2019 yılının son günlerinde Çin’in Hubei Eyaleti’ne bağlı Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve kısa bir süre sonra tüm dünyayı tehdit eden Koronavirüsü yayılmaya devam ediyor.
Koronavirüs hastalığı (COVID-19), daha önce insanlarda tanımlanmamış yeni bir virüsün neden olduğu bulaşıcı bir hastalık. Dünya Sağlık Örgütü'nde yer alan bilgilere göre; COVID-19'un en yaygın semptomları ateş, yorgunluk ve kuru öksürük. Bazı hastalarda ağrı,burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı veya ishal olabiliyor.Köşe yazısını hazırladığım tarih itibari ile (31 Mart 2020-Saat:21:30) dünya genelinde 203 ülkede etkili olan COVID-19 için onaylanmış vaka sayısı 754.948, onaylanmış ölümler ise 36.571’i bulmuştur.Dünyayı ölümle tehdit eden Korona sadece insanları öldürmekle kalmıyor, Dünyanın en ücra köşelerine bile ulaşan virüs aynı zamanda insanın yaşamında en önemli faktörlerden olan ekonomi, sosyal yaşantı,siyasi ve kültürel alanlarını etkisi altına alıyor.
Korona sadece sağlık alanında yapılan bir savaş değil aynı zamanda bilinmezliklerle dolu fikirlerin de çatışması durumudur adeta. Korona dünyanın her bir ülkesini etkiledi ve bu etkileşim ülkelerin ne büyüklük ve zenginliklerine ne de yoksulluk ve küçüklüğüne baktı.Virüs tüm dünyaya şunu gösterdi aslında;ne zenginlik,ne ileri teknoloji,nede ileri sağlık ekip ve ekipmanları ile insanlığı her türlü virüsten yönünden korurum tezini çürüttü.Çin,İtalya,İngiltere,İspanya,ABD ülkelerinin her biri bunun canlı örnekleridir.Son 3 aydır dünya Korona'dan başka birşey konuşmuyor.Sanki dünya başka bir gezegenle savaşıyor gibi virüs bir tarafta, dünya ülkeleri topyekün bir tarafta cephe oluşturmuş sanırsınız.
Koronavirüsü daha önceden dünyanın bir çok ülkesinde etkisini gösteren koleranın, sıtmanın, tifonun baş gösterdiği kenar mahalleler,yokluktan,yoksulluktan dem vurmuş coğrafyalarda değil; önce emperyalist ülkelerin saraylarında,üst yöneticilerin odalarında, kapitalist yapılarda görüldü. Hal böyle olunca dünyada ne siyaset, ne ekonomi konuşulur oldu. Her şey bu virüs belasından nasıl kurtuluruz yolları için tahsis edildi ve dünyanın ortak konusu oldu.
Eğer bu virüs önce kralı,kraliçeyi,başkanı,milyoneri,sanatçıyı kısacası elit tabakayı yoklamamış olsaydı belki de dünyanın gündeminde küresel nitelikte olan bu salgın bu denli gündem oluşturuyor olmazdı.Çünkü elit tabakanın canı tatlı ve kaybedecekleri çok şeyleri var.Oysa halkın ise canından başka kaybedeceği bir şeyi yok.Görünmeyen virüs insanlığı teslim aldı.Dünyanın "süper güçleri.!" bu virüse teslim oldular.Kendi liderlerini dahi korumaktan acizler.Sırf bu belayı başlarından defetmek için trilyonlarca dolar harcıyorlar.
ABD sağlık sistemi, koronavirüs salgınına hazırlıksız yakalandı. Tıbbi malzeme, doktor, hastane, tedavi sıkıntı içinde olan ülkede artan vaka sayısına karşı doktorlar, çareyi dua etmekte buldu. Koronavirüsten en ağır darbe alan ülkelerden biri olan İtalya'da yoğun bakım üniteleri yetersiz kalıyor. İtalya'da vaka ve ölümlerin yeniden yükselişe geçmesi ile Papa Francis salgının sona ermesi için dua ediyor. Avrupa'da insanlar ezanı dinleyip, Müslümanlarla birlikte namaz kılıp Allah'a dua etmeye başladılar. Koronavirüsün en yaygın olduğu ülkelerden olan İspanya'da sağlık sistemi çöktü.
Bir İspanyol doktor sosyal medyada paylaştığı videoda, gözyaşları içinde solunum cihazlarının yaşlılardan çıkartılıp gençlere takıldığını anlatıyor.Belgrad'da bir reklam panosu Çin Devlet Başkanı Xi'ye teşekkür ediyor. Çin'in 'yardım seferberliği' Avrupa'nın üzerinde dolaşıyor.. Rusya ordusu 22 araçtan oluşan konvoy ile İtalyan-Rus Koronavirüsle Mücadele Merkezi kurmak için İtalya sokaklarında…Ve bunun gibi nice örnekleri görebiliriz.
Koronavirüsü dünyanın en büyük üreticisi ve dünyada bir çok küresel şirketin tedarik zincirinin önemli bir halkası olan Çin’in ekonomisini alt üst etmiş,ticaretini durma noktasına getirmiştir. Dünya genelinde milyarlarca kişi sokağa çıkma yasağı veya kısıtlamaları, salgın tedirginliği veya devlet ve şirketlerin mümkün kıldığı evden çalışma uygulaması nedenleriyle işe gitmiyor. Bu çerçevede başta sanayi olmak üzere dünya ekonomisi büyük tehlike altında. Çok sayıda ülke şimdiden, ekonomilerinin 2020 yılında küçüleceğini beklediklerini açıklamış bulunuyor.
Küresel büyüme tahminlerinin altüst olduğu ve büyük borsalarda tasfiyelerin yaşandığı bu süreçle birlikte; üretimin düşmesi, işsizlik, turizm, ithalat, ihracat, döviz, bankalar gibi kavramlar hemen hemen her ülkenin ortak sorunları olmuş durumda. Korku, yokluk, yoksulluk,işsizlik, üretimsizlik, çaresizlik, karamsarlığın yaratacağı olumsuzluklar, birçok ülkede sosyal patlamaların habercisi olabilirler.Krona virüsü insanlığa bir uyarıdır
Dünyadaki bu olumsuz tablo derinleşirse, dünya yeni bir paylaşım savaşına da şahit olabilir. Bu virüs aynı zamanda, yıllardır dünyayı yeni bir evreye geçirmek için uğraş veren teknoloji alt yapısının dijital dünya düzenine geçiş fitilinin ateşlenmesi aşaması olabilir.Virüse karşı sosyal yaşantımızda tedbiri elden bırakmayacağız, paniğe kapılmayacağız ve yetkililerinin belirlemiş olduğu kurallara harfiyen uyuyacağız.Unutmayalım ki, imanın şartlarından biri de,“Hayır ve Şerr, Allâh’tandır”...
Dr.İmbat MUĞLU
Yorum Yazın