“Kılıçdaroğlu’nun CHP’si bir operasyon aparatıdır. Millî meselelerde önce Kılıçdaroğlu’nun CHP’si bir algı oluşturur ve Türkiye karşıtlarına argüman üretir. Sonra bu algı yurt dışına taşınır, oralarda konuşulur.”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CHP’nin Afrin harekâtının ilk başında kamuoyu baskısıyla kerhen bir millî duruş sergilediğini, sonrasında asıl zihniyetini ortaya koyduğunu söyledi. Ünal “Bunu, Fırat Kalkanı Harekâtı’nda da, öncesinde 15 Temmuz’da da gördük” dedi. Mahir Ünal, TGRT Haber’de yayınlanan Gündem Özel programında İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını cevaplandırdı. Ünal özetle şunları söyledi:
PYD VE ESAD’A SES YOK
Bugün maalesef NATO müttefiki bir ülke güneyimizde bir terör örgütüyle iş birliği yapıyor. Bu iş birliğini önce DEAŞ’a karşı yürüttüğünü söyledi, bugün ‘Suriye’de DEAŞ tehdidi hemen hemen kalmadı’ diyecek noktaya geldi ama teröristlere 5 bin tır silah yardımında bulundu. İçerdeki sözcüler de ‘Türkiye’nin dış politikası berbat’ diye bağırıyor. Sanki oradaki durumun sorumlusu Türkiye’ymiş gibi ABD’ye, PYD’ye, PKK’ya, 1 milyon kişiyi katleden Esad’a tek kelime etmiyorlar ama Türkiye’ye saldırıyorlar.
CHP KERHEN MİLLÎ
CHP şimdi, Afrin’e girmeyelim, diyor. Biz bunu bekliyorduk zaten. Daha önce bunu defalarca söyledik. CHP, tüm millî meselelerde ilk 3 gün kamuoyundaki baskının dayattığı zorunluluktan kerhen bir millî duruş sergiliyor. Sonra asıl zihniyetini ortaya koyuyor. Bu, Fırat Kalkanı Harekâtı’nda, 15 Temmuz’da, Hollanda’da bakanımıza dönük meselede bunu gördük, Kudüs meselesinde gördük, şimdi bunu Zeytin Dalı Harekâtı’nda görüyoruz. Önce kendi kadrosundaki marjinal unsurlar, yaşanan hadisenin meşruiyetini sarsmaya yönelik bir konuşma yapıyor, meseleyi tartışmalı hale getiriyorlar. Meselenin asıl faillerini perdelemeye yönelik bir söylem stratejisi gösteriyorlar. En son topa Kemal Kılıçdaroğlu giriyor.
CHP’nin kafası sizi sürekli geçmişe mahkûm edip o pozisyon üzerinden size saldırmak üzere kurulu. Biz ABD, Rusya, Almanya ve İran’a kaşı Türkiye’nin çıkarları, ülkenin güvenliği neyi gerektiriyorsa ona göre pozisyon alıyoruz. O yüzden uluslararası ilişkilerde bugün hiçbir aktörün pozisyonu belirli değildir. Bu Soğuk Savaş zamanında kaldı. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster ve Dışişleri Bakanı Rex Tillerson gelecek, gelirler; oturur konuşuruz. Yeni pozisyonları konuşuruz onlar bize yeni şeyler söylerler. Hollanda geçen gün bize atadığı büyükelçiyi geri çekti. Biz ne dedik? ‘Bu malumun ilanıdır’ dedik. Hollanda Dışişleri Bakanı da ‘Türkiye Hollanda ilişkileri iyileşecek’ dedi.
OPERASYON APARATI
Bu harekâta her yerden destek mesajları gelirken TSK’ya bir şey diyemeyecekleri için ÖSO’ya yönelik konuşmaya başladılar. ÖSO’yu bir terör örgütü olarak gösterirlerse harekâtın uluslararası meşruiyetini tartışmalı hâle getireceklerdi. Bu saldırı sonra Genel Başkan seviyesine çıktı. Bu bizim bildiğimiz CHP. Kılıçdaroğlu’nun CHP’si bir operasyon aparatıdır. Millî meselelerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si bir algı oluşturur, Türkiye karşıtı argumanları üretir, sonra bu algı yurt dışına taşınır orda konuşulur hâle gelir.
Yorum Yazın