Türkiye, 2016 yılının 15 Temmuz gecesi tarihinin en büyük ihanet saldırısına uğradı. FETÖ’nün planları adım adım uygulanmış ve nihayetinde son hamlenin vakti gelmişti!
İçerdeki vatan hainleriyle birlikte sözde dost gözüken onca devletler harekete geçmişti…Yaklaşık 40 yıl boyunca Fetullahçı Terör Örgütü’nün devletin kılcal damarlarına özelliklede orduya sızdırdığı militanları vasıtasıyla teşebbüs ettiği darbe girişimi,milletimizin destansı direnişi, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği liderlik ve FETÖ’ya bulaşmamış cengaver vatan-millet sevdalısı Emniyet ve TSK mensupları ile birlikte devlet teşkilatlarının ortaya koyduğu mücadele sayesinde bastırıldı.
O gece Türkiye devlet-millet birlikteliğinin en güzel örneğini tüm dünyaya gösterdi. Türk milletinin demokrasi ve kendi iradesine sahip çıktığı bu gecede 251 şehit ve 2.193 gazimiz ile büyük bir destan yazarak tarihe geçtik.15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden tam 3 yıl geçmesine rağmen Ata Yadigari Balkanlar turundaki ilk durağımız olan Makedonya’nın Başkenti Üsküp’ün en yüksek binasının duvarında FETÖ’nün en önemli yayın organı olan Zaman Gazetesi’nin devasa yazısı ile karşılaşmak bizleri bir anda şoke etti.
Rehbere bu konu ile ilgili sorulan sualin cevabı daha sertti. ‘’Bu daha başlangıç’’. Gerçekten de öyle olmuştu. Osmanlı İmparatorluğu’nun yüzyıllar boyunca hakim olduğu Balkanlar’da adete şimdi FETÖ hakimiyeti var.FETÖ bir çok değişik alanlarda bunlardan en önemlisi; eğitim,sağlık,siyaset, iktisat, kültür ve din konusunda toplumu derinden etkilemiş ve etkilemeye devam ediyor.
Hain darbeden hemen sonra FETÖ’nün uluslararası yapılaşmasını ortaya çıkarmak için hazırlanan rapora göre 170 ülkede faaliyet gösteren FETÖ’nün Balkanlar’da ki okullarında okuyan toplam öğrenci sayısının 19 binden fazla olduğu, ayrıca bu ülkelerde FETÖ’nün eğitim, sosyal ve kültürel faaliyetler yürüten onlarca STK yapılanması olduğunun bilgisini almıştık.Kanlı FETÖ darbesi üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen Balkanlar genelinde FETÖ'nün halen çok ciddi bir yapılanması var.
Makedonya'da,Kosova’da,Arnavutluk’da, Bosna-Hersek'te,…FETÖ iltisaklı okullar sık sık el değiştirerek kamuoyunda özde ne olduklarını unutturmaya çalışıyorlar.Özellikle bu ülkelerde halen birçok okul ABD yada başka bir Avrupa ülkesinin bayrağı altında faaliyetlerine devam ediyor.
Bu ülkelerde faaliyet gösteren FETÖ iltisaklı bir çok eğitim kurumu Türkiye Maarif Vakfı’na devredilse de çoğunluğu farklı şekil ve isimlerle halen bu kanlı örgütün bünyesindedir.Her kesimce bilinen bu coğrafyada faaliyet gösteren çok yüksek cirolu şirketleri ise hala faaliyetlerine devam ediyor. Darbe sonrası Türkiye'den kaçan binlerce FETÖCÜ çok ciddi sermaye aktarımı yaptı bu ülkelere.
Kriptocular Balkanlarda dolaşım serbestliği olduğu için buradaki faaliyetlerine aralıksız devam ediyor.Sermaye güçleri yüksek olduğu için bir çok ülkenin ilgili yöneticileri ile ilişkileri üst düzeyde. Birçok idarecileri ile iş birliği halinde oldukları için Türkiye'nin beklentisi ölçüsünde FETÖ ile mücadele sürdürülemiyor. FETÖ'yü terör örgütü olarak resmen tanımıyorlar ancak bazı liderleri konuşmalarında FETÖ'nün terör örgütü olduğunu dile getiriyor.
Örgütün Kosova’da 6 üst düzey elemanının operasyonla Türkiye'ye getirilmesi FETÖ'nün Balkanlar'daki yapılanmasına en ağır darbedir. Türk diplomatların her fırsatta Balkan Ülkelerinin kamuoyunu FETÖ konusunda ikaz etmesi, bilgi vermesi ve kanlı yüzünü ortaya koyması Balkan halklarının FETÖ iltisaklı şirket ve kişilere karşı mesafeli yaklaşılmasına neden olmuştur.Lakin bu kuruluşlar her defasında FETÖ ile iltisaklı olduklarını inkar edip çok kısa bir sürede de isim değiştirerek faaliyetlerine devam ediyorlar.
Demem o ki eğer Balkan ülkeleri bu terör örgütünü Türkiye ile birlikte hareket edip sonlarını getirmezlerse, 15 Temmuz’da Türkiye'nin başına gelenlerin onlarında başına gelmesi kaçınılmazdır. Çünkü FETÖ bulunduğu ülkede iyice kök saldıktan sonra darbe için zemin oluşturan,harekete geçen ve yapı olarak da buna elverişli bir terör örgütüdür.Balkan ülkelerinin bu örgütten biran önce kurtulması lazım yoksa gelecekte sonları hüsran olabilir.
Dr.İmbat MUĞLU
Yorum Yazın