Türkiye'nin eşcinsel sapkınların yolunu açan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını yorumlayan Mısırlı gazeteci Sâbir Meşhur, bu kararla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünyayı yöneten derin devlete savaş açtığını söyledi.
Mısırlı gazeteci Sâbir Meşhur, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararıyla dünyayı yöneten derin devlete karşı savaş açtığını söylerken sözleşmede yer alan 'cinsel eğilim' konusundaki tehlikenin boyutunu anlattı.
Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden çekildi
Türkiye 2011 yılında imzaladığı İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle çekilme kararı aldı. ‘Aile’yi hedef alan ve eşcinsel sapkınları meşrulaştırmanın yolunu açan İstanbul Sözleşmesi, başta İngiltere olmak üzere birçok ülke tarafından imzalanmasına rağmen yürürlüğe konulmadı.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılma kararı birçok çevreyi memnun etse de sapkınlara 'hak' isteyen çevreler tarafından ‘kadına yönelik şiddet’ bahane gösterilerek tepkiyle karşılandı.
Biden: Hayal kırıklığı
Son olarak eşcinsel sapkınları fonlayan ve ABD tarihinde ilk kez LGBT’Lİ bir bakan atayan Başkan Joe Biden, kararın ‘hayal kırıklığı’ olduğunu söyledi.
Mısırlı gazeteci işin perde arkasını anlattı
Yaşanan gelişmeleri yorumlayan Mısırlı gazeteci Sâbir Meşhur, Erdoğan’ın bu kararının bütün yönetim süresinde aldığı en tehlikeli kararlardan biri olduğunu söyledi.
“Aile erkek ve kadından oluşur” lafı bitecekti
“Erdoğan şu anda, dünya derin devletine kılıç çekmiş ve baş kaldırmış oldu.” diyen Meşhur, Türkiye’nin sözleşmeden ayrılmaması durumundan yaşayacağı tehlikeyi şu sözlerle anlattı:
Bu anlaşma gereği Türk hükümeti, 6 farklı cinsiyeti kabul etmesi gerekiyordu. Bunları resmen kabul etmek zorunda ve bunlara pasaport, kimlik vs. vererek erkek görünümlü kadın, kadın görünümlü erkek şeklinde cinsiyeti açıkça yazacaktı. 1. sınıftan itibaren cinsellik eğitimi vermek zorundaydı. Milli Eğitim Bakanlığı, 1. sınftan itibaren Türk çocuğuna prezervatif taşımayı ve cinsel ilişkiyi öğretecekti. 1. ya da 2. sınıftan itibaren Türk çocuğuna arkadan ilişki öğretilecekti.
Aynı şekilde, bu sözleşmeyle yeni aile tanımını kabul etmek zorundaydı. “Aile erkek ve kadından oluşur.” lafı bitecekti. Erkek erkeğe, kadın kadına yani homoseksüel aile de olabilir. ‘Tek kişilik aileyi’ de kabul etmek zorundaydı. Kadın zinadan hamile kalıp doğum yapacak, tek başına hem anne, hem baba olacaktı.
"Erdoğan’a ‘kadına zulmeden şerli adam’ diye saldıracaklar"
Sözleşmenin iki farklı ismi olduğunu söyleyen Meşhur, “Medyada görünen ve herkesin inandığı isim ‘Kadına Şiddeti Önleme Sözleşmesi” Bu yüzden şimdi Erdoğan’a ‘kadına zulmeden şerli adam’ diye saldıracaklar. İçerik itibariyle ise ‘Cinsellik Sözleşmesi’ Cinsiyet değiştirme, homoseksüellik vs. bütün sapıklıkları kapsıyor.” ifadelerini kullandı.
Instagram ve TikTok İstanbul Sözleşmesi'ni uyguluyor!
Erdoğan’ın bu kararla, ‘solculuk’ dinini benimseyen ve dünyayı yöneten derin devlete savaş açtığını söyleyen Meşhur, sosyal medya uygulamalarının özellikle gençler tarafından en fazla kullanılan Instagram ve TikTok’un “Erkek isen kıza, kızsan erkeğe dönmelisin” algısı yaptığını söyleyerek tehlikeye de dikkat çekti.
Türk hükümetinin sözleşmeden çekildiğini ancak Türk medyasının İstanbul Sözleşmesi’ni gençlere çok güçlü ve etkili bir şekilde öğrettiğini söyleyen Meşhur, bu konuda hükümete dikkat etmeleri konusunda uyarıda bulundu.
Kaynak:yeni akit
Yorum Yazın