İstanbul sokaklarında simit satmaktan ve futbol oynamaktan cumhurbaşkanı olmak. Erdoğan'ın olağanüstü yolculuğunun bir zaman çizelgesi. Recep Tayyip Erdoğan, modern Türkiye Cumhuriyetinin gelişmesinde, reformlarında, sanayi ve bilim alanında fikirleri ve idealleri ile tüm ülkeyi diğer liderlerden daha fazla şekillendirerek siyasi bir dev haline geldi.
2002'den bu yana, Cumhurbaşkanımız, dünyada siyaset yürüten, yankılanan ve küresel düzeyde liderlik gösteren az sayıdaki kişiden biri oldu. 15 Temmuz FETÖ_PYD darbesinin ülkeyi karanlık günlere sürüklemesinin önüne bir telefon bağlantısı ile geçebilecek kadar etkili bir hitabet sanatına sahip kutsal bir değer.
15 Temmuz darbe girişiminde liderlik ve milli duruş örneği olarak yıllarca örnek alınacak bir beşer olarak tarihe geçmiştir. Günümüz çok yönlü siyasetinde dünyanın süper güçlerinin liderleri olan, Trump ve Putin ile yakın ilişkiler kurdu.
Erdoğan ve Putin, görüş farklılıklarına rağmen enerji, savunma ve diğer kritik konularda Suriye'de sık sık bir araya geliyor ve işbirliği yapıyorlar. Erdoğan'ın başkanlığı boyunca, Türkiye'nin en büyük bölgesel güç olma özelliğini yakın zamanda İran-ABD gerginliğinde hep birlikte gördük. Bu günlerde çok fazla kamuoyunu meşgul eden bir konu olan ‘’kanal İstanbul Projesi’’ ile ilgili bir konuşması beni çok etkiledi. Bizim için hizmette rekabet, siyasi rekabetten önde gelir".
2011 yılında bile aklında tasarlayabildiği 2023 projesi ile ‘’ Dünle beraber gitti cancağızım Ne kadar söz varsa düne ait, Şimdi yeni şeyler söylemek lazım” 1207 ile 1273 yılları arasında yaşayan Hz. Mevlana gibi hep yeni ve farklı olabilmek düsturu ile daha o yıllarda bile ülkemizin için yararlı olabilecek değişimin önemini ne de güzel vurgulamış.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu insanının gönül zenginliğinin, hoşgörüsünün ve samimiyetinin vücut bulmuş hali olan Mevlana'nın, bugün de aşkla, sevgiyle, dostlukla, teslimiyetle birlikte mücadelenin, umudun, cesaretin ve özgüvenin en önemli sembollerinden biri olduğunu söylerken oldukça mütevazı davranmış desek yeri vardır. Çünkü kendiside bir o kadar aklında sürekli halkının geleceği ve refahı için uykuları kaçan bir müstesna kişiliktir.
Başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'nin GSYİH'sını 9 kat artırırken, komşu Yunanistan'ınki neredeyse aynı kaldı. Onu sevin ya da sevmeyin Türkiye'nin son on yılda yaptığı dönüşümü kimse inkâr edemez. Askeri teknoloji çok ilerledi, Türkiye artık 2. sınıf silahları satın almak yerine kendi silahlarını yapıyor.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı TCG Alemdar milli denizaltı kurtarma gemisi ile batan bir balıkçı teknesindeki kişileri kurtarmak için yapılan arama çalışmalarını görünce inanın gurur duydum. Dünyanın en gelişmiş teknolojilerini üzerinde barındıran gemi, başta denizaltılar olmak üzere zor durumda olan gemilere Hızır gibi yardıma koşuyor ve milli olma özelliğini taşıyor.
Erdoğan, Türkiye'nin heyecan verici ekonomik istekleri ile barışçıl bir ülke olmasını ve bir askeri güç projesine yönlendirilmesini sağladı; Türkler tarafından yapılan son büyük savaş 100 yıl önce Balkanlar'da olmasına rağmen.
En büyük şansızlığı ise müttefiki Muhammed Mursi'nin Mısır'daki düşüşü ve orada sadece bir yıl süren Müslüman Kardeşler yönetiminin sona ermesiydi. Çok yakın zamanda da sürekli Ali Cengiz oyunları yapan bir Rusya olumsuz değerlerdi.
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 96 yıllık tarihinde ortaya çıkan en şaşırtıcı politikacıdır.
Polarize, marjinal ve popüler….
Yorum Yazın