Singapur’da ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-un arasında gerçekleşen tarihi zirvede imzalanan kimliği belirlenmiş askerlerin ülkelerine iade edilmesi anlaşmasının ardından, Türkiye de Kuzey Kore’de cenazeleri kalan şehitlerimizin kimliklerinin tespiti ve nakli için çalışma başlattı.
Kuzey Kore’de cenazeleri kalan şehitlerimizin kimliklerinin tespiti ve Türkiye’ye nakli için çalışma başlatıldı. Türkiye’nin Seul Büyükelçisi Ersin Erçin, Kuzey Kore’de görüşmeler yaptı. Kaybolan şehitlerin yakınları umutlanırken, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Başkanı Emekli Albay Şükrü Tandoğan, “Kore dağlarında şehidimiz kalmasın” dedi
ABD Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-un’un 12 Haziran’da Singapur’da gerçekleştirdiği tarihi zirve, cenazeleri Kuzey Kore’de kalanların yakınlarını umutlandırdı. Trump ve Kim’in vardığı anlaşma uyarınca, kimliği belirlenen askerler ülkelerine iade edilecek ve savaş mahkûmları ile kayıplar bulunacak.
‘DİKKAT GEREKTİREN BIR ÇALIŞMA OLACAK’
Tarihi anlaşmanın ardından Türkiye, 1950-53 yıllarında Kore Savaşı’nda hayatını kaybeden ve cenazeleri Kuzey Kore’de kalan şehitlerimizin iadesi için resmi görüşmelere başladı. Seul Büyükelçisi Ersin Erçin, önceki hafta Kuzey Kore’ye geçerek 1 hafta boyunca şehitlerin iadesiyle ilgili görüşmelerde bulundu.
Gazete Habertürk'ten Rıdvan Tezel ve Arif Akdoğan'ın sorularını yanıtlayan Erçin, şehitlerin kimlik tespiti için ilk girişimin 2001 yılında başladığını hatırlattı. Erçin, şunları söyledi:
“Görüşmelerin o zaman başlamasının nedeni, ilk defa o tarihte diplomatik temas kurulmasıydı. Kuzey Kore’nin nükleer silah edinme ve deneme çalışmalarına başlamasıyla temaslar yarım kaldı. Barış anlaşmasının imzalanmasının ardından Kuzey Kore ile yeniden görüşme başlattık. Kuzey Kore topraklarında bulunan şehitlerimizin kimlik tespiti için,yakınlarından DNA örnekleri alınacak. Toplayacağımız DNA örnekleri Kuzey Koreli yetkililere teslim edilecek. Bununla ilgili diplomatik girişimleri başlattık. Kuzey Kore yetkilileri, DNA örneklerinin teslimi konusunda işbirliğine açıklar. Orada İngiltere ve ABD gibi ülkelerin askerleri de bulunduğu için şehitlerin kimlik tespiti uzun soluklu ve dikkat gerektiren bir çalışma olacak.”
Erçin, şehitlerin kimlik tespitinin ardından kabirlerinin Güney Kore sınırları içerisindeki Birleşmiş Milletler şehitliğine mi, yoksa Türkiye’ye mi taşınacağına daha sonra karar verileceğini söyledi.
‘DNA İLE KİMLİKLERİNE ULAŞMAK MÜMKÜN’
Türkiye Muharip Gaziler Derneği Başkanı Emekli Albay Şükrü Tandoğan ise “Kore dağlarında şehidimiz kalmasın. Onları mahsun bırakmayalım. Kayıp olan şehitlerimizin çarpıştıkları bölgeler bellidir. Buralarda bulunacak kemiklerde gerekli DNA araştırmaları yapılarak kimliklerine ulaşmak mümkün olacaktır. Bu araştırmaların bir an önce başlamasını diliyor ve istiyoruz” dedi.
Tandoğan, 25 Haziran’da 68’inci yıl anma etkinlikleri gerçekleştirilecek Kore Savaşı’nda şehit düşen askerlerimizin toplam sayısının 890 olduğunu vurguladı. Tandoğan, şehitlerimizin 403’ünün Pusan Şehitliği’nde yattığını, Kuzey Kore topraklarında ise 487 şehit kaldığını ifade etti. Tandoğan, bunların 150’sinin Kunuri çatışma bölgesinde şehit düştüğünü ancak savaş koşullarında cenazelerinin alınamadığını belirtti.
ŞEHİT KIZI: O DAĞLARI GÖRÜNCE İÇİM TİTREDİ
Kuzey Kore’de kaybolan şehit Osman Coşkun’un kızı Ülkü Güler, şöyle konuştu: “Babam Kuzey Kore’de kahramanca şehit düştü. 3 kardeştik. Esirler iade edilmeye başlandığında umutla bekledik aylarca. Çok çektik acısını. Bizim acımız hep tazedir. Her ‘Şehit’ sözünde acımız tazelenir. Babamın kabrini bilmememize rağmen Güney Kore’deki şehitliğimize gittim. Meçhul asker anıtında dua ettik kabrimiz olmadığı için. Yaradan duamızı onun yattığı yere ulaştırmıştır. Sonra sınıra gittik. Babamın şehit düştüğü karşı dağları gösterdiler. İçim titredi o dağları görünce, onun orada yattığını düşününce. Bir mektubunda babam 20 gün postallarını çıkarmadığını yazmıştı. Ne kadar soğuksa o zaman oralar. 1. Tabur 1. Bölük’teydi babam. Ne mücadeleler vermişler o topraklarda. Cenazesinin bulunmasından mutlu olurum. DNA testini de yaptırırım. Ama kolay olacağını sanmıyorum. Topluca gömülmüşlerdir diye düşünüyorum. Onunla gurur duyuyorum, övünüyorum. Gittiğimde gördüğüm o demokratik ülke için şehit düşmüş babamla gurur duyuyorum.”
‘BİZİ ÇOK MUTLU EDER’
Kuzey Kore şehidi Naci Gökçe’nin oğlu Ertuğrul Gökçe, düşüncelerini şöyle paylaştı: “Babam ilk şehit düşen askerlerimizden olmuş. 5 aylıkmışım. Önceleri çok zorluğunu gördüm ama zamanla alıştık. Şehitlerimizin cenazelerinin bulunması bana göre zor geliyor. Çukurlara atılmış binlerce asker var. Amerikalıların binlerce kaybı var. Çinlilerin var. Sivil halktan binlerce ölen insan var. Ama böyle bir çalışmanın yapılması bizi çok mutlu eder.”
‘KABRİNDE DUA ETMEK İSTERİM’
Kuzey Kore’de şehit düşen ve cenazesine ulaşılamayan İbrahim Karatekin’in oğlu Osman Karatekin, şunları söyledi: “Babam şehit düştüğünde 40 günlükmüşüm. Hiç baba bilmedim. Hasreti hep içimdeydi. 4 kez gittim onun şehit düştüğü topraklara. Güney Kore’deki elçiliğimize başvuru yaptım geçen sene. Büyükelçi bana bizzat söz verdi babamın cenazesinin bulunması için. Dua etmek isterim onun kabrinin başında. Ankara’daki şehitliğe yıllarca dua etmek için gittik. Taşların üzerindeki isimlere bakıp ‘Fatiha’ okuruz. Şimdi cenazesinin bulunması için koşa koşa gider, testleri yaptırırım.”
Yorum Yazın