AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "2019'da yüzde 60'ın üzerinde bir oy oranına ulaşacağımızı umuyoruz." dedi.
Ünal, HABERTÜRK TV'de canlı yayınlanan programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Varna'da gerçekleştirilecek Türkiye-AB Zirvesi'ne ilişkin Ünal, Türkiye'nin AB ile ilgili geri adımının söz konusu olmadığını defalarca ifade ettiklerini hatırlattı.
AFRİN'DE GÜVENLİK SAĞLIYORUZ
AB ile ilişkilerde karşılıklı verilen sözlerin yerine getirilmesi, süreç takibi ve AB'nin Türkiye'ye sürekli ödev vermesine dönük dile getirdikleri konuların bulunduğuna işaret eden Ünal, Gümrük Birliği'nden terörle mücadeleye, Geri Kabul Anlaşması'ndan mülteci konusu ve Türkiye'ye dönük verilen sözlerin yerine getirilmesine kadar bugün birçok konunun zirvede gündeme geleceğini söyledi.
İki gün önce terör örgütlerine karşı yapılan gösteriyi anımsatan Ünal, "Gösteri, Türkiye'nin Tel Rıfat'a müdahalesi konusunda yapıldı. Çünkü hem Fırat Kalkanı bölgesinde hem şimdi Afrin'de biz oraya gittiğimizde insanları özgürleştiriyoruz, insanların günlük hayatlarını rahat bir şekilde sürdürebilmeleri için güvenlik sağlıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
SİVİL DUYARLILIK KONUSUNDA EN HASSAS ÜLKE TÜRKİYE
O bölgelerde yerel yönetimlere de asla müdahale etmediklerinin altını çizen Ünal, Afrin'de bulunan tüm kesimlerin kendi nüfusları oranında yerel mecliste temsil edileceklerini ve Afrin'in yönetimini üstleneceklerini belirtti. Ünal, sivil duyarlılık konusunda da en hassas ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.
Ünal, Türkiye-AB Zirvesi'ne ilişkin, "Türkiye, terörle mücadelesindeki haklı pozisyonunu anlatacak argümanlarla gidiyor. Aynı zamanda hem bölgede hem de Suriye'de Türkiye'nin terörle mücadelesinde temel insan hak ve özgürlüklerinin nasıl korunduğu, orada sivillere dönük nasıl bir hassasiyet gösterildiği, insani yardımlar konusunda Türkiye'nin hassasiyetleri, bütün bunları anlatacağız. Bu konudaki haklılığımızı dile getireceğiz." diye konuştu.
BÖLGENİN MİHENK TAŞI
Türkiye'nin işgalci bir ülke olmadığını, tam tersine hem kendi sınırları içinde hem de kendi sınırları dışında Türkiye'ye tehdit oluşturan terör kaynaklarına karşı mücadelesinde uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullandığını anlatmaya devam edeceklerini dile getiren Ünal, "Şunun bilinmesi gerekiyor ki Türkiye, köşeye sıkıştırılarak, birtakım bitmez tükenmez ödevler verilerek kapıda bekletilecek bir ülke değil. Türkiye, 80 milyon nüfusu ile satın alma paritesi 25 bin dolara gelmiş aynı zamanda bölgesinde hem ekonomik hem siyasi istikrarını korumayı bilen bir ülke olarak bölgenin adeta mihenk taşı." değerlendirmesini yaptı.
"TERÖR KAYNAĞINDA KURUTULMALI"
Terörün etnik kimliği ve inancının olmayacağının altını çizen Ünal, Almanya'da PKK terör örgütünün 80'nin üzerinde saldırı düzenlediğini ancak bu konuda gerekli önlemlerin alınmadığını, örgütün pek çok AB ülkesinde ve AB Parlamentosunda da sergiler, gösteriler düzenlediğini aktardı.
Ünal, dünyanın her yerinde teröre karşı ortak bir tavır alınması ve terörün kaynağında kurutulması gerektiğini belirtti.
Terör örgütlerinin, "Şu anda Afrin'de, Ayn-El Arab'da, Kamışlı'da kantonlar oluşturuyoruz. Şu anda Türkiye'ye dönük faaliyetlerimizi askıya aldık, bir süre sonra Türkiye'ye dönük faaliyetlerimizi tekrar aktif hale getireceğiz." söylemlerinde bulunduğunu ifade eden Ünal, bunun oradaki şiddetin ve terörün Türkiye'ye taşınması anlamına geleceğini belirtti. Ünal, "Türkiye, neden terörü kaynağında kurutmak varken kendi evinde karşılaşın." dedi.
- "HER ZAMAN HERKESİ KUCAKLAYICI OLDUK"
Cumhur ittifakına ilişkin bir soru üzerine Ünal, AK Parti'nin her zaman herkesi kucaklayıcı bir parti olduğunu anlattı.
Parti olarak yerlilik ve millilik vurgusunu sık yaptıklarını aktaran Ünal, terör örgütüne övgüler düzen, Türkiye'yi işgalci olmakla suçlayan bir dille ve FETÖ'nün argümanlarını siyasal bir söyleme dönüştüren siyasi anlayışla bir ve beraber olamayacaklarını ifade ederek, "Kiminle birlikte olacağım? Milletine, bayrağına, vatanına, devletine bunun birliğine beraberliğine önem gösteren, hassasiyet veren herkesle bir ve beraber olduğumuzu söylüyoruz." diye konuştu.
Bu ilkeler etrafından herkese kapılarının açık olduğunu dile getiren Ünal, "Herhangi bir siyasi görüş fark etmeksizin bu ülkeye sadakatle, sevda ile bağlı olan herkesle bu bayrağın altında bir milli mutabakat, bir cumhur ittifakı oluşturabileceğimizi ifade edebiliyoruz." dedi.
Ünal, yerel seçimlerde de AK Parti ve MHP'nin ortak hareket edip etmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine, her ilin kendine ait yerel dinamiklerinin bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bu dinamikler, karşılıklı hassasiyetler etrafında bir gönül ittifakına dönüşür. Burada oturup bunu yazmanın ya da merkezden bunu belirlemeye kalkışmanın bir anlamı yok. Yerel seçimler geldiğinde muhtemelen aynı hassasiyetlerde olan, aynı kaygıları taşıyan, Türkiye'nin birliği, beraberliği, bekası konusunda hassasiyetleri olanlar, yerel dinamikler etrafında oturacaklar, konuşacaklardır ve bu konuda bir görüş birliğine varacaklardır. Biz de buna ister gönül ittifakı diyelim ister karşılıklı olarak ortak kaygıların hassasiyetlerin oluşturduğu bir birlik beraberlik diyelim, sonuçta bu olacaktır."
"MHP ŞU ANDA SON DERECE YÜKSEK BİR MOTAİVASYONLA HAREKET EDİYOR"
Ünal, 2019'u Türkiye'nin 2023, 2053 hedeflerinin gerçekleşmesi açısından çok kritik bir tarih olarak gördüklerini, "Cumhur ittifakı ile çok yüksek oy oranları göreceğiz." diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın toplumda bu heyecanı gördüğünü söyledi.
Ünal, "Ana muhalefetteki siyasetsizliği, yetersizliği gördüğünüz zaman doğal olarak şunu söylüyorsunuz; Biz 2019'da yüzde 60'ın üzerinde bir oy oranına ulaşacağımızı umuyoruz." dedi.
Benzer hedefin ana muhalefet partisinde de bulunduğunun belirtilmesi üzerine Ünal, "Aç tavuk kendisini darı ambarında görürmüş. Yani sekiz tane seçim kaybetmiş, bugüne kadar elimizdeki ve onların elindeki kamuoyu araştırmaları ve veriler ve genel siyaset, kongrelerde gördüklerimiz, bütün bunlara baktığımızda şunu söyleyeyim, ana muhalefet partisi şu anda ciddi anlamda kan kaybediyor. Bunun yanı sıra ana muhalefetin söylemsizliği ve siyasetsizliği de böyle bir hayalin bırakın gerçekleşmesini bu bir hayalden ibaret kalıyor." diye konuştu.
