Koronavirüs nedeniyle en çok merak edilen konulardan biri de "Ev sahipleri borcunu ödeyemeyen kiracıları konuttan çıkarabilir mi?" sorusu oldu. Yasal olarak kiralanan konut kullanıldığı sürece kira yükümlülüğü de sürdüğü için ev sahiplerinin böyle bir hakkı bulunuyor. Ancak bunun için bazı şartların gerçekleşmesi gerekiyor.
Koronavirüsün Türkiye'de görülmesi ve vaka sayısının artmasının ardından vatandaşlara "Evde kal" çağrısı yapılmaya başlandı. Birçok kişi bu uyarıları dikkate alıp işine gücüne gidemedi. Salgının ekonomik boyutu yıpratıcı olurken, kiracılar bir soruyu merak eder oldu.
İşsiz kalmak kira borcunu ortadan kaldırır mı?
Salgın nedeniyle işine gidemeyen ve kirada oturan vatandaşlar kara kara "Kirayı nasıl ödeyeceğim?" sorusunu düşünmeye başladı. Peki ev sahipleri koronavirüs nedeniyle kiralarını ödeyemeyen kiracıları evden çıkarma hakkına sahip mi? Milliyet yazarı Prof. Dr. Erol Ulusoy, bugünkü köşesinde bu konuyu ele aldı. Erol, koronavirüs salgını nedeniyle kiraların ertelenmesinin söz konusu olmadığını belirterek, "İşsiz kalmak, gelirinin kesilmesi, kira ödeme borcunu ortadan kaldıran sebeplerden değil" diyerek, ev sahiplerinin evden çıkarma haklarının bulunduğunu söyledi.
Kiracıyı evden çıkarabilmenin belli şartları var
Ev sahibinin kiracıları evden çıkarabilmesi için şartların olduğunu belirten Ulusoy, "Ev sahibinin de bu hakkını kullanabilmesi için, ödenmemiş iki kira için kiracısına iki kere ihtar çekmiş olması zorunlu. Sonra, kira süresinin ve bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde, dava yoluyla kira sözleşmesini sona erdirebilir. Yani ev sahibi, iki ihtar çektiği kira yılı bittikten sonraki birinci ay içerisinde kira sözleşmesini sona erdirmezse, tahliye hakkını kaybeder" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Erol Ulusoy köşesinde şunları yazdı:
"Kiralanan konutu, konut olarak kullanmaya devam ettiği sürece kira ödeme borcu ortadan kalkmaz. Hatta, kiralananı kullanmadığı, mesela uzun süre tatile çıktığı, askere gittiği dönemde dahi kirayı ödemeye devam edecektir.Daha da ileri gideyim, koronavirüs testi pozitif olan bir kiracı tedavi için hastaneye yatırılsa, hastanede olduğu sürece kiralık evi kullanmamasına rağmen kira ödeme borcu devam edecektir.İşsiz kalmak, gelirinin kesilmesi, kira ödeme borcunu ortadan kaldıran sebeplerden değil. Koronavirüs her ne kadar birçok şey için mücbir sebep olsa da, konut kirası borçları için mücbir sebep olma ihtimali çok zayıf.
Koronavirüs nedeniyle kira borcu sona ermese, kiracılar kira ödemeye devam etmek zorunda kalsalar da; işsiz kalan, işe gidemeyen kiracılardan kiralarını ödeyemeyecek olanlar mutlaka çıkacaktır. Ev sahipleri de kira gelirinden olacaklar.Kural olarak kiracının aynı kira dönemi içinde iki kere kira bedelini ödememesi halinde, ev sahibinin kiracıyı tahliye etme hakkı doğuyor. Kiracının kirasını neden ödeyemediğinin, isterse koronavirüs mücbir sebebiyle ödeyememesinin maalesef bir önemi yok.
Ama ev sahibinin de bu hakkını kullanabilmesi için, ödenmemiş iki kira için kiracısına iki kere ihtar çekmiş olması zorunlu. Sonra, kira süresinin ve bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde, dava yoluyla kira sözleşmesini sona erdirebilir. Yani ev sahibi, iki ihtar çektiği kira yılı bittikten sonraki birinci ay içerisinde kira sözleşmesini sona erdirmezse, tahliye hakkını kaybeder.
Beklentimiz ve ümidimiz, bu durumdaki koronavirüs mağduru kiracılar ile ev sahiplerinin görüşüp anlaşarak ortak bir çözüm yolu bulmaları. Ev sahibi ve kiracı karşılıklı fedakarlıkta bulunmadan çözüm bulmak zor."
Yorum Yazın