İnsanlık tarihi boyunca yeryüzünde, kendi heves ve hedefleri için meşru düzeni bozan, huzursuzluk, hukuksuzluk, ölüm, acı ve felâketlere sebep olanlar genellikle inkârcılar ve zalimler olmuştur. Son 40 yıldır coğrafyamızda dış destekli bazı karanlık ruhlu, kara kalpli insanların oluşturduğu PKK terör örgütü, ümmetin ayrılmaz parçalarını birbirinden ayırmaya yönelmiş ve 40 binden fazla din kardeşimizin ölmelerine sebep olmuştur. 1000 yıldır bu coğrafya da “iman bağı” ile kardeşlik ilişkisi kuran Türkler ve Kürtler vücudun ayrılmaz parçaları olmuştur. Yüzyıllardır aynı ülkede aynı dine iman etmiş ve kardeş olmuş Türklerle Kürtleri birbirine düşürmeye, eşsiz ülkemizde iç savaş çıkarmaya çalışanlar öncelikle İslam düşmanıdır, sonrasında ise bu iki kadim kardeş milletin düşmanlarıdır. Siyonist devletlerin maşası olan PKK terör örgütünün en büyük gayesi bugün bütün ümmetin gözbebeği, umudu, ümidi olan Türkiye’mizi parçalamaya, bölmeye çalışmaktır.Türkler ve Kürtler; Türklerin Anadolu topraklarına ayak bastığı günden başlayıp, Osmanlı İmparatorluğu’nun üç kıtaya 623 yıl boyunca hüküm sürdüğü zamandan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşundan bugüne kadar hep birlikte yaşamış ve aynı davayı gütmüşlerdir. Uğruna yüz binlerce ŞEHİT verdiğimiz Türkiye'mde bugün yaklaşık 25 milyon Kürt kardeşimiz barış ve huzur ortamında aynı bayrağın gölgesinde yaşıyor. 1000 yıl önce İslam birlikteliği ile başlayan kardeşlik bugün yek vücut olmuş durumda. Çünkü milyonlarca Türk ve Kürt kardeşimiz evlenmiş aynı şekilde milyonlarca çocukları olmuş. Bunları ayırmaya; kimin gücü, kimin ilmi,bilimi ve silahı yeter ki. Bu kardeşlik, barış, huzur ortamını bozmak isteyen içerde ki ve dışarıdaki hainler Kürt vatandaşların arkasına saklanarak insanlığın ve İslam’ın düşmanı olan bebek katili PKK terör örgütüne destek vermekteler. Yıllardır terör örgütünün kardeş kanı akıtmasının arka planında kanla, kargaşayla, çatışmayla rant elde edenlerin hangi kirli eller olduğuna tanıklık etmekteyiz. Bu kirli eller; kimi zaman siyasi rant, kimi zaman da ticari rant elde etmiş maalesef etmeye de devam etmektedir. On binlerce Kürt çocuğunu kandırarak yada zorla dağ kadrosuna dahil eden katil sürüsünün sözde liderleri kendi çocuklarını hep bu ölüm ve kan oluşumdan uzak tuttu. Çocuklarını dağ kadrosuna kaptıran aileler ise terör örgütünün siyasi uzantıları tarafında yalan ve yanlış bilgiler vasıtaları ile adeta sömürüldü siyasi emellerine bağımlı hale getirildi. Bu bağımlılık PKK ile aynı karanlık ve kirli geçmişi olan FETÖ terör örgütünün desteği ile zirve yapmıştır.Devletin bir çok kademesine sızmış FETÖ mensupları bilinçli ve planlı olarak PKK terör örgütüne yardım ve yataklık yapmıştır. Bu desteğin en bariz örneği FETÖ’ nün üniformalı teröristlerin, mekaplı PKK’lı teröristleri ile yıllarca sözde mücadele ettiğine tanıklık ettik. Yine kravatlı ve silahlı FETÖ mensuplarının şehirlerde, halkı karşı karşıya getirmek için binlerce yanlış uygulama yaptığını ve suçsuz günahsız insanlara zulüm yaptığını bizatihi yaşadık. Burada ki hedefin Türkiye Cumhuriyeti Devletini bölmek olduğunu 15 Temmuz hain FETÖ darbesi ile 85 milyon vatandaşımız tanıklık etti. 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunan hainler yıllarca PKK terör örgütünü; Kürtler ile aynı kefeye koydu. Çünkü amaç kardeşi kardeş ile karşı karşıya getirmekti. Bundan en çok yararlanan başta PKK, FETÖ ve sonrasında siyasi rantçılar olmuştur. Türkiye'nin kendi asli vatandaşı olan Kürtlerle sorunu olabilir mi? Asla olamaz. Türkiye dün olduğu gibi bugün de yarında son terörist temizlenene kadar tüm bölücü terör örgütlerine, çetelerine, onları destekleyen, besleyen kişilerle ve oluşumlarla, vatana, millete, bayrağa ihanet edenlerle mücadele ederek bölünmez bütünlüğümüzü tüm dünyaya gösterecektir. Terörün dini, dili, ırkı, milliyeti,rengi yoktur.
Dr.İmbat MUĞLU
Yorum Yazın