryüzü Kadınları Platformu Başkanı Yasemin Karacadağ ise, kadın derneklerinin sessiz kalmasının izahının olmadığını kaydederek, “Kadın dernekleri biraz politik davranıyor. Doğru bir davranış sergilemiyorlar. Tereddüt ediyorlar. Tepki göstermeleri gerekirdi. Hiç şüphesiz daha iyi olurdu. Suriyeli olması önemli değil. En nihayetinde kadın, bir can bir insan, bize sığınmış bir mazlum. Bu şekilde davranılmayı, görmezden gelinmeyi hak etmiyor. Kadın derneklerinin neden sessiz kaldığını anlayamıyorum. Bu sessizlik onların kadın hakları konusunda da samimi olmadığını en net delil” dedi.
Yorum Yazın