AK Parti önderliğinde Türkiye 2019 yılında da barış, istikrar ve kalkınmayı temin ederken, eski Türkiye’ye dönmenin hayalini güden CHP, 2019 yılını skandallarla tamamladı. Haçlı Batı’ya hemen her gün ayar veren Türkiye kesintisiz büyüme trendine kavuşurken, halk yararına hiçbir icraatın altında imzası olmayan CHP; yasağıyla, torpiliyle, rüşvetiyle, şantajıyla ve yolsuzluklarıyla memlekete yönelik her türlü eziyetin temsilcisi oldu.
Ekonomik saldırılar, FETÖ, PKK, DEAŞ’la mücadele ve Irak-Suriye’de terör koridoruna karşı destansı mücadele verdiğimiz bir yılı daha geride bırakırken; CHP, 2019 yılını skandallarla geçirdi. Türkiye’yi nakış nakış işleyen AK Parti kadroları gece gündüz ter dökerken, seçim meydanlarında şov yapan CHP’li isimler, mazbatayı alır almaz millete dokunan hizmetlerin yanından bile geçemedi.
Rüşvet vermeyen cezalandırıldı
AK Parti önderliğinde Türkiye 2019 yılında da barış, istikrar ve kalkınmayı temin ederken, eski Türkiye’ye dönmenin hayalini güden CHP, 2019 yılını skandallarla tamamladı. Haçlı Batı’ya hemen her gün ayar veren Türkiye kesintisiz büyüme trendine kavuşurken, halka dokunan hiçbir icraatın altında imzası olmayan CHP; yasağıyla, torpiliyle, rüşvetiyle, şantajıyla ve yolsuzluklarıyla memlekete yönelik her türlü eziyetin temsilcisi oldu.
Temiz siyaset ve şeffaf yönetim vurgusu üzerinden toplum mühendisliği yapan CHP, “rüşvet vermedi” diye kendi milletvekilini partiden ihraç edip, disipline sevkederken, Sinan Aygün baskılara dayanamayıp istifa etti.
Kadrolar akrabayla doldu
İzmir’in Selçuk, Menderes ve Menemen ilçelerinin belediye başkanlarının yanı sıra, Adana’nın Seyhan, Karabük’ün Safranbolu belediyesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi başkanının torpil listeleri kamuoyunun gündemine bomba gibi düştü. Yerel seçimlerin ardından on binlerce emekçiyi kapının önüne koyan CHP yönetimleri, boşalan kadroları da aile üyeleri ve yakınlarıyla doldurdu. Müdürlük, daire başkanlığı ve danışman atamalarında aile üyelerini ilk sıraya alan CHP’li başkanlar, oğlunu, kuzenini, eniştesini, teyzesini, dostunu müdür yaptı. Bununla da yetinmeyen kimi başkanlar, kendini müdür atamaya kadar işe vardırdı.
Sakalları kestirdi, muhafazakar oyunları kaldırdı
“Biz herkese eşit yaklaşacağız” diyerek oy toplayan CHP zihniyeti, bazı belediyelerinde sakalı yasakladı, bazılarında muhafazakar tiyatroya sansür getirdi. Terör partisi HDP’nin oylarıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilen Mansur Yavaş, yayınladığı genelgeyle çalışanların sakal bırakmasını yasakladı. “İstanbullulara hizmet etmek için sabırsızlanıyorum” diyen CHP’li Ekrem İmamoğlu ise 28 Şubat zihniyetini aratmadı. Şehir Tiyatroları’nda muhafazakâr edebiyatçıların oyunlarını repertuvardan çıkaran İmamoğlu ve yönetimi sansüre tassarruf kılıfı uydurdu. Aynı İmamoğlu, Kürt annelerin evlatlarını dağa kaçıran HDP’lilerle halay çekerken, Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz ise FETÖ üyeliğinden tutuklandı.
İsrafa doymadılar
İhale adı altında kamu imkanlarını yandaşlarına peşkeş çeken CHP, bir yıl boyunca hizmet yarışı yerine heykel yapma yarışına girdi. Rekoru Karşıyaka kırarken, CHP’li Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur kendisinin ve eşinin heykelini yaptırarak tarihe geçti. Seçim öncesi ‘İşten çıkarma yok, namus sözü’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’li belediyelerinde işçi kıyımı ise her geçen gün devam etti. İBB başta olmak üzere Bolu, Bilecik, Bozüyük, Eskişehir Odunpazarı, İstanbul Esenyurt, Küçükçekmece, Kırşehir ve Adana’da on binlerce emekçi kapının önünü konuldu.
Bir taraftan tasarruf edebiyatı yapan CHP’li başkanlar diğer yandan yüzbinlerce liralık VIP makam aracı satın aldı. Milyonlarca liralık eğlence ve konser ihalesi açtı. Yaklaşan kurultay öncesi Cumhurbaşkanlığına aday gösterdikleri Muharrem İnce’ye operasyon çeken ancak yalanı elinde patlayan CHP’nin yıllar sonra gelen tarihi itirafı ise 2019’un en çok konuşulan konularından biri oldu. Yıllarca başörtüsü ekseninde Türkiye’yi oyalayarak toplumu kutuplaştıran CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin başörtüsü zulmünün sorumlusu olduğunu deklare etti.
Yorum Yazın