Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 19 Mayıs 2024 tarihinde iki ülke sınırında Aras Nehri üzerinde ortaklaşa inşa edilen Kız Kalesi Barajı’nın açılış törenine katılmış, açılış sonrası İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi taşıyan helikopter Tebriz kentine dönerken düştü. Doğu Azerbaycan'da düşen helikopterde bulunan İran Cumhurbaşkanı Reisi, Dışişleri Bakanı Abdullahiyan ile birlikte Tebriz Valisi Malik Rahmeti, İran lideri Hamaney'in Tebriz Temsilcisi Muhammed Ali Al-i Haşim ve mürettebat dahil kazada toplam 9 kişi hayatını kaybetti.19 Mayıs’ta başlayan arama kurtarma çalışmaları hava koşullarının olumsuzluğu nedeniyle uzun saatler aldı. Helikopterin enkazına Türkiye'nin görevlendirdiği Akıncı TİHA'nın tespitleriyle 15 saatlik çalışma sonrasında ulaşıldı. Peki hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı Reisi kimdir? 1960 yılında Meşhed’de doğan İbrahim Reisi, kariyerine savcı olarak başladı. Ayetullah Ali Hamaney ile yakın ilişkileri sayesinde hızlı yükselen Reisi, 1988’de binlerce siyasi muhalifi ölüme mahkum eden mahkemede yer aldığı için “Tahran Kasabı” olarak anıldı. 2017 yılında yapılan seçimlerde mevcut Cumhurbaşkanı Hasan Ruhaniye karşı başkanlık yarışına girdi ve ağır bir hezimet aldı. Başarılı olmasına olmamasına bakılmaksızın sürekli terfi etti ya da ettirildi. Bu hızlı yükselişten dolayı yakın çevresi Dini Lider Hamaney'in müstakbel varisi olarak görüyordu. 2019’da ABD Başkanı Donald Trump, insan hakları sicili nedeniyle Reisi’ye yaptırımlar uyguladı. 2021 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini yüzde 62 oyla ilk turda kazandı. Seçime katılım oranı ise yüzde 49'dan daha azdı. Bu oran 1979’daki başkanlık seçiminden bu yana en düşük orandı. Reisi’in yaptığı ilk icraatı İran’ın uranyum zenginleştirme programını destekledi ve uluslararası enerji denetçilerini engelledi. 2022'nin sonlarında, 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin, Tahran'daki bir metro istasyonunda başörtüsü kurallarına uymadığı iddiasıyla tutuklayan İran ahlak polisi tarafından gözaltındayken öldürülmesi üzerine kamuoyunda öfke patlak verdi. Kadınların başörtülerini çıkardığı, yaktığı ve saçlarını kestiği protestolar aylarca sürdü ve İran yönetimini sarstı. Yabancı insan hakları örgütlerine göre, güvenlik güçlerinin protestoları dağıtmak için müdahale etmesi sonucunda yaklaşık 500 kişi hayatını kaybetti. 2023 yılının ortalarında sona eren protestolardan sorumlu oldukları iddiasıyla yedi kişi idam edildi. Reisi’nin, İsrail’e yönelik saldırıları desteklediği biliniyor. Reisi’nin ölümü ile birlikte birçok yorum ve komplo teorileri anında devreye girdi. Kimine göre suikast, kimine göre olumsuz hava koşullarında dolayı sıradan bir kaza… Durum böyle olunca aklımıza bir anda onlarca soru gelmektedir. - İran Cumhurbaşkanı Reisi neden 40 yaşındaki ABD yapımı bir helikoptere bindi? Reisi’nin heyetini taşıyan, üç helikopterlik konvoydaki diğer iki helikopter aynı yol güzergâhı ve aynı hava şartlarına rağmen nasıl oldu da güvenli bir şekilde iniş yaptılar? İsrail’in Şam’da bulunan İran Büyükelçiliğine yaptığı hava saldırısını kendine yediremeyen İran 13 Nisan gecesi İsrail’e hava saldırısı düzenledi. İlginçtir ki ABD'nin de baskısıyla İsrail tarafından İran’a benzer bir karşılık verilmemiştir. Ama İsrail bunu bir yere not etmiş ve zamanı gelince intikamımı alırım hesabını çokça yapmıştır. Bu olay eğer İsrail bağlantılı bir sabotajsa ya İsrail tarafında inkar edilecek yada İsrail 13 Nisan’ın intikamını aldık şeklinde meydan okuyabilir. Dillendirilen bir senaryo da İran’da bazı siyasi grupların işin içinde yer almasıdır. Oldukça eski bir helikopterle bozuk hava şartlarında dağlık bir bölgede uçuş kararı alınması bu tür söylentileri güçlendirici etki yapıyor. Bununla birlikte iç politikada İbrahim Reisi’nin tamamen sahneden çıkmasıyla devrim lideri Ali Hameney’in oğlu Mücteba Hameney’in babasının yerine geçme şansı oldukça yükseldi. Bu yaklaşımda iç hesaplaşma ihtimalini yükseltmektedir. Aydınlanmamış Kasım Süleymani suikastı ile İbrahim Reisi’nin ölüm sebepleri aynı olma ihtimali hayli yüksek. Reisi olayı tıpkı Şehit Muhsin Yazıoğlu’un ölümü gibi belki de gerçek yüzüyle hiçbir zaman açığa çıkmayacak… Sorular hep havada ya da zihinde kalacak.
Dr.İmbat MUĞLU
Yorum Yazın