Ülkemizin ruh hamurunu yoğuran Üstad Necip Fazıl Kısakürek’i Hakk’a irtihalinin 36. sene-i devriyesinde rahmet ve minnetle anıyoruz. ‘Allah ve ahlaktan bahsetmek yasaktır’ denilen bir devirde meydan yerine çıkarak Hakk’ı ve hakikati haykıran Üstad Necip Fazıl’ın gür sesi ötelerin ötesine ulaştı. Fikirleri ve düşünceleriyle ‘Çağın nabzında atan’ Üstad, kaleme aldığı 90 küsur eserle de Türk kültür hayatına eşsiz bir katkı sundu.
Üstad Necip Fazıl’ı ebedi aleme göçüşünün yıl dönümünde dua, minnet ve özlemle anıyoruz. Ömrünün büyük bir kısmını hakikat mücadelesine adayan Üstad Necip Fazıl, bu uğurda türlü mücadelelere de katlandı. Bir milletin kendi öz benliğinden koparılmaya başlandığını gören Üstad Necip Fazıl, CHP ve onun temsil ettiği zihniyete karşı amansız bir mücadele yürüttü. Kaleme aldığı şiirler halen dahi inanan gönülleri coştururken, fikir eserleri ise zihinsel dünyamızın ufkunu alabildiğine genişletti. Büyük Doğu idealinin bugünkü temsilcileri Üstad Necip Fazıl’ın bilinmeyenleri okuyucularımız için özel olarak anlattı.
Türk milletinin üst aklı
Gazeteci yazar Şükrü Sak, Necip Fazıl’ın büyük bir ruh işçisi olduğunu belirterek, “Necip Fazıl, Müslüman Türk milletinin üst aklıdır. Fikirde, sanatta, siyasette, tefekkürde, ilk defa bir ‘düşünce sistemi’ kuran, bize ‘ruhumuzu’ tanıtan bir adamdır” dedi. Üstad’ın tanımak için düşünce sisteminin bilinmesi gerektiğine vurgu yapan Sak, “Sayın Erdoğan’ın, Necip Fazıl’ın inşâ ettiği ‘İdeolocya Örgüsü’ne değişik vesilelerle vurgu yapması da, aslında ‘Müslüman Türk milleti’ kimliğinin yeniden ‘ihyası’na duyulan ihtiyacı gösteriyor” ifadelerini kullandı. Üstad’ın, bir milletin kimliksizleştirilme çabalarına karşı destansı bir mücadele verdiğini beyan eden Sak, “Necip Fazıl, Müslüman Türk milletinin ‘üst aklı’dır! Batı’dan gelen fikrî, felsefi, kültürel saldırılara karşı durmanın ve ‘Müslüman Türk kimliği’ ile var kalmamızın istinad noktasıdır” ifadelerini kullandı.
Fikir ve aksiyon dehası
Araştırmacı yazar Ercan Çifci ise “Necip Fazıl fikir ve aksiyon dehasıdır. Entelektüel çevrede abartısız, neredeyse şöyle yahut böyle etkilenmeyen, ilhamını Büyük Doğu’dan almayan, karşı çıkarken bile tesirinden kurtulamayan kimse yok gibidir” ifadelerini kullandı. Üstadın sadece şairlik yönünün öne çıkarılmasının art niyetli olduğunu kaydeden Çifci, “Nitekim onu sadece şair diye öve öve bitiremeyenler, şiirlerden başka bir eseri olmayan yazar seviyesinde tutmaktır. Gizlenen veya gizlenmek istenen, onun dünya çapında bir inkılâbın rüyasına yatmış olması ve varlığını bu çapta bir inkılâba adamış olmasıdır” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın