Son dönemlerde yeni parti kuracakları iddialarıyla gündemde yer bulan Abdullah Gül-Ahmet Davutoğlu ekibine, bir eleştiri de yazar Esra Elönü'den geldi.
Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk'ten sonra "Abdullah Gül-Ahmet Davutoğlu" ekibini hedef alan bir yazı da Esra Elönü'den geldi. Elönü, parti kuracakları söylentileri Ankara kulislerinde kulaktan kulağa yayılan iki ismi çok sert sözlerle eleştirdi.
Elönü yazısında, "Bir bu ayakta uyuyan muhterisler göremiyor. Bu kadar uykuya kuracakları partinin adı da Pijama Partisi." ifadelerini kullandı.
İşte Esra Elönü'nün o yazısı;
AYAKTA UYUYANLARIN KURACAĞI PİJAMA PARTİSİ
İçimizden oflasak kimileri ayazda kalır. Bazılarını cümle içinde kullansam külliyen yazım yalnızı. Bir insan düştüğü hatayı seviyorsa, ve o hata adamlığının nakaratı haline gelmişse bırak döndürüp döndürüp eğlensinler deyip geçiyoruz.
Yine her seçim öncesi bir sinek bütün ihtişamıyla gelir, avlanacağı yerleri işaretler ki unutmayın hırs ancak sinek avlatan bir oyundur.
Ucuz bir parfümün kokusu kimilerinin sözlerinden daha kalıcı bunu görüyoruz. Kafa doluysa fikir, boşsa bakteri üretir kavlinden. Tılsım diye bildiğin sinek nefesi, yine seçim zamanının ensesinde. Kırgını küskünü toplanır, adisyon hesaplayan garson misali fitne hesabı güder. Sonra, diğer seçime kadar yas gevşetici hayallere ara verilir.
Millet sınırda hangi savaşın verildiğini görüyor, millet hıyarla patatesle sandık cilalamaya çalışan simsarların iştahlı sefaletini görüyor.
Bir bu ayakta uyuyan muhterisler göremiyor. Bu kadar uykuya kuracakları partinin adı da Pijama Partisi.
Akif yaşasaydı İstiklal Marşına 10 kıta daha eklerdi diyebileceğimiz olaylar yaşıyoruz. Bunların derdi, gerzek kulislerde ahkam kesip, olumsuz hava basmak. Hayır ne oluyor anlamıyorum. 10 tane korumayla gezip çantanı artık taşıtmıyorsun diye bu adamlıktan taşınma telaşı nedir?
Safları sık tutmak varken içindeki hırsla saf olmak niye? Birlikte yükselmek varken alçağa talip olmak niye?
Tabağını sıyırırken bir Müslüman, yaşamaktan kaç çocuk sıyrılıyor tabutlara bunu konuşalım.
Diyet Reçeteleriyle yok ederken göbeğimizi, yağ bağlamış kalbimizde yer bulamayan bu mazlumların hüznü, neyin diyetidir bunu konuşalım!
Ümmet Ümmet diyerek yazdığımız şiirleri değil, mısra mısra ölen bu serçeleri konuşalım.
Sütü kesilmiş annelerin hüznünü emen bebekleri konuşalım!
Veda Hutbesine gamsız Müslümanların, aç ölen çocuklara kondurduğu veda busesini konuşalım!
Yorum Yazın