Papa'nın geçtiğimiz günlerde yaptığı “Şeytanın adı ile soyadının olduğuna eminim” açıklaması Hristiyan alemini karıştırdı.
Papa'nın şeytanın gerçek bir kişi olduğunu söylemesi ve “şeytanla iletişimden kaçınmak gerektiği” mesajı vermesi üzerine Katolik alemi "Aramızdaki şeytan kim?" sorusunu masaya yatırdı.
İşte Habertürk yazarı Murat Bardakçı'nın konuyla ilgili köşe yazısı;
- Papa’nın ‘Adı ve soyadı var’ dediği şeytan hakkında Katolik dünyasını asırlardır uğraştıran ‘666’ muamması
Papa Fransuva’nın bu hafta bir TV kanalında “Şeytanın adı ile soyadının olduğuna eminim” demesi, hem asırlardan buyana “şeytan çıkartma âyinleri” yapan kiliseyi hem de Katolik dünyasını hayli şaşırttı. İşte, Katolik Kilisesi’nin şeytanla ilgili olarak neredeyse iki bin seneden buyana çözmeye uğraştığı muammalardan biri: İncil’de geçen ve “şeytanın sembolü” olduğu söylenen “666” sayısı hakkında yapılan yorumlar...
PAPA Fransuva kilisenin TV kanalında bir sohbet programına katıldı, “şeytanın gerçek kişi olduğunu”, “şeytanla iletişimden kaçınmak gerektiğini” ve “diyaloğa girenin kaybolacağını” söyledi, sonra bir soru üzerine de herkesi şaşırtan bir söz etti, “Şeytanın adı ile soyadının olduğuna da eminim” dedi ama aramızda “bizden biri” olarak bulunan şeytanın kim olduğu hakkında bilgi vermedi!
KATOLİKLER BİLE ŞAŞIRDI
Ben o programda bulunsa idim Papa Hazretleri’ni sıkıştırır, “Bu mahlûkun kim olduğunu hakikaten biliyorsanız lûtfedip söyleyin de millet gözünü dört açıp kandırılmasın! Zaten vazifeniz, yolunuzdan gidenleri tehlikelere karşı uyarıp korumak değil mi?” diye sordukça sorardım!
Papa’nın şeytan hakkında söyledikleri iki günden buyana dünya basınının yanısıra Hristiyan sitelerinde de yeralıyor, şeytanın “adı ile soyadının da olduğunun” Katolikleri bile şaşırttığı anlatılıyor ve Papa’nın şeytandan bu şekilde bahsetmesinin sebebinin bağlı olduğu Cizvit tarikatinin inancından kaynaklandığı söyleniyor.
Bize tuhaf gelebilir ama “şeytan” Katolik doktrinine göre sakınılması gereken, insanların hem bedenlerini hem de ruhlarını ele geçirebilen ve girdiği bedeni terketmesi için fiilî şekilde mücadele edilebilecek bir varlıktır! Kilisede yaygın bir uygulama olan şeytanın vücuttan çıkartılması işine, yani bu maksatla yapılan âyine “exorcist” denir ve Vatikan’ın tarihi boyunca resmî “şeytan çıkarıcıları” mevcut olmuştur.
FİLM SAYESİNDE ÖĞRENDİK
Biz, şeytan çıkartma işi ile Amerika’da 1973’te çevrilen, orijinal adı “The Exorcist” olan ve burada “Şeytan” ismi ile oynatılan film sayesinde tanışmıştık...
İnsanın bedenini ve ruhunu elde ettiğine inanılan şeytanın çıkartılıp geldiği yere gönderilmesi çabasının filmdeki gibi bir fantezi olduğunu düşünürüz ama Katolik kilisesi bu işi ciddiye almış ve uzun bir eğitimden geçirilmiş “şeytan çıkartıcılar” bile yetiştirmiştir... Kilise ilmihallerinde nasıl yapılacağı ayrıntıları ile anlatılan şeytan çıkartma ameliyesini sadece şeytanla mücadele konusunda kutsanmış ve gereken âyini yapma yetkisi almış olan bu rahipler becerebilmektedirler...
ŞEYTAN İŞİNİN ÜSTÂDI
Resmî şeytan çıkarıcıların 20. asırdaki en büyük üstadı, 30 sene içerisinde 70 bin kişinin ruhunu “şeytandan temizlediğini” iddia eden İtalyan rahip Gabriele Amorth idi. Vatikan’ın onaylayıp kabul ettiği “Uluslararası Şeytan Çıkartma Birliği”nin de kurucusu olan Amorth geçen senenin Eylül’ünde 91 yaşında iken öldü ve Papa, Amorth’un yerine 79 yaşındaki bir başka İtalyan rahibi, Vincenzo Taraborelli’yi getirdi. Vatikan’ın şu anda en kıdemli “exorcist üstâdı” olan Taraborelli şimdi Roma’daki bir kilisede haftanın üç günü ve her gün otuzdan fazla “şeytan saldırısına uğramış” Hristiyanların bedenlerini ve ruhlarını temizliyor!
