Mehtap Yılmaz'ın köşe yazısı
Hani “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurtdışı bankalarda 3 milyar dolarlık serveti var” demiştin Kılıçdaroğlu?
Hani elindeki belgelerin?
Hani dünkü grup toplantısında “kutuyu” açacaktın?
Hani bombayı patlatacaktın?
Ne oldu?
Yine rezil rüsva oldun...
Yine şişindin, şişindin ve patlak oto lastiği gibi pısssss diye sönüverdin.
Yine bağırdın, çağırdın ve ekranlara “ezik bir karasinek” gibi yapışıp kalıverdin.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından defalarca “siyasi nakavt” edilmenin “kompleksiyle” oltaya takılan her solucana atlamanın bedeli bu...
Millet tarafından her seçimde “sandığa çivilendiğin halde”, şu “kifayetsiz muhterisliğinin” farkına varamamanın bedeli...
Her seferinde milli iradeyle değil, süfli iradeyle iktidara gelmeye çalışmanın bedeli...
Cumhurbaşkanı Erdoğan sırtını önce Allah’a, sonra milletine yaslarken, senin sırtını Kandil’e, BND’ye, FETÖ’ye yaslamanın bedeli...
Sen “bu”sun işte...
Bu sensin!
Kasetçilikle geldin...
Darbecilikle devam ettin.
Tetikçilik yaparak görevini sürdürüyorsun!
Baykal’a kurduğu kaset kumpasıyla geldin...
MİT kumpasıyla devam ettin...
İT kumpasıyla görevini sürdürüyorsun...
“PYD terör örgütü değildir” dedin...
PKK’nın “çukur” teröristlerine “arkadaşlar” diye hitap ettin.
“Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz» dedin...
HDP-PKK’lılarla DHKP-C’lilerle FETÖ darbecileriyle kol kola yürüdün...
Soros sponsorluğundaki Gezi Kalkışması’nda “darbecilere” gaz verdin.
HDP’li Cici Oğlan’ı Şafak Pavey’ciğinle gezdirdin, tozdurdun...
Aydın Doğan’cığının medyasıyla çaldırdın, söylettin...
Pensilvanya’daki Sümüklü Büyücü’nün Erdoğan karşıtı “algı operasyonlarına” taşeronluk ettin.
Tutuklu FETÖ darbecilerine destek verdin.
Tescilli casus Enis Berberoğlu kendini ele vermesin diye “atlet şov”, “bulgur pilavı-yoğurt şov”, yaptın...
“VIP karavanlarda dublörlü suflörlü ‘Adalet yürüyüşü’” düzenledin.
Kandil’den medet umdun.
CHP’ye devşirdiği terör yandaşı milletvekillerin, terörist cenazelerinde salya sümük gözyaşı döktüğünde sustun.
PKK inlerine girdiler, sustun.
Başdanışmanın By-Lock Fettuşisi çıktı, sustun.
CHP’li Elif Doğan Türkmen, 2 milyon TL iletişim faturasını millete kilitledi, sustun.
CHP’li Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve karısının rezidans skandallarına sustun...
CHP’li Gürsel Tekin, “8-9 Haziran’da ilk iş bu gazetelerin tamamına el koyacağız” diyerek CHP’nin muhalif basına bakışını ortaya koydu, sustun...
CHP’li Hüsnü Bozkurt, “Diyelim ki ‘evet’ çıktı. Kimse heveslenmesin! Sizi de yedi göbek sülalenizi de İzmir’den denize dökeriz” diyerek milli iradeye saygı duymayacağını ilan etti, sustun...
CHP’li Sezgin Tanrıkulu, ajan çıktı, sustun...
CHP, HDP ile birlikte LGBT’lilere kalkan oldu, sustun...
CHP’li Mahmut Tanal, Çevik Kuvvet polislerini darp etti, sustun...
CHP’li Tuncay Özkan polise “defol it” diye hakaret etti, sustun...
CHP’li Levent Gök, polise “ana avrat” küfretti, sustun...
CHP’li Muharrem İnce, “o pankartı keseni asın” dedi, sustun... (Kesen karga çıktı)
CHP’li eski vekil Aykan Erdemir, ABD’nin Türkiye’ye kurduğu Zarrap davası kumpasına sahte delil götürdü, sustun...
CHP’li Yalova Belediyesi 223 ağacı katletti, sustun...
CHP’li Büyükçekmece Belediyesi rezidans dikmek için sattığı arazide ağaç katliamı yaptı, sustun...
Çanakkale Biga CHP’li Belediyesi ağaç katliamı yaptı, sustun...
Sustun, sustun, sustun, dilini yuttun ama MİT kumpasını kuran Berberoğlu’na sahip çıkıyorsun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “it kumpası” kuranlar adına bülbül gibi şakıyorsun!
Çok oldu yazalı... “Kulağından tuttuğunuz gibi atın içeri” dediğim Kılıçdaroğlu!
Bence Ahmet Kekeç’i dinle... İntihar et de bu millet senin gibi bir yalancıdan, iftiracıdan, arsızdan, yüzsüzden, utanmazdan, siyasi utanç kaynağından kurtulsun!
Yorum Yazın