"Yüzde 60 söylerken bunu bir hayal, bir rüya olarak söylemiyorum." diyen Ünal, 2014'te yüzde 52 oy ile bir Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapıldığını, milli birlik, beraberlik siyasetinin ve diriliş heyecanının bulunduğunu, Türkiye'nin şiddet, terör sarmalından hızla kurtulduğunu, kendi bölgesini terör unsurlarından temizlediğini, ülkenin hızla büyüdüğünü anlattı.
Ünal, geleceğe dair hedefleri gerçekleştirmek için yüksek motivasyonu olan büyük bir kitlenin bulunduğuna işaret ederek, "Bunu sadece AK Parti için söylemiyorum, MHP de kongrelerini tamamladı. MHP, şu anda son derece yüksek bir motivasyonla hareket ediyor. BBP, gittiğimiz illerde çok ciddi bir heyecan görüyoruz bu konuda, yüksek bir motivasyon görüyoruz." dedi.
"Bırakın inancı CHP'nin bir hedefi yok, bir motivasyonu yok, bir motivasyonu olmadığı için herhangi bir şekilde harekete geçecek enerjisi yok. CHP'nin bir siyaset ürettiğini söyleyebilir miyiz?" ifadesini kullanan Ünal, şöyle devam etti:
"Sabahleyin kalkıyorlar, Tayyip Erdoğan'a hakaret ediyorlar. Rutin iftiraları var. Yargıya dönük iftiraları var, emniyete dönük iftiraları var. Devletin binlerce yıl içerisinde oturmuş kurumların itibarlarını yerle bir etmek için söyledikleri yalanlar var. Avrupa'ya gidip 'Türkiye'de can, mal güvenliği yok, sakın Türkiye'ye gelmeyin' yönünde söylemleri var. Tayyip Erdoğan ve AK Parti düşmanlığı artık öyle bir psikoloji oluşturmuş ki onlarda, yani bu, Türkiye düşmanlığına dönüşmüş farkında değiller. CHP, artık şehit yakınlarını bile ayrıştırmaya başladılar. 15 Temmuz şehitleri, işte terör şehitleri... Bölme, ayrıştırma işini getirdiler. Yeni bir şey söylenmiyor."
- "SANSÜR VE DENETİM AYRI KONULAR"
Ünal, internet yayınlarına RTÜK denetimi getiren yasaya ilişkin soru üzerine, sansür ve denetimin ayrı konular olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"İnternet üzerinden de yayın yapan radyo ve televizyonların da aynı şekilde lisansa tabi olması ve RTÜK tarafından denetlenmesine dönük bir düzenleme getirildi. Bu tamamen denetime dönük bir düzenleme ve internet üzerinden radyo ve televizyon yayını yapan kuruluşların diğer radyo ve televizyonlar gibi RTÜK tarafından lisansa sahip tutulması ve denetlenmesi. Radyo, televizyonları denetleyeceksiniz ama internet üzerinden yayın yapanlar herhangi bir denetime tabi olmayacak. Böyle bir şey olmaz. Bununla ilgili şimdi gerekli yasal düzenleme yapıldı ve bunun diğer yönetmelikleri ve süreçlerini RTÜK belirleyecek."
"AK Parti, Büyük Kongresi'ni erkene çekecek mi?" sorusunu yanıtlarken Ünal, büyük oranda kongreleri tamamladıklarını, 972 ilçenin 900'ünü bitirdiklerini, 40 dolayında ilçe kongresinin kaldığını bildirdi.
Mahir Ünal, "Eylül ayı içerisinde kongreyi düşünüyoruz diye bir açıklama yapmıştım ama kongreleri beklediğimiz tarihten erken bir tarihte tamamlarsak ki öyle gözüküyor, yani kongrenin erkene çekilmesinde herhangi bir sakınca gözükmüyor." bilgisini verdi.
Bir soru üzerine Ünal, yerel yönetimlerle ilgili herhangi bir aday çalışması yapmadıklarını söyledi.
Yorum Yazın