Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi aday olup olmayacağı en çok tartışılan kişilerin başında geliyordu.

"ARANAN ADAY ABDULLAH GÜL" ALGISI YAPILIYORDU

Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan'ın on yıllardır yol arkadaşı olsa da, hakkında ortaya atılan iddiaların hiçbiri hakkında olumlu/olumsuz bir yorumda bulunmadığı için durduğu yer bir türlü kestirilemeyen ender insanlardan da biriydi.

GÜL ADAY DEĞİLİM DEDİ

Gül, CHP - Saadet ve İyi Parti üçlüsünün çatı adayı arayışlarında ilk kapısı çalınan kişi oldu ancak gelinen süreçte yaşanan anlaşmazçlıklardan sonra açık açık "ADAY DEĞİLİM" dedi ve konupandı.

GENİŞ MUTABAKAT SAĞLANSAYDI ADAY OLACAKTI

Abdullah Gül açıklamalarında, 'geniş bir mutaabakat sağlandığı takdirde' şeklinde bir cümle kurdu. Yani Gül, bu üç parti ve belki de daha geniş kitleler isteseydi aday olacaktı, bunu açık açık söyledi, itiraf etti. Abdullah Gül'ün aday olmaması, kişisel tercihi değil yeterli mutabakatın sağlanamaması oldu. Garantici davranan Gül, beklediği talebi göremediği için aday olmadığını duyurdu.

SAADET'İ BİTİRDİ

Abdullah Gül açıklamalarını yaparken Saadet Partisi'ni de CHP ve İyi Partililerin gözünde hiç de umulmadık bir konuma getirdi. Gül, kendisinin Cumhurbaşkanlığı adaylığını hiç düşünmediği zamanlarda, Saadet Lideri Temel Karamollaoğlu'nun kendisinin adını zikrederek süreci başlattığını duyurdu.

CHP'LİLER SAADET'TEN UZAKLAŞABİLİR

Bu da, son zamanlarda muhalif çevrelerde kendine göre bir sempati alanı yakalayan Saadet ve Temel Karamollaoğlu'nun, CHP, İyi Parti ve gezici muhaliflerin gözünde bir anda yerin dibine girmesine neden oldu. Nedeni ise şu; söz konusu çevreler dindarlara da Saadet Partililere de sempatik bakmıyordu, Temel Karamollaoğlu bu algıyı yıkabilirdi. Ardından bazı CHP'liler Saadet için "Gül'ü bize dayatıyorlar" diyorlardı ki Gül'ün açıklamaları da bu bilgiyi doğruladı.

İşte bu gelişmeler ve Abdullah Gül'ün açıklamaları, Saadet'i CHP'nin gözünde adeta bitirdi.