Türkiye, komşuları olan Suriye ve Irak’ta yaşanan iç savaş ve terörizm faaliyetlerinin yansımasını en çok yaşayan devlettir. Komşudan yaşanan güvenlik, iç savaş ve istikrarsız ortamda beslenen ve büyüyen terör örgütleri bölgede yaşattıkları insanlık dışı terörizm faaliyetlerini milli ve istikrarlı olan Türkiye’ye de sıçratmak için dış güçlerin de ciddi desteğini alarak sınırlarımız içinde haince saldırılara geçmeye çalışmaktadır.
Son dönemde küresel güçlerin haksız ekonomik baskı yapması ve uluslararası lobilerin Türkiye aleyhine haksız değerlendirmeleri, faiz oranları ve dövizdeki orantısız artış ve özellikle 31 Mart Yerel Seçimler sonrasında PKK’nın siyasi kanadının özellikle Doğu ve Güneydoğu da ciddi oy kaybetmesi neticesinde bebek katili PKK terör örgütünün ülkede silahlı eylemlere başlaması Türkiye üzerinde oynanan oyunların bir sistematik yapı tarafından yönetildiğinin ve ciddi bir örgütlenme yapısı gerçeğini ortaya koymaktadır. Türkiye'nin her geçen gün büyüyen ekonomisinden, milletin huzurundan ve birliğinden korkan küresel güçler yıllardır ırk, mezhep ve istikrar üzerinde oyunlar oynar.
Lakin şimdi oynanan oyun gözdağı, aba altından sopa gösterme değil bariz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ortadan kaldırma veya Suriye ve Irak modeli bir ülke durumuna sokmaktır. Yapılan saldırılar dört bir yandan kuşatma ile gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.
Önce 17-25 Aralık operasyonları ile seçilmiş hükümeti itibarsızlaştırma ve düşürme yoluna gittiler. Başaramadılar, başaramayacaklar. Akabinde 15 Temmuz’da Türkiye’yi, Türk Milletini ortadan kaldırma girişimde bulunan hain FETÖ darbesi gerçekleşti. 81 Milyon tek yumruk tek yürek oldu. Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’ın sokağa çıkma çağrısı ile darbe yapan silahlı hainlere darbe yapıldı. Başaramadılar, başaramayacaklar.
Biter mi Siyonist’in oyunu. Darbenin daha ilk aylarında Irak’ta, Suriye de İŞİD/DEAŞ örgütün zulmüne sessiz kalmayan Türkiye bu kanlı örgütün ülkemiz sınırları içinde ki eylemlerin artması neticesinde “Fırat Kalkanı Harekâtı” ile en büyük darbeyi vurdu. DEAŞ/İŞİD terör örgütünün kuruluşunda perde arkasında yer alan ülkeler terör örgütün kontrolden çıkması ile sözde örgütü yok etmek için Suriye ve Irak’ı işgal ederek mücadele etmeye başladılar.
Nasıl mı? DEAŞ/İŞİD’i yok etmek için sadece adı farklı olan PKK terör örgütün Suriye kolu olan PYD/YPG terör örgütleri ile işbirliği yaparak terör örgütleri almış oldukları silahlı ve siyasi güç ile Türkiye’nin Suriye sınırında bulunan İllerine uzun menzilli roketlerle birçok saldırı gerçekleştirdi. Ve 100’lerce masum sivil öldürüldü. Irak’ın kuzeyinden Suriye’nin Kuzeyine oradan da Akdeniz’e kadar uzanan bölgede terör örgütünün sözde bir devlet kurma hayalini yıkmak ve sınır ötesinde atılan roketlerle ŞEHİT ve GAZİ olmuş kardeşlerimizin kanının yerde kalmaması için PKK’nın uzantısı PYD/YPG terör örgütüne karşı Türkiye “Zeytin Dalı Harekâtı”nı başlattı.
Fırat Kalkanı Harekâtı’nda sözde yanımızda olan müttefiklerimiz söz konusu PYD/YPG terör örgütü olunca engel olmak için birçok set çekmiş olsa da nafile. Kısa bir süre içinde 1000’lerce terörist etkisiz hale getiren Türk Silahlı Güçleri, Afrin başta olmak üzere birçok yerleşim yerine huzur ve barış getirdi. Bu huzur operasyonunda bir sivilin burnu bile kanamazken PKK “Kürt Kartı” nı oynama kalkıştı. Hem Doğu ve Güneydoğu illerimizde hem de Avrupa’nın birçok ülkesinden Türkler Afrin’de Kürtleri öldürüyor söylemleri Kürt Kardeşlerimiz arasında karşılık bulmadı.
Sahada başarı elde edemeyen şer odakları ve Türkiye'deki uzantıları ülkemizdeki gelişimi durdurmak için elinden geleni yaparak kur üzerinden ekonomik kriz çıkarmaya çalıştılar ama başaramadılar. Bunlarla yetinmeyen üst akıl oyunları 24 Haziran’da en uç noktada olan siyasi partileri ve örgütleri meşru hükümette karşı ittifak çatısı altında toplayarak taraf toplamaya çalıştı. Yine sınıfta kalan üst akla, Milletimiz sandıklarda gerekli cevabı vererek bu oyunu bir kez daha bozmuştur. Dünden bugüne hep dış güçlerin hedefinde olan Türkiye’yi sandıkta yenmeyi başaramayanlar bu kez de Dolar ve Euro ile oynayıp akıllarınca Türkiye'yi zayıf düşürmek istedilerse de onu da başaramadılar.
Bunca saldırının ortada olduğu bir coğrafyada bulunmanın zorlukları ve beka meselesi ortada iken siyonizmin uşakları ve içeride ki hainlerin türlü türlü oyunları ile uğraşırken bir yandan da Milli Savunmamız ve Milli Davamız için olmasa olmazımız olan Hava Savunma Sistemimiz için alınan S-400’ler için her gün ayrı bir tehdit gelmekte. Örneğin bu köşe yazısını yazdığım dakikalarda Pentagon yetkilisi Lord, “Türkiye S400'leri aldığı takdirde sadece F-35 parçalarını almaktan vazgeçmeyeceğiz aynı zamanda ABD silah endüstrisine parça üreten Türk firmalarına da CAATSA kapsamında yaptırım uygulayacağız” demesi anlatmak istediğim meselenin ne kadar mühim olduğunu ortaya koymaktadır. 15 Temmuz hain darbesinde başarılı olamayan yapı ve akıl ekonomik saldırılarla ve ambargolarla bizi yıkmaya çalışmaktalar. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunların farkındayız. Dün Başaramayanlar bugün de yarın da Başaramayacaklar.
Her süreçte devletimizin ve hükümetimizin yanındayız. Dünyadaki bütün mazlumların gözü ve duası ülkemizin üzerinde, bunun bilincindeyiz.
Dr. İmbat MUĞLU
Yorum Yazın