BİZDE ‘RUKYE’ DENİR
Bütün bu faaliyetler ve şeytanın kovulabileceği inancı çoğumuza tuhaf gelebilir ama Katolik dünyası şeytan çıkartma faaliyetine işte böyle ciddî şekilde eğilmiştir.
“Şeytan” ve benzeri kavramlar, aslında insanlığın tarihi kadar eski olan inançlardır ve Müslüman âleminde de mevcuttur ama “şeytan” ve “şeytanın vücuda girmesi” bizde “cin” ve “cin çarpması” diye algılanmış, “şeytan çıkartma” işi de cinci hocaların “cin çıkartması” demek olan “rukye” faaliyetine dönmüştür...
Papa’nın “Şeytanın adı ile soyadının olduğuna da eminim” demesi, bana İncil’de “canavar” olarak tasvir edilen bir kavramı, Hristiyan dünyasının asırlardır çözmeye çalıştığı “666” muammasını hatırlattı...
*************
İŞTE ‘ŞEYTANIN SEMBOLÜ’ DEDİKLERİ ‘666’ HAKKINDAKİ TUHAF YORUMLAR
HRİSTİYAN dünyasının “şeytan” anlayışını az-çok biliyorsanız ve “OMEN” filmini de seyretti iseniz, “666”nın ne mânâya geldiğinden haberdarsınızdır...
Bilmeyenler, yahut filmi seyretmemiş olanlar için kısaca söyleyeyim: Eski kültürlerde, her harfin bir sayı değeri, kelimelerin de kendilerini meydana getiren harflerin değerlerinin toplamı olan sayı karşılıkları vardır. Benzer bir hesap sistemi bizde de mevcuttur ve ismine “Ebced” denir. Bu sistemlerde kelimelerin karşılığı olan sayıların yorumlanmasıyla bazı bilinmezlere ulaşılabileceğine inanılır ve sayıların hangi kelimeleri yahut isimleri kasdettiğini belirleyebilmek için çaba sarfedilir.
16. asır İtalyan ressam Jacopo Ligozzi’nin çizimi: “Müftü” yani şeyhülislâm, şeytanın hocalığını yapıyor
NELER NELER UYDURDULAR
İncil’de, şeytanın sayı karşılığı olarak “666” rakamı geçer...
Mâlum sayı, İncil’in korku filmini andıran “Yuhanna’nın Vahyi” isimli kısmında verilir. Hazreti İsa’nın 12 havarisinden ve dört İncil’den de birinin yazarı olan Aziz Yuhanna, yahut Batı’daki ismiyle “Saint John”, bu fasılda Hazreti İsa tarafından kendisine gösterilen kıyamet alâmetlerini renkli bir üslûpla anlatmakta, şeytanın ne şekilde görüneceğini, insanlığı birbirine nasıl düşüreceğini yazmakta ve “rakam karşılığının”, “666” olduğunu söylemektedir.
Ortaya zamanla Aziz Yuhanna’nın yazdıklarına dayanan çok sayıda kıyamet teorisi atılmış, 666 sayısı birbirinden değişik şekillerde yorumlanmış, bu sayı etrafında bir hayli komplo teorisi kurulmuş, konu hakkında filmler de çekilmiş ve “666” Hristiyan dünyasının hem en esrarlı, hem de en korkulan kavramlarından biri haline gelmiştir.
İşte, “666” kavramı hakkında yapılan yorumlardan bazıları:
- İnternetin en bilinen kavramı olan “world wide web” ifadesinin kısaltması “www”de bulunan “w” harfi, İbrani alfabesindeki “vav” harfidir ve bu harfin sayı karşılığı altıdır. Dolayısı ile, üç adet “altı”dan meydana gelen internet adresi, doğrudan doğruya şeytanın adresidir.
- Avrupa Parlamentosu’nun Genel Kurul salonundaki parlamenterlere ait koltukların herbirinin bir numarası vardır ama 666 numaralı koltuk kimseye tahsis edilmemiştir.
- Avrupa Birliği’nin bayrağında daire şeklinde sıralanan 12 adet yıldız Hazreti İsa’nın havarilerini temsil etmesinin yanısıra, ilhamını yine Yuhanna’nın Vahyi’nin 12. bâbının Hazreti Meryem’den sözeden “...Ve gökte büyük bir alâmet, güneşle giyinmiş ve ayakları altında ay ve başı üzerinde on iki yıldızdan tacı olan bir kadın göründü” şeklindeki ilk âyetinden almıştır.
- Amerikan Hazine Bakanlığı’nın armasının en altında 666 sayısı yazılıdır ve bu sembolün armaya konmasının sebebi, esrarını hâlâ muhafaza etmektedir.
- Bilgisayar sistemlerinde ürün tasnifi ve fiyatları belirleme maksadıyla kullanılan barkod sisteminde sayıları gösteren çizgi gruplarının başında, ortasında ve sonunda yeralan çizgilerin herbiri altı sayısının işaretidir ve bütün barkodlarda 666, yani “şeytan” yazılıdır.
- Klasik ruletteki sayıların toplamı 666’dır, dolayısıyla rulet şeytan oyunudur.
Yorum Yazın