Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Genel Müdürü Konstantin Simonov, Türkiye'nin bu yıl sonu itibariyle Almanya'yı geride bırakarak Rusya'dan enerji ithalatında ilk sıraya gelebileceğini söyledi.
Putin ile Erdoğan’ın Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesindeki özel görüşmesinin ardından Business FM’e açıklamalarda bulunan Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Genel Müdürü Konstantin Simonov, “Aslında, Türkiye Rusya pazarı için son derece önemli hale geliyor. Bugün Avrupa ile yaşadıklarımız göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye bu yıl sonu itibarıyla, Almanya’yı geride bırakarak Rus gazının 1 numaralı alıcısı haline gelebilir” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin, doğal gaz alımının yanı sıra, transit sayesinde ek kazanç sağlamakla da ilgilendiğine dikkat çeken uzman, “Gaz ortaklığı hem bizim hem de Türklerin çıkarına ve aslında çok fazla alternatif yok”şeklinde konuştu.
HİNDİSTAN VE ÇİN RUS GAZINI İNDİRİMLİ ALIYOR
Hindistan ve Çin’in Rus doğal gazını indirimli olarak aldıklarını ve sınırlı altyapı imkanları nedeniyle bu ülkelere doğal gaz tedarikinin kısıtlı olduğunu belirten Simonov, diğer yandan Washington ve müttefiklerinin Hindistan’ın Moskova’ya karşı yaptırım baskısı uygulaması için çabaladıklarına işaret etti.
Rusya’nın, Hindistan’ın G7’nin tavan fiyatı uygulaması önerisini kabul etmemesi için bu ülkeye petrol fiyatına ek indirim teklif ettiği yazılmıştı.
BAKAN DÖNMEZ'DEN UCUZ GAZ MÜJDESİ
Rus gazına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, doğalgaz ithalatında yerel para dönemine geçildiği için ithalatın daha ucuz miktarlara malolacağını söylemişti. Demir, konuya ilişkin şöyle konuşmuştu:
"Rus gazının Ruble ile ödenmesi konusunda bir mutabakat var. Alıcı ya da satıcı taraftan birisinin parası dolar veya euro değilse ister istemez kur farkı maliyeti oluşuyor. Bu farktan kurtulmuş olacağız. Aslında bu, bugünün konusu değil, bugün çok sıkça konuşuluyor. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız üç-dört yıldır birçok ülkeyle yerli paralarla ticaret yapalım, daha çok kazanırız şeklinde bir düşüncesi, stratejisi vardı. İnşallah onu da başlatmış olacağız. Bunun için de merkez bankalarının devrede olması gerekiyor. Çünkü malı alan veya satan doğal olarak bankaya gidiyor. Banka da merkez bankalarının bu konudaki anlaşmalarına göre paraları transfer ediyor. Hangi kur olacak, nasıl transfer olacak, onları da merkez bankaları belirliyor."
Kaynak:trhber
Yorum Yazın