Mehmetçik vur emrini bekliyor

Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG’li hainler tarafından terör üssüne dönüştürülen Tel Rıfat’a yönelik harekatın hazırlıkları, TBMM’de kabul edilen tezkere ile son aşamaya geldi. 2 binden fazla teröristin barındığı Tel Rıfat; Afrin, İdlib ve Fırat Kalkanı Bölgesi’nden çembere alındı. Kritik noktalara askeri sevkiyatı büyük ölçüde tamamlayan TSK’nın 28 Ekim gecesi 200 askeri araçlık son büyük sevkiyatının bir bölümünün Tel Rıfat’ın batısındaki Basufan’a intikal ettiği açıklandı.
MİT, teröristlerin Tel Rıfat’a çukurlar kazıp kum torbalarıyla yığınaklar yaptığını rapor ederken, eller tetikte bekleyen Mehmetçiğin de Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’dan gelecek ‘vur’ emrini beklediği öğrenildi.

Bugün-yarın başlar

Gelişmeleri gazetemiz Akit’e değerlendiren uzmanlar ise harekatın tam vakti olduğuna dikkati çekti.

ASSAM Strateji ve Güvenlik Uzmanı Emk. Kd. Hava Albay Mustafa Hacımustafaoğulları, Suriye’ye harekatın önümüzdeki günlerde başlayacağı yönünde kamuoyunun beklenti içinde olduğuna işaret ederek “Şimdiye kadar bütün hedeflerin yerleri tespit edilmiştir. Güvenli bölgelerin güvenliğinin tam sağlanmasının ardından PKK/YPG’ye ait hedefler tek tek atış imha edilecek. Harekatın bugünden yarına çok kısa sürede başlayacağını öngörüyoruz” dedi.

1 milyon Suriyeli geri dönecek

Ülkemizdeki Suriyeli sığınmacıların topraklarına dönmesi için de bu harekatın çok önemli olacağını belirten Hacımustafaoğulları, şunları söyledi: “Ülkemizde misafir olan mültecilerin yurtlarına dönerek orada huzur ve refah içerisinde hayatlarını sürdürmeleri de bu harekatın beklentileri arasında. Barış Pınarı, Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı harekatlarıyla oluşturulan bu hattın birbiriyle karadan bağlanmasıyla güçlü bir güvenli bölge tesis edilmiş olacak. Harekatla en az 1 milyon Suriyeli mültecinin dönmesi için ortam oluşturulacak.”

Anlaşmalara uyulmayınca harekat tek seçenek oldu

Dış Politika Uzmanı Mustafa Öztop ise Suriye’de, ABD ve Rusya ile yürütülen diplomasi trafiğinde varılan anlaşmalara mutabık kalınmaması üzerine askeri harekatın tek ve zorunlu seçenek haline geldiğini söyledi. Öztop, “Türkiye diplomasiyle Rusya ve ABD ile mutabakat anlaşmaları yaptı. Bu anlaşmalara uyulması beklenirken Esed rejimi saldırılara devam etti. ABD de mutabakatlara uymayıp PKK/YPG’ye silah vermeye devam etti. Türkiye bütün diplomatik imkanları tükettikten sonra bu işin operasyonsuz olamayacağını gördü.”

Türkiye’nin Ukrayna’ya SİHA satması sebebiyle Rusya’nın rahatsız olduğuna da değinen Öztop, Moskova yönetiminin imzaladığı mutabakatlara uymayıp Türkiye aleyhine sonuç üretecek gerilim süreci oluşturmasının Ankara’yı yorduğunu söyledi.

ABD’nin bölgedeki zikzaklarına değinen Öztop, “Joe Biden yönetiminin Türkiye ile ilgili bir ileri iki geri adım atması sürdürülebilir değil. Biden ile Erdoğan görüşmesinde de bu tavır devam ederse Türkiye’nin seçeneği kalmayacak ve operasyonu zorunlu hale gelecek. Hem bölgedeki halkın güvenliği, hem milli sınırlarının güvenliği çerçevesinde bu harekat yapılmak zorunda. Dolayısıyla Biden-Erdoğan görüşmesi harekatın zamanlamasının belirleyicisi olacak. En büyük zafer savaşmadan kazanılandır. Ancak karşı muhataplarınız önlem almıyorsa bu önlemi siz alırsınız. Bence harekat için gayet doğru bir zaman” diye konuştu.